22: edebiyat yapmayı istediğim tek yer vücudun

344 29 26
                                    

Erva hoca olmak beni grurlandiriyor

Ama arada kendimi piçin teki yapmak istiyorum
___

Minho dersten çıkarken sadece benimle göz iletişimi kurmuş ve sınıftan çıkmıştı. Merak duygum horon çektiği için onu takip etmek için ayağa kalktım. Sınıftan çıkarken, çıktığında bile ne hızlı ne yavaş yürüyordu. Eksi birinci kata kadar gelip, şu an da depo olarak kullanılan odaya geçiş yaptı.

"Hocam, niye buraya geldik?" Beni dinlemeden bir sandalye çekip oturdu. Ben ayakta dikilirken o iyice sandalyeye yayılmıştı. "Bilmiyorum." Bilmediğin şey için neden çağırdın amına koyayım? Adım atarak ona biraz daha yaklaştım. İyi olup olmadığını kontrol etmem gerekiyordu. Kesin başına güneş geçti. O yüzden böyle davranıyor.

"Hocam iyi misiniz?" Soru yine yanıt vermeyerek beni belimden tutup kendine çekti. İstemeden kucağına oturunca gözlerimi açarak ona baktım. Ne yapıyordu bu adam? "Bebek gibisin" Ben? Bebek? Senin çükün bebek. "Kaşlarını çatma, dayanamıyorum." Okulda içtin mi lan sen?

"Hocam iyi misiniz?"

"Bana hocam deme." Bir tane daha hocam deme vakası. İntihar edeceğim yemin ederim. Hocam kelimesi bence gayet mükemmel gurur verici bir şey. Kulağıma yavaşça yanağını sürttü. Altımda hissettiğim şey ne olur o şey olmasın. Gençliğim gitti.

"Edebiyat yapmayı istediğim tek yer vücudun."

Geçen gün söylediğim cümleyi bana söylediğinde onunla oynama kararı almıştım. Hep ben sürünemezdim değil mi? Biraz onun da sürünemesini istiyordum.

"Üzgünüm bay Lee, benden yaşça büyük yaşlıların edebiyat yapmasını sevmiyorum."

Onun o zaman kurduğu cümleyi cümleyi ona geri verdiğimde gözünü kapatmış ve kendini sıkmıştı. Şu an ne kadar kendi vücudum bile tahrik olsa da süründürmek istiyordum onu. "Han Jisung, seninde istediğinin farkındayım. Lütfen"

Benim de aynı durumda olduğumu bildiğini biliyordum. "Sadece oyun oynuyorum bay Lee, bebek değil miyim? Oyun oynamak benim en büyük hakkım."

"İki ders önce, o zaman, rahatsız olduğunu bildiğim için Jungkook'u oraya aldım. Seni düşündüm, senin rahatlamanı istedim. Lütfen, bu sefer de senin beni rahatlatmanı istiyorum."

"Evet orada beni düşündünüz, bunun için teşekkür ederim ama saflar değişti. Bu saatten sonra benden hiç bir şey alamazsınız. İlk başta istemeyen sizdiniz. Benim abimi seven de sizdiniz. Hetero olan da sizdiniz. Jungkooklara söyleyen de sizdiniz. Okulu değiştirmemi sağlayan da sizdiniz. Dövülmemi sağlayan da sizdiniz. Bunların hepsi sizdiniz. Benim kendime saygım var bay Lee. Hem şu anda sınavlar yaklaşıyor. Düşük not alamam. Şu an size karşı bulunduğum bir şey, sadece burada kalıcak sizin için biliyorum ama benim sürekli aklımda dolaşacak. Maalesef kendi bedenimi seviyorum. Anneme kaptırmak istemiyorum."

Cümlelerimi bitirince fark ettim ki durumu daha kötüye gidiyordu. İstesem şu an kalkabilirdim ama kalkmak istemiyordum.

"Benim için sadece burada kalacağını nereden çıkardınız bay Han?"

Hayda, oldu mu şimdi. Bizim de bir sınırımız var.

"Beni nasıl ikna ettin bilmiyorum ama seni seviyorum bay Han."

Yutkunamadım. Adam benimle oynuyordu. Büyük ihtimal buradan çıktıktan sonra bu cümleleri burada kalıcaktı. İsteği yerine gelince yine aynı edebiyatçı Minho olacaktı.

"Eğer beni gerçekten seviyorsanız bay Lee, bunları daha sonra söylemelisiniz. Şu an maalesef size güvenemiyorum. Belki o zaman düşünürüm. Dediğim gibi benim kendime saygım var. Sürünen Jisung'u unutabilecek bir aşık Jisung yok."

Sözlerini söyledikten sonra ayağa kalkıp odadan çıktım. Yine de odaya birinin görmemesi için kapının ardında bekledim.

___

Jisung hadi iyisin bu sefer gelmedim

Gelebilirdim de yani

Literature / Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin