-10-

447 51 79
                                    

artık sanırım bölüm editlerinin tamamını en sona ekleyeceğim bazı sahneler önceden spoi olmasın diye hehehe

artık sanırım bölüm editlerinin tamamını en sona ekleyeceğim bazı sahneler önceden spoi olmasın diye hehehe

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Tabii ki de kalkıp Nirvana'ya gitmeyecektim. Hele ki Doruk'la. Adamı tanımıyordum bile.

Kaya'yla aramız gittikçe berbat bir hal alıyordu. Son bir haftadır onu sadece iki kez görmüştüm ve her seferinde aramızda iyi ya da kötü hiçbir şey olmamış gibi öylece önümden geçip gidiyordu.

Ben de tıpkı onun gibi ciddiyetimi korumaya çalışsam da ne yalan söyleyeyim, içten içe kırılıyordum. Bir şeyleri kabullenmek benim için fazlasıyla zordu. Son görüşmemizde Kaya işleri daha da batırdığından artık ne düşünmem gerektiğinden de emin değildim. Yani, tanımadığım etmediğim bir adamla bir gece kulübüne gitmeyeceğim konusunda zaten haklıydı ama alter egoma göre, Kaya beni kıskanmış olabilirdi. Kendi kuzeninden hem de.

Kaya hakkında iki gizem vardı ve bunlardan biri babamla nasıl tanıştığıydı. Diğeri de benimle olan derdiydi.

O akşamı kafamdan atamıyordum ve bence bunun için haklı sebeplerim vardı. Ne demişti bana?

Pişman olacağımı söylemişti. Onu dudaklarıma alıştırdığım için pişman olacağımı söylemişti.

Ertesi akşam da bana bunun bir hatadan ibaret olduğunu, üstüne basa basa anlatmaya kalkışmıştı.

Yani, pişmandım fakat Kaya'nın sunduğu ilk gerekçe yüzünden değil.

Bu durumun nasıl sonuçlanacağını düşünmediğim her halimden belliydi fakat en azından böyle olmasını da beklemiyordum. Özellikle hiç kimseye anlatamamak beni delirtiyordu.

Tam da bu yüzden şu an ayaklarımın dibinde oturan Zümrüt'e umutla bakıyordum. Elindeki tabletle bir şeyleri kontrol ederken yüz ifadesi ellerimden daha soğuktu. Her ne kadar hastalığımı ona bulaştırmak için gelmiş olsam da maalesef ki benim bakterilerim, Zümrüt'ün bağışıklık sisteminin yanından dahi geçemezdi. "Şşt," diye mırıldandım en sonunda. "İlgilensene benimle, ne biçim bir ev sahibisin sen?"

OyunbozanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin