Selam!
Yine ben lafı uzatmadan keyifli okumalar dilerimmmm ♡
First Step To Hell: Cehenneme ilk adım.
Fırat Yükselir: İsyan
Model: Sarı Kurdelelerilahi bakış açısı
Cehennem nasıl bir yerdi? Çok mu kan kokuyordu? Çok mu acı içeriyordu? Peki dünyada cehennem yaşamak neydi?
Bir söz vardı belki de bu dünya başka bir gezegenin cehennemidir diye... Belki de öyledir...
Cehennem kainat üzerine sızmazdı, bir süre vardı o süre dolacak ve kainat yerle bir olacaktı, İslam böyle derdi. Bir çok kıyamet alameti olacak, tüm alametler olduğunda ise tek bir nefes ile sûra üflenecek ve kainat yerle bir olacaktı.
Oysa cehennem hayatı dünyada da başlayabilirdi. Savaşlar, açlık, kıtlık, suikastlar ve katliamlar...
Bunları niye mi diyorum? Burası bir katliam yerine dönecekti, herkes biliyordu buna çok az kalmıştı. Kana doymayacaktı duvarlar, ölüye doymayacaktı toprak. Akıl sır ermeyecekti bu insanlara...
Koltuğuna yaslanmış adam koca gözlükleri ile önündeki tahlilleri inceliyordu. Uyuyordu her şey uyuyordu! Karısını yaşayacaktı, o böbreği bulacak ve karısının son böbreğinin yerine yerleştirip onu bir süre daha yaşatacaktı.
Kapı çalındığında gözlükleri arasından kapıyı süzdü genç adam, otuzlu yaşlarının başında gibi duruyordu, biçimli bir yüze sahipti sakalları ve saçları arasına aklar düşmüştü gerçekten sıkıntısı var gibiydi, bazen dertler bulardı saçı ak rengine...
Gelen kişi pek umurumda değil gibiydi kapıyı açtı dosya bıraktı ve çıktı. Buradaki hastalar zaten öldürüyordu neden uğraşıyorlardı, hepsini koruyorlardı hiç bir hastaya zarar vermiyorlardı oysa onun karısı...
Ölüyordu, bu insanlar yaşarken hemde boşuna! Karısının ölmesine dayanamıyordu. Bu hastaneye ilk geliş amacı buydu çünkü yurt dışına giden bir çok donör bu hastaneden gidiyordu. Burası bir katliam yuvasıydı biliyordu ama istediği tek şey karısını yaşatmaktı.
Türkiye'nin en başarısı yüksek bir üniversiteden cerrah olarak çıkmıştı. Mesleği bir insanın tenine neşter sürmekti ve işini başarılı yapıyordu buraya geldiğinden beri yedi hastanın ameliyatına girmişti, kendi hazırladığı ilaç ile önce beyin ölümlerini gerçekleştirir sonra organları alıp yurt dışına satılırdı. Sonra da gömerlerdi. Bu hastane onların mezarları olurdu ve tabiki de kimsenin umrunda değildi.
Genç adam yorgunca ayağa kalktı ve raftaki kırmızı dosyayı eline aldı ne başarıları vardı gülümsedi.
Bu gülümseme kötülük gülümsemesiydi, burda yazan her şey o kadar üst düzeyde ki katliam kokan bir hastane bile onay vermemişti içinde yazan ilaç çeşitlerine...
Çok profesyonel düşünülmüştü her şey...
Kapı çalındığında düşüncelerinden ayrıldı adam. Gelen kişinin üzerinde kanlı bir ameliyat önlüğü vardı. Yine başlıyordu, birini öldüreceklerdi..."Hocam ikinci ameliyata başlamak üzereyiz bu ameliyata sizin girmenizi istedi Mithat bey" demişti adam, gençti...
Çok gençti ve bu ölüm kokan yerde birilerinin canını alıyordu ikisi de yapıyordu hatta.
Birilerinin canını para için alıyorlardı, bu nasıl bir insanlıktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTANE
Подростковая литератураDeliler mi suçluydu, delirten mi? Delilerin olmadığı bir deliler hastanesi düşünebilir misiniz? Peki ya insanların delirtildiği bir hastane... Suçlu ile suçsuz olanın kim olduğu belli olmayan bir yer... Bir ölünün nefesinin koktuğu dört duva...