4.Bölüm: Ateş

2.2K 147 88
                                    

OY VERMEYİ VE YORUM ATMAYI UNUTMAYIN <3

Instagram: ecemguler.r

!Bilgi!: Biliyorsunuz ki okuyucularımı kitaplarım da canlandırıyorum. Kitabımda canlandırdığım okuyucularım yani sizler sadece bir bölümde değil, bir çok bölümlerde de olacaksınız. Sizler benim bu yolda ki en büyük destekçimsiniz❤️
Yeni gelenler için 3.Bölüm'e isimlerinizi yazmayı unutmayın lütfen.

Hepinize benden 7 kırmızı düğümlü bileklik.


İyi okumalar..

Gidiyordum, ama nereye gittiğimi bilmiyordum. Trafik lambalarının aydınlattığı sokaklardan sadece geçiyordum.

Bir yanım ferahlamışken, diğer yanıma ise kara bulutlar çökmüştü. Yıllardır bu anı bekliyordum neden böyle hissediyordum ki?

Kendine gel Berfu Akar!

Telefonumu çıkartıp İdil'i aradım. İdil, benim üniversiteden tanıdığımdı. Ortak derslerimiz sayesinde tanışmış, vize ve finallerde büyük ısrarı sonucu ona yardım etmiştim.

İdil çok tatlı bir kızdı. Üniversite döneminde de oldukça popülerdi. Dersleri çok yüksek olmasa da başarılıydı. Gerçi zayıf olan bir kaç dersi için benden yardım almış hatta sınavdan sayemde geçmişti.

3. çalışta sonunda telefonu açmıştı.

"Alo?"

"Merhaba İdil, ben Berfu."

"Berfu! Ah, nasılsın? Çok uzun zaman oldu değil mi?"

Onu aramamı beklemediği çok belliydi.

"İdil lafı kısa tutacağım. Otelinin adresini bana yazar mısın?"

"Tabii ki de ama bir sorun mu var?"

Sorgulamaya şimdiden başlamıştı.

"Hayır yok ama kimsenin haberi olmasın, babam da dahil."

Net bir ses tonuyla konuşmuştum. Kısa bir konuşmanın ardından telefonu kapattık ve İdil'in telefonuma gönderdiği konuma doğru gitmeye başladım.

Ailesinin otelleri vardı ve babası, babam ile oldukça samimiydi. Eğer oraya gidersem babamın bundan haberinin olacağını söylemişti. Oyüzden bir tanıdığının otelinin adresini vermiş ve oraya gitmemin daha güvenli olacağını söylemişti.

Her nekadar fazla muhabbetimiz olmasa da İdil'e güvenmek dışında başka çarem yoktu. Beni kırmayıp yardım elini uzatmıştı.

Kısa bir yolculuğun ardından otele gelmiştim. Arabadan inmeden dışarıyı gözlemliyordum. Çok güzel ve yüksek bir binaydı. Karanlığı aydınlatan ışıklarıyla daha da göz alıcı gözüküyordu. Bir an önce otele girmeliydim.

Direksiyona elimin kanları bulaşmıştı. Bu yüzden valeye arabayı veremezdim aksi halde katil olduğumu düşünebilirlerdi. Tayfun Akar'ın kızı olarak tanındığım içinde bu magazinlere büyük bir haber demekti.

KIRMIZI DÜĞÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin