Ya siz yorum yaparsınız da ben size bölüm atmam mı? Yorumlarınız benim için altın değerinde ne kadar çok yorum o kadar çok yazma isteği ve bölüm bombardımanı öptüm sizi.
.
.
.
Önceki gün maçtan geldiğim gibi uyuduğumdan duş alamamıştım bu yüzden odaya girdiğim gibi üstümü çıkarıp duşa girdim.
Kolumdaki elastik bandajı çıkarıp kenara bıraktım o yokken acım çok daha keskin olduğundan hızlısından bir duş aldım.
Alt çamaşırımı giyip yatağıma oturdum.
Kendi kendime bandajı geri takmaya çabalarken Mark geldi.
Sırtım kapıya dönüktü ama adım seslerinde bile anlaşılıyordu zaten o olduğu.
İşime odaklanıp bir şey demedim ama çıplak sırtımdaki gözlerini hissediyordum.
Aramızdaki sessizlik sürüp giderken birkaç başarısız denemeden sonra pes ettim. Bandajı kenara atıp havlumu astım dolaba yönelip giyecek bir şeyler çıkarırken Mark dibimde bitti.
Arkamdan uzanıp benim yerime seçtiği bir üstü çıkardı bu hareketlerine kanmadım ben de bir başka üstü seçip aldım sonra da dolapla arasından çıktım.
Mark dolabın önünde elindeki kapüşonluyla kaldı ama pek de umurumda değildi altıma pijamamı geçirirken bir an önce giyinip kendimi Jeno'nun yanına atma derdindeydim.
"Doghyuck?"
"Hmm?"
Elimdeki üstü kafamdan geçirmek üzereyken beni durdurdu"Bileğine ne oldu?"
Sağlam yerlerden tutarak bileğimi kaldırdı
"Jay mi yaptı yoksa, orospu herifin elinin ayarı yok ki anasını satayım!"
Mark alışkanlıktan mı bilmem hep ingilizce küfür ederdi öyle ki korece küfür bilmediğini bile düşünür olmuştum ama anlaşılan ağız dolduran küfürleri hakkıyla biliyordu.
"Bir şey yaptığı yok Mark"
Kolumu çekip hızla kollarımı geçirdiğim kapüşonluyla istemsizce yüzüm buruştu.
Yine de bozuntuya vermeden giydim üstümü
"Dün maçta düştüm "
Bilerek yüzüne bakmadım. Yatağın üstüne attığım sargıyı aldım Mark geçmeme izin vermedi
"Dur bir, bir daha bakıyım"
Kolumu sıvayıp sanki çok anlarmışçasına dikkatle baktı morluğa
"Doktora gittin mi?"
Omuz silktim
"Revirde hemşire baktı"
"Ahmak koç, en azından hastaneye götürmesi gerekirdi şişmiş hep bileğin"
Koç kim adını duymak bile midemin kasılmasına neden olurken elimdeki sargıyı dikkatini dağıtmak için salladım
"Sıkıntı yok bunu sarıp bir hafta yüklenmezsem geçermiş abartacak bir durum yok yani"
Pek ikna olmuş gözükmese de kafasını sallayıp sargımı aldı elimden.
Kolumu bırakmadan ikimizi de yatağına yönlendirdiğinde ne yaptığına bakmakla yetiniyordum.
Kendi oturup beni de kucağına çekince isteğine direnip tepesinden aşağıda kalan yüzüne baktım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahnenin Arkasındakiler \\ MarkHyuck
FanfictionTüm hakları yatağımın altındaki canavarda saklıdır.