13. Bölüm: Gece ve Ay

4 1 0
                                    

-

...

Önümde iki ceset vardı... Kendimi tutamayarak çığlık attım. Yerde Deniz'le Bartu'nun cesedi vardı. Bakamadım, kanları görünce dayanamadım. Dizlerim titmeye başlamıştı.

"Hayır, hayır, hayır! Koray, ölmemişlerdir dimi?" Titreyen ellerim boyunlarına gitti. Hiç bir şey hissetmiyordum. En yakın arkadaşlarım ölmüş müydü?

Benim çığlığımı duyan herkes yavaş yavaş gelmişti bile. Hıçkırarak ağlamaya başladım.

"Hayır! Ölmüş olamazlar! Deniz! Bartu! Cevap verin, lütfen... Bari parmağınızı bile oynatabiliyorsanız oynatın ama lütfen ölmeyin..." Nefesim kesilmişti, nefes alamıyordum. Kendi bedenime yenik düştüm. Yanıma Yazgı ve Manisa da geldi. Diğerleri arkamızda olayın şokundaydı. Başıma bıçak saplamışlar gibi bir ağrı girmeye başlamıştı.

"Lütfen yalvarırım ölmesinler... Ambulans... Aradınız mı? Ambulansı arayın!" Tekrar kanlı cesetlerine baktım. İkisi el ele tutuşmuştu. Onlar da evlenecekti. Gelinliği ve damatlığı bile almıştık, sadece 6 ay sonrasındaydı. Gittikçe nefes almam daha çok zorlaşıyordu.

Aşkları mahşere kalmıştı...

Neden? Neden onlar ölmüştü? Kim öldürmüştü?

"Deniz! Güzelim, yalvarırım gözlerini aç! Senden başka kim bizim yaralarımızı sarar?"

"Bartu! Abim, senden başka kim bizi koruyup sataşanları döver?" Artık daha çok nefes alamıyordum. Koray yanıma gelip beni sakinleştirmeye çalıştı ama nafileydi.

"Güzelim, sakin ol. Geçecek, lütfen."

"Geçmez Koray! Geçmez..." elimi göğsüme vurdum.

"Hatırlıyorum az buz, 10 yıl öncesinde de Gizem'i böyle kaybetmiştik! O da bizim en yakın arkadaşımızdı! Ama ölü! Bu bizden alınan 3. Can oldu! Birisi bizi yavaş yavaş yok ediyo! Gerçekten bu hayatta mutlu olabileceğimizi mi sanıyorsun? Bizim başlangıcımız kötüydü sonu da iyi olsa ne fark eder? Yine aynı olacağız, eskiler hep aklımızı kurcalayacak. Biz sıcacık evimizde yatarken onlar burada toprağın altında yatıcak! İçimiz rahat etmez ki! Asla mutlu olamayacağız! Bu hep böyle gidicek!"

Yazgı'yla Manisa'ya sarıldım. Arkama baktığımda ablamda benim gibi yerdeydi, Bal ise Berk'e sarılmış hâlâ şoktaydı. Ağlamam asla durmuyordu.

Küçüklük anılarım yavaş yavaş geliyordu zihnime, yavaş yavaş Gizem'le ve Koray'la olan anılarımı hatırlıyorum. Ama zihnimde bulanık bir çocuk daha vardı. Biz o zamanlar 19 kişiydik... Ablam, abim, Berk, Bartu, Deniz, Yazgı, Ege, Manisa, Ömer, Gizem, Koray, Berkay, İnci, Denisa, Emir, Eren, Asaf, gizemli çocuk ve ben... Bizi parçalara böldüler ama yine bir birimizi bulmuştuk.

Anılar zihnimde canlanınca daha da çok ağladım. Çok masumduk. Hâlâ da ben dışında herkes masum. Benim ellerimde kan vardı. Hemde fazlasıyla...

Ambulans sesleri gergin olan ortamı daha çok germişti. Hepimizde ambulansın peşinden gitmiştik.

Ameliyathanenin kapısında bekliyorduk. Yaklaşık 4 saat geçmişti. Polislerde olayı öğrenmek için bizi kısa bir sorguya çekmişti. Sonrasında ameliyathaneye gelmiştik.

Biz öksüz çocuklardık. Biz birbirizin ailesi olan çocuklardık. Tabii benim küçükken ailem vardı, ama diğerleri o zamandan beri öksüzdü. O yüzden diğerleri Mustafa abi de kalıyordu. Şimdi de Mustafa abi duyar duymaz gelmişti. Bizi kendi çocukları gibi yetiştirmişti.

Hepimiz ailemizin soy ismini taşıyorduk ama ortada bir aile yoktu...

Ameliyathanenin kapısı açılınca ayaklandık. En önde Mustafa abi vardı. Doktorun ağzından çıkan kelimeleri bekledik...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 16 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

İnci DevriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin