Özlemişim
___
Hyuninlix özel son
"Hyunjin, bu manyak sevgilin beni dövüyor! Al şunu başımdan!"
Hyunjin gidip Felix'in dudaklarına öpücük bıraktı.
"Sen de benim sevgilim değil misin? Ben mi yanlış biliyorum?"
Felix'in yanakları kızarırken Jeongin yerinden kalkmış ve o yanakları öpmüştü.
"Bu çocuk kendisini bizden saymıyor, yakında sikeceğim."
Çocuğun saçlarını karıştırıp geri yerine oturmuştu. "Hadi kalkın, ders çalışacağız daha."
"Zeki işte, ne beklersin ki?"
"Sus gel buraya Lix'im. Ya benden dinlersiniz ya da edebiyatçı enişteyi çağırırım. Seç beğen al."
Gülerek yanına oturduğunda Hyunjin gülümseyerek ikisini izlemeye başladı. Kendisinin edebiyat dersi iyi olduğu için dinleme gereği duymamıştı. Sadece aşık olduğu bu görüntüyü izliyordu.
"Çok seviyorum lan ben sizi."
İkisini gözü de ona dönünce eliyle öpücük attı ikisine. Jeongin mırıldanarak önüne döndüğünde Felix'in kafasını tutarak onu da önüne döndürmüştü.
"Hadi siz ders çalışırken size pasta alıp geleyim. Başka istediğiniz bir şey var mı?"
İkisi de reddedip önlerine tekrardan aynı ciddiyetle döndüklerinde Hyunjin ayağa kalkıp deri montunu üstüne geçirmişti.
Dışarı çıkıp pastahaneden önce markete girme kararı almıştı. Etrafta şu satan tek burası vardı çünkü. Market reyonları arasında şu şişesini alıp kasaya geçecekken gördüğü yüzler ile duraksadı.
"Jisung? Minho hocam? Ne yapıyorsunuz siz burada?"
İkisinin de yüzü ona dönünce Jisung ağzındaki ramen ile aşırı komik duruyordu.
"Sana ne lan it! Açız biz, ne yani sevgilim ile markete date'e çıkamaz mıyız?"
"Market mi?"
Jisung'un sert bakışları yüzünden susup onlara ilerledi. Jisung'un önündeki kekten bir ısırık alınca Jisung, onun omzuna vurmuş ve Minho'ya şikayet etmişti.
"Gece gece niye buradasınız. Eviniz de yesenize. İki tane ev var amına koyayım."
"Hıh sen onu Changbin'e söyle. Çocuktan red yemiş, içip benim eve gelip romantik anlarımızın içine ediyor. Jisung'un kara delikli annesi de evde."
İkiliye gülüp vedalaştıktan sonra suyun parasını ödeyip pastahaneye gitmişti.
___
"Anladın mı mal, burayı bu şekilde bulabilirsin."
Felix'e baktığında onun dudaklarına baktığını fark etti. "Hh gel buraya."
Çocuğu kucağına oturtup öpüşme başlatınca ikisi de eve gelen Hyunjin'i fark etmemişti.
"Şunlara bak, iki dakika pastahaneye gidelim, siz ders çalışın dedik, birbirlerini sikiyorlar. Ayıp ya, ayıp."
Felix dudaklarını büzüp ayrılmıştı Jeongin'in kucağından. "Harbi ayıp, değil mi Felix? Kim o hadsizler?"
"Valla bilmiyorum ama çok hadsizlermiş. Ben senin yerinde olsam sikerdim Hyunjin."
Çapkınca gülümsemesi ile Hyunjin'in ikisine yaklaşması bir oldu. "Hadi yine iyisiniz. Size kahve yapayım."
Sinsice gülümseyip içeri gidince bu sefer Jeongin Felix'in kucağına çıkmıştı. Felix'in dudağı onun boynunu işgal ederken hafif mırıltılar bırakıyor, Felix'i kendine daha fazla bastırıyordu.
"Sesinizi duyabiliyorum!"
"Bana ne!"
Tekrardan çocuğun boynuna öpücük dizerken dili ile beyaz tshirt'ünün içinden göğsüne ulaşmış, oraları öpmeye başlamıştı.
"Bakın ne diyeceğim, ben ne gördü- Lan!"
Felix sırıtarak geri çekilince Hyunjin'in gözü Jeongin'in açıkta olan ıslak göğsüne, Felix'in ıslak ve kızarmış dudaklarına gitti. Boğazını temizleyip yerine oturup tepsideki kahveleri masaya koydu.
"Ne gördün canım?"
"He, su almak için markete gitmiştim. Jisung ve Minho oradaydı. Changbin geçen ki çocuktan red yemiş. İçince bunların evine gelip kurulmuş. Bu mallar da markette zıkkımlanıyorlardı.
Jeongin gülüp başını Hyunjin'in bacağına yaslandı. "Jeongin kay, diğer tarafa ben yatacağım."
Jeongin bacaklarını toplayıp Hyunjin'in koltuğun ortaya gelmesine yardımcı oldu. Felix diğer bacağına yaslanınca ikisinin de başını okşamaya başladı.
İkisinde kokusu birbirine karışıp burnuna dolarken gülümseyerek gözlerini kapattı. En sevdiği koku buydu işte. En sevdiği koku ne Felix'in kokusuydu ne de Jeongin'in. İkisinin birbirine karışmış kokusunda hayat buluyordu Hyunjin.
Felix'in kafası ona döndü. "Hyunjin seni çok seviyorum, Jeongin seni çok seviyorum. İkinizi de çok seviyorum."
Hyunjin eğilip Felix'in dudaklarına öpücük kondurdu. Geri çekilip Jeongin'e de aynısını yapınca ikisi geri başlarını çevirmiş saçlarının sevilmesine izin vermişlerdi.
Hyunjin çok aşıktı.
Üçüde birbirine çok aşıklardı.
___
Ehü
Böyle olabilirlerdi
(Yazan ben degilmisim gibi devam)
