27.Bölüm: Tek Kurşun, Tek tabanca

44 4 10
                                    

Medya: Karan'ın küçük hobi odası😬

Deniz’e gerçek anlamda kırılmıştım. Değerli bir nesne olabilirdi ama bana tek kelime etmemişti.

Karan kapıyı açtı.

Karşımızda dizilen onlarca adam yüzünden yutkunamamıştım.

Evet. Yakalanmıştık.

“Ula alun götirun şunlari!”  takım elbiseli adam konuşuyordu.

Aslında adam çirkin değildi ama o tipe karadeniz şivesi uymuyordu.

Ve şimdi o kadar çok korkuyordum ki kırgın olduğum Deniz’in koluna yapışmıştım resmen.

O da korktuğumu anlamış olmalı ki beni kendisine çekip diğerlerine benden uzak durmaları gerektiğini sert bir dille söylemişti.

Dördümüzde ses çıkarmadan etrafımızda adamlarla aşağıda ki büyük salona gidiyorduk.

Deniz’in o kadar adamı vardı ama hiç biri burada değildi. Ulan ben eskiden bir evine gireceğim diye kırk tane koruma görüyordum şimdi adamdan çok etrafta kan vardı.

Sanırım psikolog randevusu almam gerekecek.

Aşağıya indiğimizde bizi karşılıklı kırmızı koltuklar bekliyordu.

İki üçlü iki tekli kırmızı koltuk vardı.

“Oturun, lütfen.” takım elbiseli kızıl saçlı adam bize bakarak, suratında hiç bir duygu olmadan bize koltukları işaret etmişti.

“Ne saçmalık bu? Oturun diyeceksiniz bizde oturacak mıyız? Ya koltuk bizi içine çekip geri çıkarmazsa? Size güvenilir mi hiç?” yemin ediyorum şu ortamda bile Karan kadar haklı konuşan birisini görmedim.

“Karan, çok haklı tespitler yapıyorsun. Deniz? Ya bu koltuk beni içine çekerse?”

Deniz kafasını iki yana sallayarak gülmesini bastırmaya çalıştı.
AĞLİCAM!

Fısıldayarak “Gülme ya! korkuyorum bir bokluk çıkacak diye. Bir şey olmaz değil mi?”
O da bana katılarak “Merak etme içine çektirmem. Benden başka kimse çekemez seni.”

İçeriye Batuhan, çakma sarışın Derya, siyah saçlı bir adam ve kızıl saçlı kız girdi. Dörde dört.

“Sonunda sizi bulduk Deniz bey. Saklambaçıda çocukken böyle güzel oynar mıydınız?” Batuhan sanki çok komikmiş gibi güldü.

Derya’nın suratında kızarmış çizikler vardı. Ellerime sağlık!

“Ay Deryacım suratın biraz şey olmuş.. Sana bir krem öneriyim yüzün aynı benim gibi olur.” Ekin kendi suratını göstererek Derya’nın sinirlerini hoplatmıştı.

“Aman suratım şu sarışının ki gibi olmasında.” Pardon?

Etrafıma baktım. Tek sarışın ben değildim Deniz’de vardı.

“Sanırım senden bahsediyor.” fısıldadığım için beni başka kimse duymadı.

Kaşlarımı çattım.

“Benim suratımda ne varmış! Ben kusurlarımı senin gibi kırk kilo makyajla kapatmıyorum en azından! Doğalım kızım ben. Senin bilmeyeceğin türden.” saçlarımı elimle geriye attım.

Bana kötü kötü bakışlar attı.

“Her neyse. Deniz, sizinle şöyle erkek erkeğe konuşalım.”

Önce ben ellerimi ondan çektim. Salak saçma mızmızlanmayacaktım. İşi vardı ve tek kurtuluş yolumuzdu.

Önce bana sonra Karan ve Ekin’e baktı. İki saniye düşündü. “Erkek erkeğe konuşalım bakalım.” Karan ve Deniz, Batuhan ve siyah saçlı adamı takip ettiler.

Pilav Üstü Aşk - Mafya -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin