1 Eylül 2006
Güneş tam tepede iken saat tam 12'yi gösterdi. Çalan zil ile sınıflardan koşarak çıkan öğrencilerin çoğunluğu kantine, azınlığı ise bahçeye inmişti. Bahçeye inenlerden biri de Lacy ve Yanındaki Clint'in kızı olan Midge ellerinde annelerinin yapmış olduğu yemeği tutarken boş bank arıyorlardı.
"Okulu beğendin mi? Yani üç derstir konuşuyoruz fakat hem öğretmeni hem de seni dinlerken beynim ikinizi de algılayamadı. Eminim ki matematik öğretmenini sen de sevmemişsindir, fakat üzülme! Bu okulda onu müdür bile sevmez. Onu tek seven sadece kendisi!"
Birkaç saniye düşündü Lacy. Gerçekten okulu beğenmişti. Fakat ilk dersten hem öğretmenin hem de kendisinin favori nefret ettiği kişi olabilmişti. Bir ara annesine öğretmenleri de dövebilir miyim diye sormalıydı.
"Okulu çok beğendim Midge. Fakat o kadın tam bir baş belası. Öğretmeni kuytu bir yerde yakalayıp en kısa zamanda," elinde yemek olmasına dikkat ederek dövüş hareketleri yaptı ve birlikte gülüştüler. O sırada arkalarında nefret ettikleri öğretmen belirdi.
"Kim beni sevmiyormuş bakalım?" dedi tehditkar bir tonla. İkisi de arkalarını döndü ve öğretmenle bakıştı. Gerçekten, okulun ilk haftasıydı. İlk haftadan müdüre gitmeye gerek var mı?
***
"Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş. Bir okula iki kahramanın çocuklarını koymak, hele de aynı sınıfa koymak, gerçekten başlı başına bir hataydı çocuklar." Gözlüğünü düzeltip devam etti müdür. "Neyse ki okulun ilk haftası olmasına rağmen favori öğrencilerimden birisiniz. Ve... Bu konuşmaları öğretmeninizin duymayacağı şekilde yaparsanız, ben de size yardım edebilirim." dedi muzur bir gülümsemeyle. Onunla birlikte iki kız da aynı anda gülümsedi. Midge'in dediği gibi o öğretmeni müdür de sevmiyordu ve öğretmen okuldan gidene kadar onu kışkırtacaklardı.Birbirlerine gülümsediler ve baş selamı verip yemeklerini sınıflarında yediler. Bir süre boyunca ne yapacaklarını konuştular. En sonunda öğretmenin arabasını çizme fikri geldi akıllarına. Bir ders sonra ingilizce dersiysi. Ah, Lacy bu dersten ne kadar sıkılabiliyorsa o kadar sıkılıyordu. Aynı durum Midge için de geçerliydi tabii. Bu dersi zaten hayatın başlangıcından beri almıyorlar mıydı ki? Yazmayı biliyorlardı, konuşmayı biliyorlardı, yazım ve noktalamayı 3. Sınıftan sonra öğreneceklerken bile bu iki dahi çoktan biliyorlardı bile! Bildiklerini aileleri de biliyordu elbet. Fakat aileleri, "Yaşıtlarınızla eğitim görmeniz sizin için daha iyi olur çocuklar. Büyüklerle aynı sınıfta eğitim görmeniz, belki şuanlık değil ama, gelecekte size zorluklar çıkartabilir." derdi. Tamam, haklı olabilirlerdi belki de ama ders sinir bozucuydu ve öğretmeni de aynı dersi kadar sinir bozucuydu. Neyse, konuya geri dönmeleri gerekirse, eğer hiçkimseye görünmeden kaçabilirlerse otoparka inebilir, öğretmenin arabasını çizebilirlerdi. Yaklaşık bir gündür buradaydı fakat en değerli eşyasının arabası olduğunu anlamıştı. Bu yüzden araba fikrine sıcak baktılar ve dersi beklemeye başladılar.
O sırada zil çalmıştı. Son iki ders kaldığından, öğrenciler çantalarını alıp dersin olduğu sınıfa gidiyorlardı. Lacy ve Midge de çantalarını aldılar ve beden dersinin bulunduğu kata indiler. Midge'nin abisi de burada okuduğundan öğretmenlerle ve okulla alakalı neredeyse her şeyi biliyordu.
"Büyük ihtimalle öğretmen ilk ders, ders işleyecek. İkinci ders de boş bırakacak. Yani abim böyle söylemişti. Fakat ilk hafta olduğundan ders de işlemeyebilir! Bu da bizim açımızdan kolaylık sağlar."
Daha 7 yaşında olmalarına rağmen çok kıvrak ve yılan zekasına sahiptiler. Bu işin üstesinden kimseye yakalanmadan yapacaklarına inanıyordu Lacy. Yakalansalar da bir şey olmazdı. Arkalarında Dünyanın en iyi kahramanları vardı. Derin bir nefes aldı ve giyinip sıraya geçtiler. Midge'in dediği gibi olmuştu. Çoğu öğretmen gibi bu öğretmen de ders yaptırmıştı. Şükürler olsun ki diğer ders serbest bırakmıştı da Midge ile planlarını gerçekleştirebilirlerdi. Hemen okul binasının yanında kalan otoparka geçtiler ve öğretmenin arabasını aramaya başladılar. Kırmızı, camları filmli eski bir arabaydı. Bulmaları da çok zor olmamıştı zaten. Fakat bir sorun vardı. Arabayı tırnaklarıya çizebilecek halleri yoktu tabii ki. O sırada lüks arabasıyla okulun içine giren kırmızı saçlı bir kadın gördüler. Natasha'ydı bu.
Sevinçle birbirlerine sarıldılar. Natasha onlara yardım edebilirlerdi. Natasha onları gördüğü an hemen aracı park edip yanlarına geldi.
"Hey! Dersiniz yok mu sizin? Neden burada duruyorsunuz?"
Midge hemen anlatmaya başladı Natasha'ya. Lacy de Midge'in atladığı kısımları detaylıca anlatıyordu. Natasha'yı iyice doldurduktan sonra Lacy ona birlikte yapacakları planı anlattı.
"Hmm... Bu biraz hafif kalabilir sanki...?" diyerek sinsice gülümsedi. Ne yapacağını iyi biliyordu. Fakat bunu çocuklara anlatmayacaktı tabii ki.
"Hadi bakalım, siz dersinize geçin ben hallederim öğretmeninizi." diyerek onlara göz kırptı. Lacy ve Midge anında birbirlerine baktılar. Akıllarında aynı düşünce geçmişti anlaşılan.
Bu gece Natasha kara dulluk yapacaktı.
***
Öğretmen sertçe sırtını duvara vurdu. Bedeni acıyla kasıldı ve karşısındaki kızıl kadına öfkeyle baktı. O iki ucube için karşısındaki ajan bozuntusu onu dövüyordu. Sinirle soludu ve bir süredir kadına anlatmaya çalıştığı yalanı ona yedirmeye çalıştı.
"Diyorum sana, ben sadece derste konuştukları için onlara minik bir şekilde uyardım. O iki ucube-" sesini tatlı çıkarmaya çalışırken boğazını sıkan el onun sesini ve nefesini kesti.
"Ucube dediğin çocukların zekası senden kat ve kat daha fazlayken bunları söylemen ironik. Yerinde olsaydım -ki yerinde olsam yapacağım ilk iş kendimi öldürmek olurdu- daha fazla dayak yememek için sesimi çıkarmaz, uslu uslu karşımdakini dinlerdim seni sürtük!" sondaki kelimeyi rusça söylemiş ardından kadına tekme atarak kadının yerde iki büklüm olmasına sebep olmuştu.
"Bir daha seni kızlarımın yanında görmesem iyi olur. Hayatta kalman için!" diyerek topuklu çizmelerinin çıkardığı sesle beraber uzaklaşarak.
İyi günler dilerimm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝗗𝗮𝘂𝗴𝗵𝘁𝗲𝗿 𝗼𝗳 𝘁𝗵𝗲 𝗔𝘃𝗲𝗻𝗴𝗲𝗿𝘀 [1.KİTAP]
FanficTony Stark ve Beryl Weasley'nin Lacy adındaki bir çocuğu olur ve çocuğa tüm Avengers bakmaya çalışır. Ta ki Lacy 11 yaşında Hogwarts'a gidene kadar. *** Seri kitabıdır. Lacy'nin 1 yaşından 11 yaşına kadarki hayatını anlatır. Seri kitapları bitmeden...