17

43.9K 3.1K 298
                                    


Başımın ağrısıyla kalktığımda gözlerim sızlıyordu. Uzun zamandır bu kadar ağlamamıştım, bu yüzden bedenim alt üst olmuş gibiydi. Gözlerimi tamamen açabildiğimde oda da yalnız olduğumu fark ettim. Dün yaşananlar bir bir aklıma düştüğünde kendimi nasıl hissetmem gerektiğini bilmiyordum.

Arslan, tarif edilemeyecek kadar mükemmel bir adamdı. Kaç haftadır onlarlaydım ve tek bir olumsuz davranış veya sözünü fark etmemiştim. Bana karşı bir şey hissettiğini düşünmek hatta açık açık bana bunu itiraf etmesini düşündüğüm de ise kalbim göğsümden çıkmak ister gibi atmaya başlamıştı.

Bizzat onun ağzından duymamış olsam, bunun gerçekliğine asla inanmazdım. Dışarıdan bakıldığında Arslan fazlasıyla yakışıklı, harika bir iş adamı ve mükemmel bir babaydı. Ben ise...bilmiyordum. Özgüvenim düşük değildi. Kendime çirkinde demezdim ama kader yüzüme gülmediğinden çoğu konuda eksiktim. Bu eksiklikleri yok sayamıyordum. Belki de saçmalıyordum veya abartıyordum ama elimde değildi.

Gözüm yan taraftaki komodinin üstündeki kağıda çarptı. Elime alıp okuduğumda yüzümde istemsiz bir gülümseme oluşmuştu bile.

Günaydın karıcığım, okurken bile kızardığına eminim. Keşke kızardıkça daha da güzelleşen yüzünü görebilseydim. Balayına çıkmamız gerekirken seni evde tek bıraktığım için özür dilerim. Acil bir iş için aradılar. İşleri hemen halledip döneceğim. Senin için bir şeyler hazırladım, sakın kendini ben gelene kadar aç bırakma.

Seni çok seven kocan.

Ah, bu adam bir gün beni kalpten götürecekti. Hiçbir şey olmamış gibi benimle uğraşması daha iyi hissetmemi sağlamıştı. Yine de hala nasıl yüzüne bakacağımı bilmiyordum.

Telefonumu elime aldığımda hemen mesaj attım.

Açelya: Teşekkür ederim. Her şey için.

Arslan: Asıl ben teşekkür ederim. Uyurken de apayrı bir güzelliğin olduğunu söylemiş miydim?

Açelya: Arslan...Utandırma lütfen.

Arslan: Peki, peki. Zorlamıyorum.

Açelya: İkizlerimi özledim.

Arslan: Ben de. Onlar bizi özlememiş sanırsam. Babam aradı ve bu gecede çocuklara vakit geçirmek istediğini söyledi.

Açelya: Günüm berbat geçecek.

Arslan: Ben geldiğimde güzelleştireceğim, merak etme karıcığım. Şimdi işime dönüyorum ki hemen halledebileyim. 

Daha fazla uzatmamak için mesajına cevap vermeden, hızlıca lavabodaki işlerimi halletmiştim. Mutfağa gidene kadar evdeki boşluk hissi fazlasıyla canımı sıkmıştı. Koskoca evde tek başımaydım ve hiç hoşuma gitmemişti. İçimde, ikizlere karşı olan özlem daha da büyüdüğünde düşünmemeye çalıştım. Dedeleriyle de bayadır vakit geçirmiyorlardı.

Tezgah üzerinde hazırlanmış bir kahvaltı tabağı ve sandviçle istem dışı gözlerim dolmuştu. Arslan'ın amacı beni kendine aşık etmekse bunu gerçekten başarmasına az kalmıştı.

İçimdeki düşüncelerin daha da karmaşıklaştığını hissettiğimde gerçekten ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Sessizce, beynimde dönen senaryolarla Arslan'ın hazırladığı şeyleri yiyebildiğim kadar yedim. Yine aynı sessizlikte mutfağı toparladığımda bugün ne yaparsam günü hızlı geçirebileceğimi de bulmaya çalışıyordum. Düşüncelerimden ayrılmamı sağlayan kapı sesiyle üstümü son kez kontrol ederken kimin gelebileceğini düşündüm. 

AçelyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin