Özgürlüğün Kefareti Ölüm

19 4 0
                                    

Hello!
Keyifli okumalar dilerim oy ve yorum yapmayı unutmayın seviliyorsunuz.

Özgürlük insanların alanını kısıtladığında özgürlük olmazdı peki biz bunu neden ölümle ödemek zorunda kalacaktık.

2 gün sonra...

  Ölüm, her nefsin tadacağı bir şeydi. İster müslüman olsun, hristiyan olsun daha farklı dinler olsun ölüm onlara da gelecekti.

  Doktorla konuşmamız geçeli iki gün olmuştu, dediği şeyler kan donduruyordu. Biz o gün bir cehenneme düştüğümüzü anlamıştık, adamın karısına olan aşkı tehlikeli boyuttaydı başkalarının canını hiçe sayacak kadar hemde.

  Dedemde çok aşıktı, o da çok sevmişti ama ne olmuştu hikayenin sonunda babaannem onu gelmemek üzere terk etmişti. Şuan yine elimde dedemin babaanneme yazdığı bir mektup vardı kısaydı ama yürek dağlıyordu.

  İnci'm
Bugün gittiğin günden tam yedi gün geçti koskoca asır gibi geçti hemde. İnci'm dayanamıyorum...
Aşktan ölmek bu mu? Ben sana sadece aşık değildim ki ben sana hayranlık duyuyordum İnci'm...
Neden bıraktın beni? Bizi? Reyhan'ımın, Ercan'ımın ne suçu vardı? Peki ya benim aşkım? Yoruldum İnci, sana hala inci biriktiriyorum eskiden olduğu gibi yine ayrı düştüğümüz zaman gibi biriktiriyorum...

  Dedem aşkı için inci taneleri biriktirmişti. Babaannemle ne yaşadılar nasıl zorluklardan geçtiler bilmiyorum ama onların aşkına gıpta ediyordum.

  "Deniz Sare psikoloji seansı." diyen bayan gardiana göz devirdim. Ve yatağımdan kalktım Nil uyuyordu, onu Sertan'la aşırı derecede shipliyordum niye bilmiyorum ona iyi geliyordu.

  Nil çok kısa sürede kardeşim gibi olmuştu, onun iyiliğini istiyordum elbette. Sertan onu bebek sever gibi seviyordu hatta doktorun dediklerinden sonra daha da bid korkuyla sarılmıştık birbirimize, Samir çok düşünceliydi bir derdi bir sıkıntısı vardı belliydi. Ama o canını sıktıkça hiçbir adım atmak istemiyorduk.

  Doktorun tehdidi ve bana yaptığı lanet şey yüzünden evet! Doktor benim böbreğimden bir parça almış ve ustaca bir lazer estetiği ile bırakın dikiş izini kızarıklık bile yoktu, hangi ara ne zaman olduğunu hatırlamıyordum. Samir belki de bunun için endişeleniyordu. Bilemiyorum.

  Baran burada çok sıkılmıştı, doktorun vaadini reddetmeseydik bunu seve seve kabul edebileceğini söylemişti oysa biz buradan hep beraber kurtuluş hayalleri kuruyorduk.

  Odanın kapısını iki kere çalıp Ali bey'in odasına girdim. Sadece bir seans yapmıştık bu zamana kadar, beni sempatik şekilde karşılamış ve oturmam için buyur etmişti. Odada bir de bayan hemşiresi vardı, tahlilleri o yapar ilaçları inceleyip en uygun şekilde verilmesini sağlardı.

HASTANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin