Ben Elis annem ve babam benim her zaman en büyük utancim olacaklardi onlar bu güzel ülkeye ihanet etmiş insanlardı
Peki ben kim miyim ben annesi babası terörist olan Elis albay babası tarafından daha 1 yasindayken dağ başında bulunup sahip çıkılmı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yazardan...
Hüseyin herseyin farkındaydı. Kızının gök gözlü kızının üzerine kurulan tuzağın. O kızını tanıyordu o babasına sırt dönüpte o şeref yoksunu insanlarla birlikte olmazdı. Bunların amacı Elisi içten içe çökertmekti bununda farkındaydı. Eli her yere uzanan bir adamdı ve bu durumu da kontrol altında tutmayı bilirdi ama kızına zarar vermeden yapmak zorundaydı. Yüzbaşı ile konuşmuş kızının hakkında bütün herseyi anlatmıştı. Kızını kimseye ezdirmezdi...
Elis Hüseyinin gök gözlü kızı mucizesiydi...
Elis ona Yaradandan bir hediyeydi...
Karargahta kızının başına gelen olaydan ve istenilen savunmadan da haberi vardı. Elis savunmasını yazmış Şırnak'a gelmek için yola çıkmıştı ama hala gelememisti...
Nerede kalmıştı bu kız...
Hüseyin zorla Elis e deri altına takılan bir takip cihazı taktırmıştı. Bu sayede onu her nerede ise bilme şansı oluyordu. Bunu askeriyeye yazıldığı zaman aklına koymuştu. Iyiki de yaptırmıştı şimdi kızından haber alamıyordu. Şimdi de onun için bilgisayar başında konumuna bakıyordu. Ama bir terslik vardı. Kızının kalp atışı hızlanmıştı başına bisey mi gelmişti. Kasları çatıldı da çatıldı. Resmen gözlerinden ateş çıkıyordu...
Sonra kızının kalp atışları iyice yavaşladı daha sonra da durdu. Bir süre ekrana bakıp kaldı Hüseyin. Kızının kalbi durmuştu ama nasıl...neden... kızına ne olmuştu...
Nasıl kalktı nasıl odadan ve evden çıktı hiçbir fikri yoktu. Arkasından meraklı ve telaşlı bir Sevda bırakmıştı ondan da haberi yoktu. Hemen arabasına atladı ve kendi karargahinin yolunu tuttu. Gidip oradaki bilgisayardan daha ayrıntılı sekilde bakacaktı kızının durumuna. Ona bisey olmasına izin vermezdi veremezdi Elis onun ilk göz ağrısı gök gözlü biricik kızıydı...
Karargaha varır varmaz daha arabanın kontağı kapatmadan koşar adım bilgisayarın başına geçti. Elisin durumu burda farklı gözüküyordu. Kalbi yeniden atıyordu ama olması gerektiğinden daha zayıf. Hemen yüzbaşıyı aradı. Kızı acmamisti telefonu daha doğrusu açabilecek durumda değildi yoksa o babasının telefonunu her şekilde açardı...
Telefon çaldı çaldı tam sinirlenip kapatacakken açıldı.
"Buyrun Albayım."dedi Alparslan.
"Kızım nerede yüzbaşı."dedi. Karşı taraftan kısa bir süre ses gelmedi bu onu korkuttu. Koskoca Albay Hüseyin Altuğ korkuyordu kızını kaybedecek ona bisey olacak diye.
