kızlar bölüm birincisi olmayın
olmayın ben arkanızdayımyine siz okurken düzenleyeceğim offff
—
Doğa'nın partisi parti değil hali hazırda zaten bir düğündü. İçeriye girdiğimde karşılaştığım kalabalık beni çok da şaşırtmadı aslında ama etrafta bir türlü sarı kafalı gelini göremiyordum. Gerçi seçebildiğim onlarca başka sarışın vardı, bu kız sürekli kendine benzeyen arkadaşlar mı ediniyordu?
Vah vah. Eren'in kafası karışmasın sonra?
Mekana adım attığım saniyeden itibaren son altı aydır tersinden kalkan yaşlı bir teyze gibi hissediyordum. Neden böyle olduğunu biliyor ama bunu bir türlü kabullenmek istemiyordum. İyi hissetmem gerekiyordu. Olan biten her şeye rağmen Kaya'yla geçirdiğim son iki saatin bana tam şu anda iyi hissettirmesi gerekiyordu. Yani, Kaya'nın Kaya Efekti bana her şeyi kolayca unutturabiliyordu. Bu sefer öyle olmadı.
Şansımın yaver gitmemesi beni şaşırtmadı, tıpkı bulunduğum parti gibi. Her bir noktadan çıkan garsonlar, Doğa'nın kız arkadaşlarına sonsuza kadar sürecekmiş gibi duran kanepe, çerez, içki ve meyve salatası servisinde bulunuyorlardı. Son yiyeceğin anlamını pek çözebilmiş değildim. Doğa'nın antin kuntin işleri. Bana kalsaydı, sırf onu delirtmek için pistin ortasına rakı masası kurardım.
Önümden geçip giden şampanya kadehlerine bir bakış atarken, birkaç adımla oradan oraya dans edenlerin arasına karıştım. Beni fark edemeyecek kadar sarhoşlardı ve benim de hedefim tam olarak buydu. Hem onları, hem de kendimi fark etmeyecek kadar içmek.
Alkolle bir sorunum olduğunu o an anladım. Son bir senedir farklı kaçış yolları deniyordum fakat dönüp dolaşıp sürekli başvurduğum tek şey alkoldü. Genel olarak kontrol konusunda o kadar iyi olduğumu söyleyemezdim. Kaya'nın onlarca gece kulübü vardı ve buna rağmen son birkaç senedir içmiyordu. Belki de ondan öğrenebileceğim birkaç bir şey vardı.
Bunların başında birini nasıl tek bir gecede ortadan kaldırabileceğim geliyordu.
Onu ikna edebilirsem bana yardım ve yataklıkta bulunur muydu? Kaya söylediğim şeylerin yarısını anlamıyordu, yeterince kafasını karıştırırsam muhtemelen neye bulaştığının farkında bile olmazdı.
Oturup düşününce Doğa'yı kendi ellerimle öldürmenin ne kadar kolay olabileceğini fark ettim. Evet, kızın bekarlığa vedasında düşündüğüm şey, onu tam olarak nasıl öbür tarafa yollayabileceğimdi. Yapacağımdan değildi bu tabii, sadece bana sağlı sollu çarpan sarhoş arkadaşları beni, küçük Defne'ye pek de yakışmayan düşüncelere itiyordu. Neredeyse ikna olmak üzereydim.
"Defne!"
Doğa'nın kızgınlık döneminde bağıran kedilerden farkı olmayan sesi, bütün bu kargaşaya rağmen kulaklarıma ulaşabilmişti. Umursamadan lavabolara son hız ilerlemeye devam ettim. Kendisiyle karşı karşıya kalmadan önce toparlanmam ve sarhoş olmam gerekiyordu. Annemin de burada olduğunu biliyordum, istediğim son şey herkesin içinde küçük düşürülmekti. En sonunda gerçekten cinnet geçirebilirdim ve maalesef beni savunabilecek bir avukat yoktu. İpek hariç, o da muhtemelen ben sana dememiş miydim türküsünü söylemekle meşgul olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunbozan
Romance"Bu yasak ateşi sen yaktın, Defne," Kaya'nın parmaklarının tersi kolumu okşamaya devam ederken sıcak nefesini omzuma üflemişti. "Ve benden söndürmemi bekleme. Eğer ki bir gün söndüren kişi sen olursan da, inan bana, bu sefer yangını çıkartan kişi be...