9.Bölüm: İhanet'in Acısı

1.3K 100 184
                                    

OY VERMEYİ VE BOL BOL YORUM YAZMAYI LÜTFEN UNUTMAYIN OLUR MU CANLARIM BU BENİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ <3

Instagram: ecemguler.r

Şarkı: Balmorhea - Remembrance
Bu bölüme en çok yakışan şarkı, peçeteleri hazırlayın.

Bu kitapta geçen kişiler ve kurumlar tamamiyle hayal ürünü ve her ayrıntısıyla kurgudur.

Bileğinize 7 düğümlü kırmızı bilekliğinizi takın. 9. Bölüme
başlıyoruz. Bu bölüm hem uzun hemde hüzün dolu bir bölüm olacak.

Bölüm sonu yazıları okumayı unutmayın. Bu bölüm uzun bir bölüm olacak <3

İyi okumalar...

Gece boyu kafamın içini yiyen düşüncelerle boğuşmuştum. Kabuslar görmüştüm ve her defasında nefes nefese uyanmıştım. Huzursuzdum, hemde çok. Sabahı iple çekiyordum ve sonunda güneş doğmuştu.

Buluşma günü gelmişti, artık planı uygulayabilecektik. Ece ve Tuana sorunsuz bir şekilde hem uydu frekanslarını hemde çevrede ki kamera sistemlerini ele geçirmişti. Gerçekten de Taner'in dediği gibi yetenekli kadınlardı.

Taner ise güvenliği tamamiyle sağlamıştı. Ona göre planda bir aksilik çıkması imkansızdı. Ama benim içimde anlamsız derecede bir sıkıntı vardı. İçim içimi yiyordu adeta.

İşin kötü yanı ise bana zarar gelme ihtimaline karşı babamı bile vurabilirlerdi ve bu ihtimal beni hiç üzmüyordu. Ama onun ölmemesi gerekiyordu. Çünkü ben onu yaşarken öldürecektim, günbegün ölecekti.

Şimdi ise hepimiz hazırlanmıştık. Büyük siyah kapının önünde Taner'in arabayı getirmesini bekliyorduk. Karla karışık yağmur yağıyordu, hava soğuktu.

"Üşüyor musun?" Düşünceli bana gözlerle bakıyordu.

"Beni kutuplardaymışız gibi giydirdiğin için hayır Ayaz." Evet, Ayaz bana zorla kalın giysiler giydirmişti. Üstümde bir kazak, onun üstünde hırka ve onun üstünde de bir mont vardı. Boynuma doladığı koca atkıdan ve ayıcık desenli eldivenlerden hiç bahsetmiyordum.

"Çok merak ediyorum bu eldivenler kimin?" Ellerimi ona doğru uzatarak ayıcık desenli eldivenleri gösterdim.

"Kardeşimindi." Gözlerinde ki şefkat gitmiş yerine hüzün gelmişti.

"Kardeşin mi var? Nerede şuan onu hiç görmedim." Kaldığım odayı kurcaladığımda çekmecede çerçevenin içinde olan bir fotoğraf ile karşılaşmıştım.

Altın renginde ki sarı saçları iki yandan da at kuyruğu yapılmış, saçlarının önünde ayıcık kıskaçlı tokalar vardı. Tüm dişlerini gösterecek şekilde gülmüştü, çok masum bir gülüşü vardı. Fotoğrafta ki şirin kız tahmini olarak 6-7 yaş aralığındaydı.

"Cennette." O an buz kestim. Küçük kardeşi ölmüştü ve ben bunu istemeden ona hatırlatmıştım.

"Ayıcıkları seviyormuş." dedim yüzümde ki acı tebessümle.

KIRMIZI DÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin