Her insanın hayatını değiştiren, bambaşka şeyler yaşatan bir dönüm noktası olurdu öyle değil mi?
Sanırım benim dönüm noktam tam burasıydı.
Şu andan itibaren hayatımın değiştiğini biliyordum.
Aklıma gelen şeyle tükürüğüm boğazımda kaldı.
Benim 6 kardeşim yoktu değil mi?
Ya da abim?Dava bitince yakınlardaki kafeye konuşmak için geçmiştik.
Karşılıklı oturuyorduk.
Karşımda Ahu hanım ve Can bey oturuyordu.
Benim yanımda ise Nalan annem.
Ortamda o kadar gergin bir sessizlik vardı ki gerginlikten avuç içlerim terlemeye başlamıştı.
Konuşmaya başlayan Nalan annem oldu "Merhaba Ahu hanım, merhaba Can bey..." İkisinin odak noktası yine ben olmuştum.Ufff! Ne bakıyorlar ki!
O kadar gergindim ki , gerginlikten Nalan annemin dizini tuttuğunu fark etmemiştim."Aden benim için öz evladımdan farksız, ben onun iyiliği için herşeyi yaparım. Söz konusu onun zarar görmesi ise önümde kimse duramaz."
Nalan annemin mesajı çok açıktı. Kızıma zarar vereni öldürürüm. Sesi ve dedikleri mesajını veriyordu.
Ya da ben abartıyordum. Nalan anne niye birini öldürmek istesin ki?Ellerimi birbirine kenetleyip, dirseklerimi masaya koydum.
Artık ciddileşme zamanı geldi.
Ay bir gerildim.
"Merhaba Ahu hanım ve Can bey. Ben sizi tanımıyorum. Siz beni tanımıyorsunuz. Birbirimizi tanımıyoruz ama siz benim öz ailemsiniz. Aslında bunun benim gözümde pek bir önemi yok sadece beni o aileden aldığınız için teşekkür ediyorum. Eee.. şey şimdi evli evine,köylü köyüne." diyip ayaklanacağım zaman Nalan annem kolumu tutup sandalyeye geri oturttu ve uyarıcı gözleriyle bana baktı.Ahu Hanım'ın korku dolu gözlerine baktım. Gözleri dolmuş ve suratı düşmüştü."K-kızım ben gerçekten senin yaşadığını bile bilmiyordum b-bilsem senin kötü ellerde büyümene izin verir miydim?" Hıçkırdığında kalbime bir ağrı oturdu.
Ağlaması neden kalbimin acımasına neden olmuştu ki?"B-biz öldüğünü sanıyorduk. Y-yani öyle dediler."
Dediğine üzülmüştüm. "Bana olayı baştan anlatabilir misiniz ben hemşirenin anlattığından hiç bir şey anlamadım."
Cidden hiç bir halt anlamadım olanlardan!
Yutulma olayı felan?Derin nefes alıp konuşmaya başladı " Size hamileyken doktorun söylediğine göre anormali durum olmuş ve aynı plasentanın içinde farklı cins olmuşsunuz. Tabi biz ilk başta inanmadık elimize dellilerle gelince güvenmiştik." Sustuğunda nedense ona sarılmak istedim.
Sarılmak ve bir daha bırakmamak...
İçimdeki bu hissi susturup dinlemeye devam ettim."O gün... Senin ikizin Ahlas tarafından yutulduğunu öğrendik." ağlaması şiddetlenirken gözümden akan yaşı hızla sildim.
"Ben resmen yıkıldım sürekli kendimi suçların sana iyi bakmadığım için!" Kendisine ettigi sitem neden benim canımı yakmıştı ki?
Gözlerini gözlerime çevirip"Ben yıllarca boş bir mezarı Aden'in diyerek sevdim..." Resmen kalbime hançer saplanmıştı.
O beni boş mezarda,
ben ise yıldızlarda aramıştım...Birden ellerini uzatıp masanın üzerinde duran ellerimi tuttu."Ben senin sesine , kokuna yıllarca hasret kaldım yavrum. Lütfen gitme ! Ne olursun gitme..."sesi sonlara doğru kısılmıştı.
Başımı çevirip Nalan anneme baktım.Gözleri dolmuştu. Gözlerinde anlam veremediğim bor ifade vardı.
Bu bakışları yurtta bir çocuk evlat alınırken bir çok kez görmüştüm ama şuan o bakışlar birçok duygu barındırıyordu.
Gözlerinde gördüğüm ifade değişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Aden
Novela JuvenilBir intikam uğruna küçük bir kızın hayatının mahvoluşunun hikayesi... Aden... Daha doğmamışken hayatı elinden çalınan küçük kız... Ölü gösterilip bırakıldığı yurtta 7 yılını geçirip sonradan evlatlık alınır... Evlatlık alan aile çok katı ve kötü ins...