Bu bölümü yanlışlıkla sildigim için tekrar atiyirum tekrardan yazdım
Hem de smut ekleyerek
___
"Günaydın bebeğim." Üstüme çullanmış Minho ile gülüp dudağına minik bir öpücük kondurdum. Geri çekildiğimde Minho, durmamış benim dudağımı kısaca emip bırakmıştı. Çok azgın, çok.
"Hadi ben kahvaltıyı hazırlayayım. Sen de üstünü giyin, in."
Başımı sallayıp iyice yatağa gömüldüğümde kahkaha atıp yorganın dışında kalan saçlarımı çekerek yorganın dışına çıkmamı sağlamıştı. "Ben mi giydiriyim, hmm? Ama ben sadece giydirmem, haberin olsun."
Gözlerindeki parıltılara gülümsedim. "Üzgünüm Bay Lee, okulda penguen gibi gezip bizimkilerin diline düşmek istemiyorum." Dudağını büzünce yanağına öpücük kondurup yataktan aşağıya atladım. "Hani dudak?"
"Seninle de iki seviştik diye iyice zıvanadan çıktın haa! Hyunjin'e anlatırım görürsün."
"Yalnız bir kere seviştik! Han Jisung, buraya gel!"
___
"Oha, siz okula gelebiliyor muydunuz Bay Afrodit?"
Sınıfa girince Hyunjin alkış başlatmış, diğerlerinin de devam ettirmesi ile sınıfta büyük bir alkış kopmuştu. Hiç kimse neden alkışlandığını bilmiyor, sadece alkışlıyorlardı.
Bizim sınıfa elimle selam verip yerine geçtiğimde bu sefer Jeongin ıslık çalması ile tüm sınıf iyice alkışlamaya, ıslık çalmaya başlamıştı. Kai hocanın sınıfa girmesi ile herkes susmuş ve ayağı kalkmıştı. "Evet, oturabilirsiniz çocuklar."
"Evet haftasonunuz nasıl geçti?"
Hocam bol sevişmeli, bol oynaşmalı, yarısı yatakta uyuyarak, yarısı Minho'nun kucağında uyuyarak, edebiyat sınavı okuyarak geçti.
"Hocam bazı arkadaşlar için oldukça s-"
Jeongin, Hyunjin'in ağzından tutarak geri çekti. "Senin için farklı mı geçti?"
"Bensiz mi?"
Felix'in sorusu iki gözde donuklaşıp, boğazını temizlediler. "Öyle olsun."
___
"Hayır yani anlamıyorum ki! Madem birbiriniz ile sevgili olacaksınız, en baştan söyleseydiniz. Hayır yani şimdide demiyorlar ki, git diye. Hâlâ üçlüyüz amına koyayım."
"Boşver Felix, belki ileride seni seven birini bulursun. Yeonjun bahsetmişti biraz konuya o kadar hakimim.”
Soobin yan sıradan gelip Felix'in omzuna koyduğunda Felix, bu küçük harekette bile ağlamaya başlamıştı. Soobin, Felix'in karnında ağlamasına izin verirken dolu gözlerimle onlara baktım. Seungmin'e döndüğümde bana burukça gülümsemiş omzuma yaslanmıştı.
___
"Han Jisung!"
Benia kapınım orada seslenen Minho ile koşmaya başladım. Kollarının arasına girdiğimde saçımı karıştırmış sonra saçımı hafif çekerek geriye çekmişti. "Hadi gel, seni eve bırakayım." Başımı sallayıp arabaya binmiştim.
Yol boyunca donuk ve suskun olan Minho ile kaşlarımı çatmıś onu minikçe dürtüklemiştim. ”Ne oldu?" Kafasını eğerek kafasını direksiyona yaslanıp soluklanmaya başladı. "İyi misin?"
Bir anda kendimi Minho'nun kucağında bulmayı beklemiyordum. "Minho"
"Sus, seni okuldan çıkmanı bekleyene kadar kaç kere şurada becerdiğimi düşündüm biliyor musun?"
"Minho dün bir, bugün iki. Eğer her gün yapacaksak benim göt annemin götüne döner."
SMUT VAR KARDES BİR SONRAKİ UYARİYA RAHATSİZ OLABİLECEKLER ZATEN COK KİSA BİR YER SOK CİKAR BİTİYO
Dudaklarıma dilini değdirmesi ile kucağına iyice yerleşmiş, minik bir şekilde sürtünmeye başlamıştım. "Hmm, hani istemiyordun?"
Kollarımı boynuna doladım.
"İstemediğimi söylemedim?"
Yumruk yapınca çıkan kemiklerini, ellerini yumruk yaparak belirginleştirmiş ve bacaklarımda gezdirmeye başlamıştı. "Tenin o kadar beyaz ki, gel benim üzerimde iz bırak diyor sanki."
Yaşadığım zorluk yüzünden gözlerimi kıstım. Kasıklarım kaşınıyordu ve her bir zerremin Minho'ya ihtiyacı vardı. Gerçekten çok muhtaçtım ona.
"Tenim demiyorsa ben derim. Lütfen üzerimde iz bırak Lee Minho."
Dudaklarını boynuma getirip emmeye başladığında boynumu sağa yatırarak ona daha fazla imkan sunmaya çalışıyordum. "Baksana hemen morardı." Köprücük kemiğime dişlerini sürtünce mırıldanmam ile altımdaki sertliği fark ettim.
Elimi aşağıya çekip aletini elime sardım. "Beni açmana veya başka bir şey yapmana gerek yok. Lütfen bu sefer direk gir. Uğraşma. Canım yanıyor."
Başını aşağıya yukarı salladığında okul pantalonumun kemerine gitmişti eli. Fermuarı açıp oturduğum kucağından beni biraz kaldırıp pantalonu belime indirdi.
Kendi pantalonunu da aynı şekile getirip ıslanmış minik deliğime öylece baktı, parmaklarını gezdirerek çıldırttı beni. Vücudumun her yerini zevk karşılarken uyuşan bacaklarımla elimden geldiği kadar iyice aralıyordum, arabanın içerisinde. "Ihm, Minho. Sana direk girmeni söylemiştim."
"Hadi ama biraz oynamalıyım değil mi?"
İki parmağını aynı anda içime yollayıp üzerine oturtturdu. Parmaklarının üzerinde hafif hafif kalkmaya başladığımda bir anda içimde parmaklarını bükmesi ve dönfürmesi ile ölürcesine zevk aldığımı hissettim. "Yeter artık manyak adam! Gir içime."
Minho kıkırdamış ve parmaklarını çekmişti içimden. "Dur bir dakika." Bana ne oluyor dercesine baktığında elime tükürmüş ve Minho'nun sikine götürmüştüm. Kuru kuruya gitmez canım. Parmaklarımın değdiği her yerin ısındığını hissediyordum. Minho kafasını geriye atmış, gözlerini kapatmıştı.
"Tamam yeter." Elimi çektiği gibi beni hafif bir şekilde kaldırmış ve aletini dikleştirmişti. Sadece başı giren alet ile gözlerimi yumup cama yaslandım. "Alamayacak gibiysen..."
Bir anda sertçe oturmam ile çığlık atmıştım. Minho eli ile ağzımı kapatıp göğsüne yaslayınca dudağımı ısırmış, içimdeki acının geçmesini beklemiştim.
"Minho hareket edeceğim. Bırak."
Beni bırakınca içimdeki en küçük harekette bile kafayı yiyecek gibi zevk hissetmiş ve tekrardan kalkıp o alete oturmuştum. Karşımdaki adamında benimle aynı zevki yaşaması bana daha fazla zevk katıyordu sanki. "Mhh..."
Minho belimden tutup hafif kaldırarak bu sefer benim içimde gelmeye başlamıştı. Fakat bir zaman sonra o alet öyle bir yere çarpmıştı ki ilemem yüzünden arabanın siyah camları yüzünden içeriyi göremeyen biri bile sikildiğimi anlayabilirdi.
"Da-ha..."
Cümlemi devam ettiremedim. Minho'nun beline gelip kıyafetini kirlettiğimde o çoktan benim içime gelmişti bile.
___
Olm smut yazmak istedim
Sonra yarıda aklıma ders çalışmak geldi(oa ilk)
Ders çalışma isteği içime dolduğu için hızlı bitirdim
Kusura bakmayın
