9. GÖLGENİN ÇOCUKLARI

46 12 15
                                    

Şarkı: Adamlar - Adını Başkasının Koyduğu Çocuklar

Şekersiz - İmkansız Bir Aşk Denir
Mehmet Erdem - Herkes Aynı Hayatta
Kahraman Deniz - Ben Yola Gelmem

Hoş geldiniz, bölüme geçmeden önce oy vermeyi ve satır aralarına güzel yorumlarınızı bırakmayı ihmal etmeyin. Sizi seviyorum canımlarım, iyi okumalar 💖

🌑

Zaman insanı küçültür mü? Ben her seferinde daha da küçülüyorum, her gün bir yaş daha küçülüyorum ama hep dokuz yaşımda takılı kalıyorum. Benim masumiyetimin ve mahkumiyetimin daim kaldığı o yaşımda takılı kalıyorum, bu sene on sekiz oluyorum. On sekiz demek özgürlük demek, ben neden tutsak yaşıyorum o halde? Bedenimin küçücük gölgesine tutsak yaşıyorum, umut etmeyi ekmek kırıntısından öğreniyorum, her seferinde fiziksel acım bir tık daha azalırken ruhani acım bin kat büyüyor. Sesini kimsenin duymadığı o çocuğum demiştim, çığlıkları her defasında bastırılan ve zaman geçtikçe susturulan o çocuğum, acının ne demek olduğunu içinden geçerek yaşayıp görmüş o çocuğum, bedenen dokuz yaşında olmayabilirim ama ben hâlâ o çocuğum. Yaralar, gölgeler, yemek kırıntıları ve ay ışığı ile bir bodrum katında umut etmeyi öğrenerek günlerimi geçirdim ben, on sekiz yaşım bana gerçekten özgürlüğümü verebilecek mi? Yoksa beni bir katil şüphesiyle insanların göz hapsine mahkum mu edecek?

Göz hapsi diyorum çünkü masum olduğumun bir şekilde ortaya çıkacağına eminim, kimse benden emin olmasa bile ben kendimden eminim ve bu bana yetiyor.

Koca bir boşluk vardı daima içimde, bir oyuk, derin bir boşluk. Bazen nefesimi kesen, bazen düşüncemi tıkayan, bazen ağlamama sebep olan bir boşluk. Dolduramadığım ama adlandıramadığım da bir boşluk, varlığını bana belli eden.

On yedi yaşım... bana uğur getirme dedim, küs bana, dön sırtını. Kız bana, kaldırma başını, affetme beni çünkü hata yapıyorum.

Delicesine korkup kaçtığım şeye sığınıyordum, duygularıma.

Sustur Gece! Duygularını da sustur. Sen bunca zaman sustuysan, o da susmak zorunda.

Susturmadım. Yok saymadım. Kaçmadım.

Olduğum yerde durdum ve korkmama rağmen sığındım. Kendimden başka hiçbir şeye sığınma hakkı sunulmayan ben, bir duyguya, üstelik birisine duyduğum duyguya sığındım.

Benim kalbim atıyordu, ben bunu birisine hissettiğim duyguyla anlamıştım. Tutunduğum bir daldı, her şeye rağmen umut etmek için sıkıca tutunduğum o dal, Batu Karlı'ya hissettiğim duygular. Korku, heyecan, endişe, tedirginlik, yürek sıkışması, burukluk... en çok da bu. Burukluk. Tamamlanmayan her şey yarım kalır, yarım kalan şeyler ise unutulmaz. Bu sebepten başlamak istemiyordum ben bir şeylere, içimde durmadan kendini hatırlatan o umuda mesela, gözlerini kocaman açmış çare bekleyen dokuz yaşındaki Gece'nin bana olan bakışlarını zihnimden atmak istiyordum. O çocuk için umut vardı ama benim için yoktu demiştim, o çocuk iyileşmeyi bekliyordu, sesinin duyulmasını. Ben ise bunları istemiyordum artık, biz ikimiz, aynı kişiydik ama farklıydık.

GÖLGEDE YAŞAYANLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin