"Buzun altında can çekişirken bulmuştu beni şifam, dudaklarıma yaşam nefesi vermişti."
Peki, beni ölümün soğuk karanlığından çekip alan, ruhuma nefes olan sıcak dudakların sahibi kimdi?
*
Terk edilen ve yalnız bırakılan bir çocuğun büyüdüğü kadar...
Yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın, kar tanelerim:)))
Billie Eilish, ocean eyes
James Horner, Hymn to the Sea
Adele, Lovesong
9.BÖLÜM
''OKYANUSUN KALBİ''
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şafak mavisi bir tondaydı. Siyaha yakın lacivertti. Omuzları açık, göğsü kalp kesimdi. Göğüs kısmından koluma doğru omuzun hemen altına sarılan tülü vardı. Bel ve kalça kısmı bedenime deri gibi yapışmıştı ve şafak rengi küçük pullarla ve dantelli görünümüyle elbise parlamıştı. Kasıklarımın hemen üstünden yere doğru yoğun tüller dökülüyordu. Sağ bacağımda ise derin bir yırtmaç ve ayaklarımda ise parıldayan gümüş bağcıklı topuklu ayakkabılar vardı. Saçlarım, ensemin biraz üstünde dağınık topuz şeklinde toplanmıştı, topuzumdan ve şakaklarımdan salınan tutamlar maşayla kıvırılmıştı. Amber ve çiçeksi tonlardaki parfümümden sıkıntım. Ayakkabılarımın rengindeki koldan asma küçük çantamı koluma taktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şu anda malikâne gibi bir mekânda olduğumuz için üzerime soğuktan koruması için herhangi bir şey almamıştım.
Üç gün süren kar fırtınasının ardından artık evde olmaktan ve sürekli abur cubur yemekten sıkılmıştık. Kar fırtınasının ardından balo iptal edilmemişti. İptal edileceğinden emindik halbuki. Lakin yurtdışından gelen iş adamlarının programında sapma meydana gelmemesi için balonun iptal edilmeyeceğini öğrenmiştik. Kar altında kalan İstanbul'un yollarından Mete'nin koca arabasıyla aşmış, bu malikâneye gelmiştik. Baloda giyeceğimiz elbiselerimiz ise malikâneye getirilmişti ve ben, Pelin, Mete ve Baran burada odalarımızda hazırlanmıştık. Pelin'le saçlarımızı yapmak için kadın bir kuaför gelmişti. Saçlarımız da çok uzun sürmemişti.
Odanın kapısı aniden açıldı, Pelin ve Mete içeri girdi. Pelin'in üzerinde zümrüt yeşili, askılı, saten uzun bir elbise vardı. Gözlerinin rengine uyumlu bir renkti ve bu elbise ona çok yakışmıştı.
