2.Bölüm ''KARANLIK GÖLGELER''

2.6K 212 5
                                    

Yorum yapmayı, beğenmeyi ve görüşlerinizi yazmayı unutmayın kar tanelerim:)))

Adamlar, Acının İlacı

The Weeknd, Lost in the Fire

2. BÖLÜM

''KARANLIK GÖLGELER''

Geçmiş, bizimle birlikte yürüyen gölgemizdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Geçmiş, bizimle birlikte yürüyen gölgemizdi.

Gölgeler her zaman daha soğuk ve daha karanlık olurdu.

Tıpkı geçmişimiz gibi.

Zaman bizi hangi yöne sürüklerse sürüklesin, geçmiş her daim adımlarımıza dolanan dikenli bir sarmaşık olacaktı.

Artık biliyordum, geçmişimden kurtulamazdım; acısını dahi unutamazdım ama kabullenebilirdim. Ardımda duran gölgemi yok etmek için üzerime vuran ışıktan vazgeçemezdim. Işıktan vazgeçersem gölgem artık ardımda olmazdı ama ben de olmazdım. Olan tek şey ölümün soğuk karanlığı olurdu.

Acı kahvemden bir yudum daha aldım ve siyah kupayı önümdeki küçük siyah sehpanın üzerine koydum. Dizlerim, çeneme değerken gözlerim yağmuru bağrında taşıyan kara bulutlardaydı. İstanbul'u yine bir fırtına bekliyordu. Kış erken gelmiş ve oldukça sert geçiyordu. Camla kapatılmış balkona koyduğumuz büyük puflara oturuyorduk. Pelin, şarkı açtığı telefonuyla sessizce ilgileniyordu. Usul usul kulaklarıma dolan şarkıyı tanıyordum, sevdiğim bir şarkıydı. Adamlar'ın Acının İlacı şarkısıydı. Böyle bulutlarla kapalı bir havada acı kahve içerken dinlenecek şarkılardan birisiydi bu şarkı. Pelin, ortamın durumuna göre bir şarkı listesi bulmuş olmalıydı ki çalan şarkılar hoşuma gidiyordu.

''Sabahtan beri araştırıyorum fakat elde edilir hiçbir şey bulamadım. Hangi siteye, hangi magazin kaynağına baksam yok.'' dedi, Pelin sıkkın bir sesle.

Bakışlarımı bulutlardan indirdim ve Pelin'e baktım. Sarıya dönük açık kumral saçlarını dağınık topuz yapmıştı, birkaç tutam şakaklarından süzülmüştü. Ela gözleri, belirgin elmacık kemikleri ve şekilli dudaklarıyla çok güzel bir kadındı. Asıl güzelliği yüzünde değil, ruhundaydı. Çok sıcakkanlı ve arkadaş canlısıydı. Yüksek enerjisiyle yanındaki insanların enerjisini yükseltebiliyor, eğlenceli kişiliğiyle insana neşe katabiliyordu. Pelin'in yanındayken daha neşeli ve huzurlu hissediyordum. Bazen Pelin'in yüksek enerjisini vampir gibi sömürdüğüm zamanlar oluyordu ama biliyordum ki Pelin'in istediği tam da buydu. Pelin, pek de durumu olmayan iki çocuklu bir ailenin en büyük çocuğuydu. Pelin'in on iki yaşında bir erkek kardeşi vardı. Ailesi, işleri için İstanbul'dan Manisa'ya göç etmişlerdi. Pelin ise üniversitesini İstanbul'da kazanınca birlikte bir eve çıkmıştık. Zaten kazandığımız üniversite aynı devlet üniversitesiydi.

SOĞUK MEVSİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin