9. Bölüm: Sayaç

6 2 0
                                    

Yeni başlangıçlar ve been(yakında diğer kurguma bölüm atmaya başlayabilirim ama belki bir ihtimal)

EE O ZAMAN İYİ SEYİRLER😋😋

...

"Pekii, neden erkek olursa? Ya kızımız olursa?" Berkan ismini duyunca ürperdim.

"Bilmiyorum, Berkan ismi hep hayalimdi. Oğlum olursa adını Berkan koymak isterim bu yüzden." Koray bu ismi düşünürken dalıp gitmişti. O sırada telefonuna bir bildirim düştü.

"Sanırım... Askere gitmemin zamanı geldi." Asker mi? Üniversite okuyorsun ve sana bir anda gökten vahiymiş gibi askere gitme haberi inecek?

"Bir ay öncesinde senden biraz olsun ümidimi kesince başvuru yapmıştım... Ve şimdi de bir hafta sonra askere gidiyorum... Üzgünüm Hazal'ım o dönem benim için çok karmaşıktı... Sadece 6 ay bensiz bir hayata devam edeceksin." Uzanıp elini yanağıma koydu ve öptü. Yanağım öpücüğüyle ısınırken öylece bakıyordum.

"Neresi peki?" Yakın bir yer olmasını diliyordum.

"Hatay." Bu kadar uzak mıydı? Vücudumun yanmaya başladığını hissettim. Ona daha yeni kavuşmuşken tekrar bir süreliğinede olsa ayrılmak istemiyordum.

Yanağımı bu sefer sıcak göz yaşlarım ısıtıyordu.

"Hiç beklemiyordun biliyorum... Bende senden ayrılmak istemezdim ama işte vatan görevi. Hem bu açıdan bak; biz evlendikten sonra askere gitmiş olacaktım büyük ihtimalle, bu 6 aydan sonra bütün ömrüm seninle geçecek Hazal'ım..."

İri vücudu vucuduma sarılırken kendimi huzurlu hissettim. Sevdiğin birisinin kollarında huzuru hissetmek gerçekten bu olmalıydı. Bütün kaslarım gevşemiş ve işe yaramıyor gibi hissediyordum.

Koray kollarını vücudumdan ayırarak yüzümü avuçladı. Yüzümün her yerini inceliyor gibiydi, en çokta dudaklarımı ve gözlerimi...

"Babam bulunduğum yeri öğrenmeden ve evi basmadan önce işime gitmem gerek. Üzgünüm hayatım, benim işime engel olabilecek büyük aşkım yüzünden senin mahvolmanı istemem." O adama hâlâ 'babam' diyordu.

"Neymiş bu benim büyük aşkımı elimden alan iş?" Kollarımı omzuna doğru uzatarak boynuna sarıldım. Bu pozisyonda birbirimize daha yakındık ve onun kokusunu ciğerlerimin derinlerine kadar hissedebiliyordum.

"Ama yapma böyle... Aklımı çalıyorsun, kalbimi çaldığın gibi..." Bu haliyle gözüme o kadar çekici geliyordu ki... Yeşil gözlerinde kaybolup gidiyordum...

"Klasik babamın sahip olduğu şirketlerin evrak işleri. Sıkıcı işler ama işim bitince direkt senin yanına geleceğim, gerçek işimin ve uğraşımın olduğu eve; biricik sevgilimin yanına..." Derin bir nefes alıp iki yanağımada birer öpücük kondurdu.

Aşağıya beraber inerken ondan ayrılacağımın üzüntüsünü yaşıyordum.

"Görünüşe göre bir çift daha ayrılıyor!" Dedi Ege. Sanırım ablamla Berkay abide ayrılıyorlardı.

"Abi hazır beraberken birlikte geçeriz. O hep bunu isterdi." Babasından bu sefer 'O' diye bahsediyordu.

"Bu seferliğine eline istediği şeyi verelim, ilk ve son defa mutlu olsun." Diyerek kapıya yanaştı. Koray ayakkabılarını giyip kapıyı açtığında omzuna dokundum.

"Bir şey unutmadın mı?" Bir an afalladı.

"Pardon, karımı almayı unutmuşum." Diyerek beni kucakladı. Onun omzuna sarılırken iki yanağınıda öpücüklerime boğdum. Son kez öpecekken Koray yan tarafına dönünce dudaklarımız bir anlığına araya geldi.

İnci DevriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin