16.BÖLÜM...
GERİ DÖNÜŞ...
Her gidişin bir dönüşü mutlaka olurdu şu hayatta. Benim de sürekli dönüşlerim olmuştu olmak zorundaydı. Açıkçası bazen hiç dönesim yok ama mecburen dönmek zorunda kalıyordum. Bu da onlardan biriydi. Babamla konuşmamızın üzerinden iki hafta geçmiş ben iyice toparlanmanmıştım. Artık Ağrıya dönmeme engel bir durum kalmamıştı.
İşte buradayım ait olduğum yerde.
Ağrıda...
Karargahta...
Dün sabah yola çıkmış ve gelmiştim. Yine araba ile gelmiştim ama bu sefer babamda bana eşlik etmişti. Hala korkuları vardı anlıyorum. O yüzden ki ses etmemiştim. Ama henüz gitmek gibi bir düşüncesi de yoktu. Hala karargahta kalmakta ısrar ediyordu. Birde sürekli olarak gözü uzerimdeydi.
Ve bu durum artık canımı sıkmaya başlamıştı...
Eee.. Ona git de diyemem ki. Ama onun da gitmeye pek niyeti yok gibiydi. Bakalım daha ne kadar bu şekilde devam edecekti. Bugünde kendisi almıştı içtimayı.
Hala asker olduğu için hiç formadan düşmemişti o ayrı mesele...Buz dağı...
Ona gelirsem eğer onuda geldiğimden beri görmemiştim. Ha görmek istediğimden de emin değilim. Yahu insan bir kere bari arayıp sorar değil mi ama o hiç aramamis sormamıştı...
Gerçi neden sorsun ki...
O benim gitmemi beklemiyor muydu???
Gitmiştim...
Hemde tamamen ama kader bak ki yine buradayım...
Gitmek istemiyorum da zaten. Başkalarının yüzünden suclanmaktan bıktım usandım çünkü...
Neyse ne...
Artık görevime geri dönmüştüm çok şükür. Umuyorum ki Mortel bu sefer başıma iş açacak birşey yapmazdı. Daha fazla onlara tahammülüm kalmadı çünkü.
Şimdi odam da oturmuş gerekli işlerimi yapıyordum. Bir takım evraklar yemek hane için ihtiyaç listesi vs. Taki kapı calinmadan açılıncaya kadar.
Bana huzur kesinlikle haram...
Kafamı kaldırıp kim olduğuna baktım. Şaşırtıcı bir durum değildi gelen babamdı. Gozlerimi devirip koltuğumdan kalktım. Şuan o üst rütbeli bir asker bende onun altı konumundayiz. Yoksa biliyorum ki babam asla kapımı çalmadan girmezdi içeriye.
Hemen selam durdum.
"Buyurun komutanım bir sorun mu vardı?"
"Hayır üsteğmenim her hangi bir sorun yok. Sadece kızımı görmeye gelmiştim kendisi buralarda mı? Haberiniz var mı? "dedi. Birde bu vardı tabiki sürekli bana beni soruyordu geldiğimizde beri...
"Burdayım ya baba. Lütfen artık bu durum çok can sıkıcı olmaya başladı. Askerlerim görse ne düşünür ikimiz hakkında."
"Ne düşünecekler gök gözlüm. Baba kız sevgisi görecekler başka ne düşünecekler bizim hakkımızda. Albay olmam senin baban olduğum gerçeğini değiştirmez. Gel buraya bir sarılayım sana özledim."dedi. Maksadı vücudum da her hangi bir hasar kaldı mı onu kontrol etmekti. Bende istediğini yerine getirdim ona doğru yürüyüp hemen o güvenli kollarının arasına girdim.
Burası benim tek güvenli limanım tek sığınağım olmuştu. Tabiki annem ve Selinde öyle ama babam başka hemde çok başka benim için. Ben babasına aşık bir kadınım. Biliyorum ki her zaman arkamda dağ gibi durur durmayada devam eder.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERMANSIZ YARALAR...
General FictionBen Elis annem ve babam benim her zaman en büyük utancim olacaklardi onlar bu güzel ülkeye ihanet etmiş insanlardı Peki ben kim miyim ben annesi babası terörist olan Elis albay babası tarafından daha 1 yasindayken dağ başında bulunup sahip çıkılmı...