10. GEÇMİŞTEN GELEN YABANCI

128 13 38
                                    

Şarkı: Feridun Düzağaç - Alev Alev
Ayten Alpman - Ben Varım
Duman - Dibine Kadar

"Kendimi arıyorken olmaktan korktuğum yerdeyim, sendeyim..."

Yeni bölüme hoş geldiniz, bölümü yıldızla aydınlatmayı ve satır aralarına o güzel yorumlarınızı bırakmayı ihmal etmeyin lütfen. Sizi seviyorum, iyi okumalar

🌑

BATU KARLI'DAN...

Hayat kimsesizler için daimi bir işkencedir, kalbine sevgi değmemiş bedenler kötülüğün içine çoktan hapsolmuşlardır. Kalbime sevgi değmedi, bunun sadece babam tarafından olması beni yaralamazdı ama annemin de aynı şekilde sevgisiz olması beni öldürmüştü. Kendi halinde yaşayan öylesine birisiydim, kendi kalbine zerre kadar değer vermeyen, acınası birisiyken, Gece'nin aniden karşıma çıkması benim kalbimi canlandıran tek şey olmuştu. Onu gördüğüm andan itibaren beynim devre dışı kalmıştı sanki, mantıklı düşünmeyi bırakmıştım galiba. Kalbim çok tuhaf şekillere bürünüyordu, içeride birisi vardı ve sürekli kalbimin kapısına vurup duruyordu, bazen anlamsızca acı bulaşırken, bazen de kalbimden mideme doğru kelebekler uçuşuyordu. Ömürleri bir günlük olan kelebekler nasıl oluyordu da Gece'yi her gördüğümde canlanıyorlardı? Nasıl mümkün oluyordu bu?

Gitar çalan, basketbol oynayıp, kitap okuyan, motosikletinden başka hiçbir şeye anlam yüklemeyen birisiyken, bir başkası için endişelenen, onun başına kötü bir şey gelecek diye korkan birisi olmuştum. Ben Gece'ye anlam yüklememiştim, ben Gece ile anlam bulmuştum.

Fazla mı edebiyat yapıyordum acaba? Günün sonunda düşündüğüm tek kişi yine Gece'ydi, bütün şiirler ona yazılsa bile hiçbir şey onu anlatamazdı. Hangi romanın, hangi kitabın sayfalarından çıkıp gelmişti hayatıma?

Yaşadığımı sandığım bu dünyada nefes alma sebebim olmuştu birden, Gece Ünal... Soy ismini pek kullanmıyordu aslına bakılırsa.

Gece...

Her zaman geceleri gökyüzünün daha güzel göründüğüne inanmıştım, şimdi benim gökyüzümü güzelleştiren de Gece olabilir miydi? Benim hem yeryüzümü, hem gökyüzümü fazlasıyla güzelleştirmişti.

İlk tanıştığımız gün merdivene oturmuş kendisiyle konuşuyordu, öyle dalmıştı ki kendisiyle konuşurken, benim varlığımı bile ancak ben konuşunca fark etmişti. Galiba ilk defa motorumu birisi kullanmıştı ve ben kim olduğunu bilmediğim bir yabancıya canımı emanet etmiştim, neyime güvendim de verdim diye çok düşünmüştüm ama bunun cevabı ben değildim ki, bunun cevabı Gece'ydi. Henüz yeni tanışmış olmamıza rağmen içten içe ona güvendim veya güvenmek istedim ve motoru da buna dayanarak teslim ettim, ben kendime güvenerek değil, Gece'ye güvenerek kendimi emanet ettim. Açıkçası o gün etkilenmiştim, kendinden emin tavırlarından, korkusuz ve cesur olmasından, hiçbir sebep olmamasına rağmen hastanenin bahçesinde saatlerce beklemiştim, tam kimsenin çıkmayacağını düşünüp geri dönmeye karar verdiğimde hastaneden çıkmıştı ama iyi görünmüyordu, adımlayarak yanına gittiğimde kollarımın arasına yığılıp kalmıştı. Birisi için ilk defa endişelendim o gün, fakat ilk korktuğum an o gün değildi, daha sonrasıydı. Nezarethane 'den herkes çıkmıştı ama Uzay ve Gece kalmıştı, aradan saatler geçmiş olmasına kıyasla tek bir kişi gelmemişti, Nazlı ile birkaç defa bir arada görmüştüm Gece'yi, Nazlı'nın dediğine göre Sultan diye bir akrabaları vardı ve o az da olsa ilgileniyordu ikisiyle.
Nezaretten çıkar çıkmaz bir polis memuruyla konuşup benim yardımcı olma ihtimalim var mı diye sormuştum ama pek mümkün olmadığını dile getirmişti bana, daha sonrasında Nazlı'dan aldığım numarayı memurlara teslim etmiştim ve gerekeni onlar yaparak iletişime geçmişlerdi.

GÖLGEDE YAŞAYANLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin