Medya: Hanımcı Deniz🫶🏼😭
★“Ayrı gayrı yok?”
“Ayrı gayrı yok.” Kolumu ona sardığımda bana sımsıkı sarıldı. Çilek kokusu bütün vücudumu sarmıştı.Hadi o zaman buradan çıkalım.
★
Çilek’in anlatımından:
“Bizimle. Güvendeler.”Karan’ın elinden telefonu aldım. “Aras, Zeynep’i Alp’lerin evine bırakır mısınız?”
“Bırakırım tabiki ama benden duymadın, sana kırgın.”
“Biliyorum. Kendinize dikkat edin.”“Evin ana bilgisayar odasına çoktan girmişler. Batuhan kameraları kapattırıyor. Bizim burada olduğumuz biliyor çünkü.” Ekin laptopuna baka baka rujunu tazeliyordu.
Ruju bırakın, sarı saçlarım bile kendinde değildi.
“Ama sistemde olmayan kameralarımız var değil mi?” Karan’ın sorusu kaşlarımı havaya kaldırmıştı. Bu ev nasıl döşenmişti böyle?
“Evet var. Burdan halledebiliriz ama bir sıkıntımız var.” Hepimiz ona baktık.
“Bir odaya gitmemiz lazım. Kutuyu almam gerekiyor.” Karan ile göz göze geldiler. Karan kafasını sallayıp arkasını döndü.
Ekin ve ben birbirimize anlamamış bakışlar attık.
Pekala hadi kaos başlasın.
★
Güneş doğmaya başlıyordu. Ve ben bitkin bir haldeydim. Saçlarım dağılmış, elbisem kaymış rezil bir haldeydim. Elbise giymeye tövbeliyim artık!
“Buraların boş olması normal mi?”
(Burayı size tekrar anlatmam gerekirse Deniz’in büyük evlerinden birisi. Bahçesi ve odalaralı olsun geniş bir yer. Genellikle çalışanların kaldığı bir yer.)
“O kadar adam nerede?” Batuhan bir şeyler mi planlıyordu?
“Bu kat boş. Nedenini bende anlayamadım. Üst kat koridorlarında adamlar var. Alt kattada aynı şekilde- Hemen şurdan!” Karan önden rastgele bir kapıyı açıp bizi içeri soktu.
“Ne oluyor, Karan?” Sarı saçlarını elleriyle geriye doğru attı. Kravatını gevşetip çıkarttı.
“Dolaplara girmemiz lazım. Buraya birileri geliyor.” Karan Ekin’in bileğinden tutup odada ki dolaba girdiler. Onlar şanslıydılar. Dolap büyüktü çünkü!
Deniz’de aynı şekilde bileğimden tutup kapının yanında ki kilere soktu bizi.
Bedenim Deniz’e değiyordu. Kolunu omzumun üstünden geçirdi. Nefeslerimiz birbirine çok yakındı. İçerisi çok karanlıktı ama ben onun gözlerinin parlaklığını görebiliyordum.
Yutkundum. “Deniz?”
“Efendim, güzelim?”
“Burdan sonra pilav üstü aşk yiyelim mi?”
Hafif kıkırdadı.Girdiğimiz kapı açıldı. İçeri iki kişi girdi. “Güzelim, bence biraz zamanımız var.”
“Hmm tabi. Sonra Batu bey kafamıza sıksın değil mi?” İkisinin konuşması kafamı dağıtıyordu. Ama birazdan yiyişeceklerdi galiba.Bir dakika.
Pilav üstü aşk dedim adama! Adama pilav üstü aşk dedin Çilek! Elimi kafama vurdum.
“Çıkışta pilav üstü aşk yeriz, Kraliçem.”fısıldayarak konuşan sesi bile mutlu çıkıyordu.
Yanaklarımın kızarıklığı iyiki belli olmuyordu.
“İstifa etmeye herkes korkuyor. Batucuk çok sinirli. Kızdırmak istemeyiz.” Adamın sesi arada kesilip duruyordu. Öpüşüyorlardı.
“Derya, sarışın bir kızdan bahsetti. Onu bulduğum yerde kafasına sıkacağım diyip duruyordu ama suratında ki çizik izlerinin sahibi o sanırsam. Deniz Adal ile bir ilgisi var mı acaba?”
![](https://img.wattpad.com/cover/337047141-288-k764659.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pilav Üstü Aşk - Mafya -
RomanceSakar ve zengin, Çilek Ballı ile mafya oğlumuz Deniz Adal'ın klişe yaz aşk hikayesi... Kitabım düzenlemede, Ballar. ufak sıkıntılara lütfen aldırış etmeyin🫶🏻 ★ Ballar, kitabı ironi olsun diye yazıyorum Rs den çıkmak için okuyabilirsiniz💛