"Baba çok güzeldi. Kocamandı biliyor musun ?" derken ellerini kocaman açmış Melek, yine babasının kucağında yaptıklarımızı anlatıyordu. "Çok dolu değildi. O yüzden istediğimiz gibi koştuk, ama Açelya abla çok terlememizi hasta olabileceğimizi söyledi."
"Çok doğru söylemiş bebeğim." diyen Arslan bey kızının saçlarını okşuyor, dikkatlice onu dinliyordu. "Açelya abla bizi salladı, çoook yükseklere çıktık. Çok güzeldi baba!" yüzümdeki gülümseme asla silinmiyordu ve bu kız böyle tatlı tatlı anlatmaya devam ettiği sürece de silinmeyecek gibiydi. "Hatta bizimle birlikte o da kaydı. Çok eğlenceliydi babacım!"
"Eğlenmenize çok sevindim güzelim." Bu adamın ses tonu kesinlikle harikaydı. Ayrıca karşımdaki manzaradan da ne kadar harika bir baba olduğunu da görebiliyordum. Çocukları, Arslan beyin her şeyiydi. Yanımda oturan Alp'e gözleri kaymadan, bana bir bakış atmıştı. Yine anlamlandıramadığım bakışlar. "Sen eğlendin mi oğlum ?"
"Evet baba. Çok güzeldi." Babası gibi kız ve öz cevaplar veren çocuk büyümüşte küçülmüş gibiydi ve kesinlikle çok tatlıydı. "Bakıcı fikri o kadar da kötü değilmiş değil mi ?" diyen Arslan beye Alp hemen cevap verdi. "Bakıcı değil baba. Oyun arkadaşı." Bakıcı kelimesinden nefret ediyordu ve benim ona dediğim oyun arkadaşı kelimesi hala aklındaydı. Ah Alp!
"Bence üçümüz çok iyi oyun arkadaşı olduk. Ne dersiniz ?" dediğimde elim Alp'in saçlarına gitmişti. İlk seferki kadar şaşkın bakışlar atmıyordu, aksine yüzünde mutlu bir ifade yakalamıştım. "Evet Açelya abla. Ben seninle çok eğleniyorum." diyen Melek'e yüzümdeki gülümsemeyle baktım.
"Bence güzel bir duş alıp, uyku moduna geçmeliyiz. Olur mu?" Muhatabım sadece ikizlerdi. Çünkü patronumla göz göze geldiğimde gözümü çekecek gücü kendinde bulamayan bir aptala dönüşüyordum. Alp, utanıyordu. O yüzden hafta içi babasına kendini yıkatmıştı ama ben bu tabumuzu yıkmaya kararlıydım. "Açelya ablanız doğru söylüyor. Kalkın bakalım." diyen Arslan beye ters bir cevap verememişti. Ayağa kalktığımda Melek hemen yanıma gelip elimi tutmuştu bile. Onlarla el ele yürümeye bayılıyordum. Sen ikizlerle ilgili her şeye bayılıyorsun Açelya. Alp ise kızaran yanaklarıyla yüzüme bakmadan elimi tuttu.
Bizim olduğum kattaki çocuklar için olan banyoda kocaman bir küvet vardı. Çocukları kolay yıkamak için boyu daha kısaydı. Aklıma gelen fikirle çocukları odalarına geçirip beni beklemelerini söyledim. Küvetin tıpasını takıp suyu açtığımda köpük olması için bir şeyler dökmüştüm. Yeterli su dolduğunda musluğu kapatıp çocukların yanına gittim. "Birkaç oyuncağını alın bakalım."
"Banyo yapmayacak mıyız Açelya abla ?" diye soran Melek'in kafası karışmış gibiydi. "Yapacağız tatlım. İstediğiniz oyuncakları alın hadi." Daha fazla sorgulamadan dediğimi yapmışlardı. Beni takip ettiklerinde küvetin köpükle dolu olduğunu gördüler. "Ay, köpük banyosu!" diye cıvıldayan Melek beni her zamanki gibi gülümsetti. "Biraz daha eğlenebiliriz diye düşündüm." diyip göz kırptığımda o da kocaman gülümsemişti. Alp ise hala utangaçtı ama gülüyordu. Melek'in üstündekileri çıkarıp küvete koyduğumda elindeki oyuncaklarla oynamaya başlamıştı bile.
Alp'in boyuna eğilip konuştum. "Benden çekinmene gerek yok bebeğim. Yine de daha rahat hissedeceksen çamaşırını çıkarmayız. Olur mu?" Biraz daha rahatladığını yüz ifadesinden anladığımda doğru yolda olduğumu biliyordum. Kafasıyla onayladığında üstünü çıkarıp Melek gibi onu da küvete koydum. Küvetin yanına oturduğumda oyuncaklarıyla kurdukları oyuna bende katılmıştım. Melek ve ben kahkahalar atarak oynarken, Alp gülerek bize eşlik ediyordu. Bu bile büyük bir adımdı.
Fazla oyalandığımızı düşündüğümde "Gel Meleğim saçlarını yıkayalım." dedim. Melek ise hiç itiraz etmeden bana yaklaşmıştı. Meleğim dediğimde gözlerinde parıldamaları fark etmiştim. Kalbim yine sıcacık olmuştu bile. Şampuanını alıp saçlarını yavaşça yıkmaya başladığımda Alp dikkatle bizi izliyordu. "Gözlerine gelmiyor değil mi tatlım ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Açelya
ChickLitBakıcılığını yapacağım ikizlerin ve babalarının, hayatımı bu denli değiştirebileceğini asla düşünmemiştim. ARA VERİLDİ.