Evi iki gün içinde boşalt.
Mesajı okuduğumda o adamı gidip öldürmek istedim. Neden her aksilik beni bulmak zorundaydı ki ? Önce bakıcılığını yaptığım aile yurtdışına taşındığından işsiz kalmıştım. Şimdi de, ev sahibim oğlunu buraya taşındırtmak istediğinden evsiz kalmıştım. Çöktüğüm koltuğumda derin derin nefes almaya çalıştım. Yoksa dışarıya yansıttığım o hanımefendi kimliğimden sıyrılacak, gidip ev sahibimi dövecektim. Çalan telefonumla kendime gelmeye çalıştım. Nazlı'nın ismini gördüğümde, bu berbat ruh halime rağmen içimde bir şeyler huzura kavuşmuştu. Nazlı benim her şeyimdi. Ailem, en yakın arkadaşımdı.
"Nazlı, gerçekten yetimhanedeyken maruz kaldığımız bedduaların şimdi yürürlüğe girdiğini düşünüyorum !" dediğimde bir kıkırdama duymuştum. "Yine ne oldu acaba ?"
"İşsiz kaldığım yetmezmiş gibi, evsiz kaldım Nazlı ! Bana o adamı dövmemem için bir sebep söyle." Burnumdan soluyordum. "Çünkü o kavgacı kimliğini bırakmaya karar vereli birkaç yıl oldu ve bunu bozmak istemezsin. Şimdi bana düzgünce anlat."
"Oğlunu evlendiriyormuş. İmzaladığımız sözleşme umurunda değilmiş, iki gün içinde evi boşalt dedi." Saçmalıkların hepsi beni buluyordu. "Sakin ol, halledemeyeceğimiz bir şey değil. Hatta, çözdük bile. Sana bir şey söylemek için aradım zaten."
"Ne yaptın Nazlı ?" dediğimde korkarak sormuştum. Çünkü Nazlı gerçekten delinin tekiydi. Sevdikleri için yapamayacağı bir şey yoktu. "Serkan'ın abisini hatırlıyor musun ? Düğünde görmüştün. Arslan. Onun ikizleri var ve çocuklar bakıcılardan nefret ediyor. Her gelen bakıcı bir süre sonra ya işten çıktı ya da kovuldu. Bir süredir evdeki yardımcı bakıyordu ama kadın artık çok yaşlandı. Tek başına, iki tane 5 yaş sendromlu canavarlara bakamıyor. Benim de aklıma sen geldin. Üstelik anlaşırsanız, onlarda kalacaksın."
Bunu beklemiyordum. Serkan, Nazlı'nın kocasıydı. Nazlıyla beni ayırdığı için ondan pek haz etmesem de, harika bir adamdı. Üstelik Nazlı'ya çok aşıktı. Abisini ise yarım yamalak hatırlıyordum. Oyun arkadaşımın evlendiği günü sadece onu izleyerek, duygulanarak geçirmiştim. "Çocuklar bakıcı istemiyor diyorsun Nazlı. Beni isteyeceklerini nerden biliyorsun ?"
"Çünkü seni sevmemek imkansız Açelya !" Derin bir nefes aldım. Evet çocuklar beni severdi. Okul öncesi öğretmenliği okumuştum, yaptığım stajlarda çocukların hepsiyle gerçekten iyi anlaşmıştım. Ülkedeki iş bulamama sorunu beni de bulduğundan, yıllardır bakıcılık yapıyordum. Şikayetçi de değildim. "En azından bir kere görüşün. Bu gece Arslan'a uğrayacaktık. Sen de gel."
"Emrivaki gibi olur Nazlı." dediğimde hemen azarlama modunu açmıştı. "Saçmalamayı kes. Sen hazırlan. Biz bir saate seni almaya geliriz. Öptüm." Yüzüme kapatmıştı bile. Nazlı yine Nazlılığını yapmıştı. Yine de onun varlığı için minnettardım. O olmasa, ne yapardım bilmiyordum. Denemekten zarar gelmeyeceğini düşünerek duşa girmeye karar verdim. En kötü ne olabilirdi ki?
***
Aynadan son kez kendime baktığımda iyi görünüyordum. Ne çok abartıydım ne de çok sıradan. Saçlarımı düzelttiğimde üstüme kabanımı alıp evden çıktım. Nazlı iki dakika önce geldiklerine dair bir mesaj atmıştı. Hızlıca arabaya doğru yürüdüm. "Selam!" diyerek arabaya bindiğimde Nazlı'nın hemen bana kafasını uzattığını gördüm. Ne kadar sevmesem de beni sulu sulu öpmesi için ben de ona uzandım. Kesinlikle bundan nefret ediyordum. "Selam canımın içi."
"Şu karını benden uzak tut." diyerek Serkan'a baktığımda eğlendiğini gördüm. Beni sinir etmeye bayılıyordu. "O hayır denmesi imkansız bir kadın." dediğinde Nazlı gözlerinden kalpler çıkarak, bu sefer kocasını öpmüştü. "Iyy ! Aşkınızı evinizde yaşayın be !" İkiside kahkaha atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Açelya
ChickLitBakıcılığını yapacağım ikizlerin ve babalarının, hayatımı bu denli değiştirebileceğini asla düşünmemiştim. ARA VERİLDİ.