Pilav Üstü Aşk - Mafya -

21.Bölüm: Davet

(Medyayı şimdi açmayın arkadaşlar ileride açın dediğimde açın!!!!)

Çok uzun bir aradan sonra sizlere bomba gibi bir bölüm hasırlamak istedimm. Konser bölümü normalde benim favorimdi ama artık favorim bu. Nedenini okuyunca anlarsınızz! Sizi seviyorum!

★

Arabaya bindikten sonra içimde kesinlikle dinmek bilmeyen bir heyecan vardı. Bu heyecan davetten miydi yoksa baloya Deniz ile gideceğimdene miydi bilmiyorum. Galiba ikinci seçenek.

Deniz arabayı çalıştırıp sürmeye başladı. Gözünü yoldan ayırmadan "Davete arka taraftan gireceğiz. Magazincilerin seni rahatsız etmelerini istemiyorum."

"Beni rahatsız etmezler. Alışığım zaten."
Yıllardır Engin Ballı'nın kızı olduğumdan hakkımda bir sürü haber yapmışlardı. Yağız ile çıktığımda Yağız'ın ailesi hakkında prim kasmışlardı. Övünmek gibi olmasın ama çok az tanınan Yağız Reyhan benim sayemde popüleşmiş, ergen kız çocuklarının aşkı olmuştu.

Deniz bir şey demedi fakat onun kararından dönmeyeceğini biliyordum artık. Gerçi Deniz ile iki dakika geçirseniz bile -ki bana davrandığı gibi davranmıyorsa bilemem- onun kararlı biri olduğunu anlamanız o iki dakikanın ilk yarım saniyesinde gerçekleşir.

Araba büyük bir malikanenin arka tarafındaki VİP otoparkına doğru ilerlediğinde burda bir sürü şekilli şukullu araba görmeniz mümkündü. Benim arabam bu arabaların yanında hurdacı arabası olarak kalırdı.

Deniz arabayı park edip arabadan indiğinde bana doğru yürüyüp kapımı açtı. Arabadan indiğimde Deniz ile göz göze geldim.
"Çok güzel gözüküyorsun."
"Sende çok yakışıklı."

Kolunu uzattığında sağ elimi onun kolunun içinden geçirdim. Artık partner olarak davete katılıyorduk. Ve ben mutluluktan tırnaklamı avuç içlerime bastırıyordum.

Merdivenlerden yukarı çıkıp güvenlik kapısının oraya gittiğimizde resepsiyondaki adamın yanına yaklaştık.
"Adam bize baktığında gülümseyerek karşılık verdi.
"Hoş geldiniz efendim. Adınız ve Soy adınızı ve partnerinizin adını alabilir miyim?"
Deniz konuştu "Ben Deniz Adal," bunu söylerken sarı saçlarını geriye doğru atmıştı. Size saçlarını nasıl yaptığını anlatmamıştım değil mi? Hiç bir şey yapmamıştı saçlarına. Ama saçları sanki ona yanlış yapmamaya çalışıyordu. Bu kulağa çok değişik geliyor farkındayım ama o sarı saçları her zaman büyülü bir asa ile dokundurulmuş gibi kusursuzdu.

"Ve partnerim Çilek Ballı." Adımı ilk kez onun azından tamamen duyuyordum ve sanki kulağa bir şarkı söylüyormuş gibi geliyordu. Çilek Ballı. İlk kez adımı bu kadar çok sevmiştim.

"Evet, efendim adınız kayıtlı." bize iki adet kağıt parçası verip konuşmaya devam etti "Bu kağıtları yanınızdan ayırmayınız lütfen. Keyifli eğlenceler."dedikten sonra bizi kapıdan içeri uğurladı.

"Bu kağıtlar ne işe yarıyor?" ilk kez bir davette kağıt vermişlerdi bana.
"Bu seviye kağıtları. Mesela buradaki bir bara gittin. Oturacağın yeri bu kağıtlar seçer. Bize nasıl davranılması gerektiğini bu kağıtlar söyler. Kırmızı renk biziz. En üst seviye. Bunun dahası yok." Bir an duraksayıp devam etti "Sarılar orta seviye. Yani şu an pek popülerliği olmayanlar için. Yeşiller ise daha bu işlerde yeni olanlardan yani acemiler için."

Deniz'in söyledikleriyle şoka uğramıştım. Babamın bu sayesinde mi kırmızı olmuştum yoksa başka bir nedeni mi vardı?

"Deniz?"
"Efendim?"
"Ben nasıl kırmızı olabiliyorum?"
Derin bir nefes aldı "Çünkü sen benim partnerimsin. Bana nasıl hizmet ediliyorsa, eşim olarak sanada öyle hizmet edilecek."
"Vov. Şu an biraz gerilmem normal mi? İlk kez bir davete katılmıyorum ama... ne bileyim biraz stres yaptım."
"Unutma ben burdayım. Kendin ol. Onlar için değişmene gerek yok. Sen Çilek'sin. Kendin ol."
"Pekala."