5. Bölüm: Satranç ve Piyonları

14 9 2
                                    

Bir Eflin (arkadaşımın kardeşi) atasözü der ki;
Goggo(Korktum)

...

Gözümü açtığımda bir evdeydim. Yanımda daha önce hiç görmediğim bir kadın belirdi.

"Hayatım! Misafirin uyandı!"

Hayatım mı? İçeri giren adama baktım; Koray girmişti. Bu kadında kimdi?

"Neden öyle bakıyor aşkım? Batuhan! İyi misin?" İlk ismimi nerden biliyordu? Kolumda ki serumu fark etmeden kalktım. Kitaplarda ki gibi bir sinirle çıkartılıp atılamıyormuş demek ki. Yanan kolumun etkisiyle uzandığım yere geri oturdum. Kadın gelip çıkartıcakken Koray önüne geçip kendisi çıkarttı.

"Beni iyi dinle! Her şeyin bir sebebi var, her şey kontrolüm altında. Sakın Hazal'a bir şey söyleme!"
Yüzümü ekşittim. "Telefonum nerede?" Koray telefonumu uzattı. Telefonumu elime aldığım gibi kolidora yürüdüm. Çıkış kapısını bulmak zor bir şey olmayacaktı sonuçta.

Ayakkabılarımı hızlıca ayağıma geçirip kapıya yöneldim. Koray elimi tuttu. "Sakın Berk yapayım deme." Sinirle döndüm. "Tamam ama yine bir şekilde elbet öğrenicek şu siktiğimin karısıyla ne işler çevirdiğinizi!" Sinirle kapıyı çarpıp çıktım.

Beni tanıdık sokaklar karşıladı. Bu sokakları tanıyordum çünkü çocukluğumun tutsak olan kısmı burada onlardan uzakta geçmişti. Hızlıca bu sokaktan uzaklaşarak komşu sokağa gittim.

Kapalı olan telefonumu açtım, açar açmaz bir sürü bildirim gelmişti.

"127 cevapsız arama"
"268 okunmamış mesaj"

Hepside Hazal'dan dı. Sosyal medyamdan da bir sürü bildirim gelmişti.

"@cagriarinminnak sizi takip etmek istiyor"

Bu Koray'la evdeki o kadının hesabıydı ve 2 yıldır evlilerdi. Kız kardeşimin ne kadar da güzel bi bahtı varmış onun peşinden koşan adam 2 yıldır evliymiş. Ne kadar da mükemmel! Sinirle telefonuma bakarken bir el omzuma kondu.

Hışımla arkama döndüm: omzudaki el Berkay'ındı.

"Kardeşi biter abisi başlar, bu nedir kardeş Allah Allah!"

"Sakin Berk'cim, Koray'ın ne peşinde olduğunu bende bilmiyorum. Aklında ne varsa seninleyim. " Şükür. Bir insanda benim yanımda! Aklımı kurcalayan soruyu sordum.

"Neden onlara öyle dedin?" Durdu. Dudaklarını oynatmaya başladı. Sanırım üzerinde dinleyici vardı.

"Mecburdum."

...

Berkay'ın arabasıyla eve gidiyordum. Olanları ona da anlatmıştım. Arabanın radyosunda bir katilden bahsediliyordu. Söylentiye göre kurbanların kollarına kaçıncı cinayetiyse o sayıyıda işliyormuş. Şimdiye kadar toplam 960 cinayet işlemiş ve yaklaşık 1 yıldır söylentiye göre cinayet işlemiyormuş. Belki de kendini 961. Cinayete saklıyordur ya da yakalanmıştır herhalde.

Bunları dinlerken içimin ürperdiğini hissettim. Kafamı dağıtmak amacıyla sosyal medyamla ilgilenmeye başladım. Yine Koray'la o kızın hesabına baktım. Sabah hiç benden başka birisiyle etkileşimi yoktu ama şimddi Hazal'ı takip ediyordu. Kendisi bana karışma diyordu. Kendisi kendini çoktan batırmış bile...

(HAZAL'IN ANLATIMIYLA)

" Ne Arın'mış! Ona aldanmak bu kadar basit miydi! Yüzsüklükte bir numaralar!"

Bartu yanıma gelmiş, olan bitenle beni izliyordu.

"Daha iyisi mi yok Hazal sana! Onu da atlatıp mutlaka yine birisinden hoşlanmaya başlayacaksın. Ama bu kural benin için geçerli değil ben Deniz'im de takıldım kaldım." Deniz'e çapkın bir gülüş attı.

İnci DevriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin