Hello yine ben yine ben!
Bu kitapta geçen kişiler, kurumlar ve olaylar tamamen hayal ürünü olup gerçeklikle hiçbir bağlantı taşımamaktadır.
Buraya başladığınız tarihi yazabilirsiniz!
•
Zaman onu yakalayamadıkça senden kaçan tek karanlıktır.
•
Edip Akbayram: Hasretinle Yandı Gönlüm
•Soğuk odayı aydınlatan tek ışık aynı zamanda önümde ki beyaz kağıdı aydınlatan bir mum ışığından fazlası değildi. Tutunmak istediğim bir gerçeklik yoktu, hiçbir duyguyu gerçeklikle yaşamamıştım zaten, terk edilmek hariç...
Aylardan ekim, takvimlerden iki saat gece biri sekiz geçiyor...
Bugün kardeşimin doğum günü, aynı zamanda babamın aramızdan ayrıldığı gün Veysel Miran bugün kardeşi Vedat Miran tarafından vurularak öldürülmüştü. Yıllardır hapiste çürüyen amcama karşı kırk sekiz yaşında hayata gözlerini yuman babam, karnı burnunda olan annemin tam bugün üzüntüden erken doğum yaptığı gün. Bugün küçük kardeşimin doğum günüydü, yedi yaşına girecekti.
Nişanlımla ona güzel bir doğum günü partisi düzenliyorduk. Güzel bir kafe kapattırmıştık. Bugün Miran ailesinin faciası iken Masal'ın doğumu herkesi mutlu etmişti evet onca derin sarsıntılara rağmen...
Kardeşim için aldığım hediyeyi elimde tutuyordum ama inanın ona hayatının en değerli şeyini verecektim maneviyetini hemen anlamsa bile okuma yazma öğrendiği an anlayacaktı, babam sağlığında hepimiz için özel yazı defterleri tutmuştu. Babamdan sonra bu deftere dokunamamıştım, içimi sarıp sarmalayan özlem duygusu ile ilk sayfayı araladım. Bu bir ultrason fotoğrafıydı...
Baba oluyorum ben! Güzel karım bugün beni ikinci kez baba yapacağını söyledi.
2 Mart.Babam hayatımda tanıdığım en düşünceli adamdı, kardeşimle beni de hiç ayırmazdı koca yürekli bir adamdı benim babam. Keşke onu biraz daha sevebildeydim içimde günden güne harlanan bir baba hasreti vardı.
Saatler Sonra...
"Aylin abla topu bana at!" diye bağıran Masal'ı arkadan tuttuğum gibi kucağıma alıp göğsüme çekip sarıldım. Aylin yanıma geldiğinde elimi hemen ait olduğu yere beline koydum ve saçlarını derince öptüm. Seviyordum vesselam.
"Abi sende oyna bizimle, hadi hadi hadi hadi hem Aylin abla çok mutlu olur." diye tatlı tatlı gülümsediğinde Aylin parmak uçlarında yükselip Masal'ın yanağına kocaman bir öpücük bırakmıştı.
"Evet Samir bey çok mutlu olurum." dediğinde Masal'ı kucağımdan indirmiştim.
"Masal'ım evde ki topunu al gel bakalım sert bu top ayağın acır." dediğimde kendinden büyük olmaya yakın olan basketbol topunu kucaklayıp paytak paytak eve girmişti. Masal gözden kaybolunca hızla Aylin'e dönüp bu sefer iki elimi beline koydum.
"Demek çok mutlu olursunuz?" dediğimde Aylin kıkırdamış bende alnına kocaman bir öpücük kondurmuştum.
"Ya ya çok mutlu oluruz." dediğinde dişlerimi dudağıma geçirip gülümsedim.
"Şu tatlılığın sebebim olacak sevgilim." demiş ve derin bir iç çekerek dudaklarına bir buse bıraktım. Halimizden memnunduk ki annem Masal ile birlikte bahçeye geliyordu hızla birbirimizden ayrıldığımızda annem seni, seni der gibi bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTANE
Teen FictionDeliler mi suçluydu, delirten mi? Delilerin olmadığı bir deliler hastanesi düşünebilir misiniz? Peki ya insanların delirtildiği bir hastane... Suçlu ile suçsuz olanın kim olduğu belli olmayan bir yer... Bir ölünün nefesinin koktuğu dört duva...