𝗗𝗮𝘂𝗴𝗵𝘁𝗲𝗿 𝗼𝗳 𝘁𝗵𝗲 𝗔𝘃𝗲𝗻𝗴𝗲𝗿𝘀 [1.KİTAP]

Bölüm 2

İyi okumalaaaarr!!

⁄*

28 Şubat 1999

Şubat ayının son gününde Stark, Avengers ve Weasley ailesi New York'un özel şehir hastanesindelerdi. Dışarıda deli gibi yağan yağmurdan korunmak isteyenler koşar adımlarla sığınacak yerlere gidiyorlardı. İnsanların çoğu da hastaneye sığınırken onları karşılayan gereksiz büyük, siyah beyaz renkli bir hemşirenin işaret parmağını dudaklarına götürüp "sus" işaretini yaptığı bir poster vardı.

Hastane binasının 7.katında, doğumhanenin hemen dışında heyecanlı bir bekleyiş sürüyordu. Dışarısı ne kadar karanlık ve kasvetliyse, doğumhane katı da bir o kadar neşeli ve heyecanlı idi. Doğumhanede, Beryl'in yüzü terle kaplıydı ve eşi olan Tony, ellerini sıkıca tutarak destek oluyordu. Doktorun yönlendirmeleriyle, her sancıda Beryl'in birazdan anne olma duygusu giderek artıyordu. Hemşireler, süreci dikkatlice takip ederken, odadaki gerilim, bebeğin dünyaya gelme anına doğru yükseliyordu.

Son birkaç sancı ve yoğun bir çaba sonrasında, saat 13.25'i gösterirken Lacy Stark dünyaya gelmiş oldu. Ağlama sesi doğumhane koridoru yankılandığında herkesin içinde bir sevinç hakim olmuştu bile.

Doktor yorgun anneye ve neşeli babaya bakarak sevinçle konuştu.

"Çocuğunuzun ismi ne olsun?"

"Lacy, Lacy Maria Stark."

***

27 Ağustos 2000

Beryl ve Tony'nin ilk çocuğu Lacy Maria Stark, herkesin olmak istediği bir çocuktu. Annesinin karnında kendini belli etmeye başlamasından itibaren kendisine sürekli ilgi verilir ve hediyeler alınırdı.

Yaklaşık 7 aylık ve bir kaç tutam saçı olmasına rağmen bir sürü tokası, saçları güzel koksun diye saç parfümü ve kendisine ait küçük bir prenses tacı vardı. Küçüktü fakat daha şimdiden bile kendisine ait çalışma odası ve makyaj masası bile vardı. Kıyafet dolabında envai çeşit giysi ve takılar, renkli renkli ayakkabılar ve oyuncakları vardı Lacy'nin.

Yaşına göre oldukça geniş olan yatağı, en sevdiği çizgi film olan Winnie The Pooh baskılıydı. Lacy insanlara yardım etmeyi severdi, bu yüzden de yastığı kesinlikle Dora'lı olmalıydı. Fakat arada bir yastığının kılıfını, Thor'un Asgard'dan getirttiği altın ve mücevherlerden oluşan, ipek yastık kılıfıyla değiştirttiği oluyordu. Lacy onun çok rahat olduğunu söylüyor, bu yüzden de kullanmaktan pek çekiniyordu.

Sürüyle oyuncak ve akülü arabadı olmasına rağmen tuvalet kağıtlarından araba yapmayı severdi. Bahçede bir sarayı olmasına rağmen yine de yerde bulduğu çalı çırpıdan ev yapardı. Mutfakta 5 kişilik aşçı ordusu bulunmasına rağmen yine de kendi yapmak isterdi yemeklerini. Tabii, yaptığı yemekler de yenir miydi, onu bilemezdik. Bir keresinde killi topraktan sarma bile yapmıştı. Ayrıca Lacy'nin dediğine göre tadı da oldukça lezzetliydi. Tarifini vermek istemiyordu kimseye ama; aramızda bir sır olarak kalırsa, Lacy içine karınca koymuş olabilirdi. Tadının tatlı olduğunu söylüyordu sonuçta! Sonuç olarak Lacy, rahata oldukça alışık olmasına rağmen, ruhu asla alışık değildi. İlla ki bir kusur bulmalı, rahat kıçına batmalıydı.