8. BÖLÜM

143 7 0
                                    


Kötü insanların yaptığı şeyler bazen sonsuza kadar ortaya çıkmazken iyi insanların bir iş çevirememesi ve hemen yakalanması adaletsizdi.
Melihle göz göze gelince onun girdiğini anladım. Korku gözlerine çoktan yayılmıştı.
"Sorumu tekrarlamayacağım"dedi dayım.Karıştırmak için girmediğini biliyordum. Belki bir baba kokusu aramıştı. Yada öyle hissettirecek bir şey.

"Ben" dedim Melihin cevap vermesini beklemeden. "Ben girdim."
Tek kaşını kaldırıp bana baktı.
Melihle göz göze geldik.
Yapma dercesine baktı bana ama kendinin girdiğini söyleyecek cesareti olmadığını biliyordum.

"Ne arıyorsun"dedi. Sesi bu sefer sakin değildi. Ve bende korkmaya başlamıştım.
"Odama girmeniz yasak bilmiyor musun"dedi. Emine teyzeye yardım ediyordum desem Emine teyze yanardı.
Bir yalan uydurmam gerekti. Ama korkudan beynim çalışmıyor gibiydi.

Cevap veremedim. Bir anda masadan kalkıp saçlarımdan tuttu. "Dayı" diye bağırdım. Beni salonun ortasına doğru sürükleyip bir tokat attı. Bu sefer sadece ellerim ve dudaklarım değil bütün bedenim titremeye başladı.

Melih bize yaklaşarak "baba lütfen yapma"sesini duydum. Dayım dönüp onada bir tokat attı. Melih eliyle yanağını tuttu.
Tekrar bana döndü. Elim yüzümü siper alarak korumaya çalıştı. Yere çöktüm. Sırtıma yediğim tekmeler nefesimin kesilmesine neden oldu. Gözlerimden yaşlar durmadan süzülüyor ve yerine yenisi geliyordu.

Zihnim kalk eliz dedi bu sefer onunla savaş.
Yapamam dedim içimden korkuyorum.
Sırtıma bir tekme daha yedim.

"Ne hakla ha , ne hakla" diye bağırdı dayım. "Sana bir hayat sundum diye bana nankörlük mü yapıyorsun. Herşeye burnunu sokmak senin doğanda var"dedi bir tekme daha savururken. Gözlerimden akan yaşlardan net göremiyordum.

"Kimsesizsin." Yere çöküp saçlarımdan tutarak yüzümü kaldırdı.
"Bir çöpten farkın yok" dedi acımasızca.

Babam annemin bana hamile olduğunu öğrendiğinde işler başka bir hal almış. Anneme bir açıklama bile yapmadan terk etmiş bizi. Dayımın bahsettiğine göre annem benim için tüm zorluklara tek başına katlanmış. Babasının yanına gittiğinde onu kabul etmemiş. Tek başına soğuklarda kalmış. Zaten bu çok hastalanmasına sebep olmuş. Ben doğmuşum. Aradan bir kaç yıl sonra hastalıktan vefat etmiş. Detayını çok bilmesem de bana anlatılan buydu.

Çaresizliği yine tüm hücremde hissediyordum. Yere hareketsizce uzanıyordum. Dayımın elini saçlarına geçirdiğini gördüm. Bişeyler düşünüyordu.

Sonra hızla yanıma geldi. Tekrar tekme atıcak zannedip elimle başımı kapattım. Eğilip kolumdan tutup beni sürüklemeye başladı. Dudaklarımdan acı dolu bir inilti döküldü.

Dış kapıyı açıp beni kapının önüne bıraktı.
"Dayı"dedim ağlayarak. Sesim ona ulaştı mı bilmiyorum. "Yapma lütfen"dedim Hıçkırıklarımın arasından.

Beni dinlemedi. "Hak etmediğin yerlere girersen hak ettiğin yerlerde kalırsın"dedi acımasızlığı daha da artmıştı.
Ve bu cümle ruhuma çok ağır geldi.
Hakettiğim yer bir kapı önü müydü?
Bir paspasın üstü müydü?

"Hayır"dedim fısıltı halinde "lütfen yapma."
İçeri girip sertçe kapıyı örttü. Hıçkırıklarım bütün bahçeyi sardı. Yaşlar biter sandım. Bitmedi.

Yavaşça yerden doğrulmaya çalıştım. Olmadı. Kendimi sürükleyerek kapıya yaklaştırdım. "Dayı" diyerek kapıyı çaldım. "Lütfen aç."
"Burası çok soğuk ve karanlık."
Ağlamamı durduramıyordum.

SİYAH İZLER+18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin