1. Bölüm

1.9K 128 49
                                    

Gecenin zifiri karanlığında tır ilerlemeye devam ederken uzun süren sessizliğini bozan genç "Beni orada tek başıma bırakmadığın için teşekkür ederim. Bu arada benim adım Anıl" diyerek elini uzattı.

Dudaklarını sıkarak uzattığı eline baktıktan sonra "Benim de adım Yağız" dedi. Ardından tekrar bir sessizlik oldu aralarında. İki yabancı genç konuşacak bir şeyler aradılar gözlerini birbirinden kaçırarak. Yağız, ona aynı şeyleri sorarak yine ortamın gerilmesini istemiyordu. Adını bile yeni öğrendiği genci bir an önce otobüs garına bırakıp yoluna devam etme niyetindeydi.

Derken yine Anıl konuşmaya karar vermişti. "Kaç yıldır şoförlük yapıyorsun?" diye sordu.

"Yeni sayılır. Bir senedir tek başıma çalışmaya başladım. Daha önce babamla birlikte yapıyorduk bu işi. O emekli olmaya karar vererek annemle birlikte memlekete dönünce, ben İstanbul'da kalıp çocukluğumdan beri yapmayı istediğim bu işi yapmaya başladım."

Anıl gülerek "Çocukların çoğu öğretmen, doktor, pilot falan olmak isterler. Yani senin çocukluk hayalin tırcı olmak mıydı?" diye sordu.

"Evet. Gerçi pilot olmakta parlak bir fikirmiş ama. Ben tırcı olmak istedim hep. Öyle dört duvar arasında çalışmak beni boğuyor. Yollarda daha özgür olduğumu hissediyorum" derken gülümseyerek baktı Yağız.

Ardından yine dayanamayarak "Peki seni bu gece yarısı yollara atan ne? Sende özgürlüğünün peşinde misin yoksa benim gibi?" diye sordu.

"Bu seni ilgilendirmez!"

Sinirle kaşlarını çatan Yağız dişlerini sıkarak baktı yanında oturan gence. Tırı kenara çekip, bu ukala herifi aşağı atmayı düşündü bir kez daha. Fakat aracı kenara çekmek yerine gaz pedalına biraz daha basarak hızını arttırdı sinirle. Otobüs garına bir an önce varıp ondan kurtulmak istiyordu.

Yağız dişlerini sıkarak tırı kullanmaya devam ederken Anıl "Sana kaba davrandığım için özür dilerim. Bugün yaşadığım şeylerden dolayı biraz moralim bozuldu. Bu yüzden oldukça gerginim. Sadece konuşmak istemiyorum o kadar. Anlıyor musun beni?" diyerek kendini affettirmeye çalıştı.

"İyi tamam. Ne ben sordum. Ne sen cevap verdin. Umrumda da değil zaten. Şu an tek isteğim otobüs garına varalım bir an önce. Sonra da ben yoluma bakayım. Sen de yoluna git."

Bu konuşmanın ardından iki genç yine derin bir sessizliğe gömülmüştü. Yağız tırı sürmeye devam ederken, Anıl ise sürekli telefonuyla birisine ulaşmaya çalışıyordu. Yağız, yüz ifadesinden aradığı kişiye ulaşamadığı için üzüldüğünü ve bu yüzden de tedirgin olduğunu seziyordu Anıl'ın. Sonun da yine dayanamamıştı.

"Kime ulaşmaya çalışıyorsun?"

Anıl ona bakarken dudaklarından yine aynı kelimeler dökülmemesi için kendini zor tuttu. Aklından "Ne kadar meraklı biri bu ya!" diye geçti. Ama yine de hiçbir şey söylemeyerek sessiz kalmayı tercih etti.

Tır otobüs garına geldiğinde Anıl çantasını alıp aşağıya inerken, cüzdanındaki bütün parasını çıkarıp "Bu yeterli mi? Üzerimdeki bütün nakit bu" diyerek ona uzattı.

"İstemez koy onu cebine."

Anıl parayı koltuğun üzerine bırakıp aşağıya indi. Parayı sinirle alıp, onun arkasından aşağıya inen Yağız "Al şu paranı sok cüzdanına! Ben paran için almadım seni yoldan" diyerek ona uzattı verdiği parayı. Ardından yürümeye başladı.

"Hani beni bırakıp yoluna bakacaktın? Ne duruyorsun gitsene!" diyerek Yağız'a baktı.

"Tuvaletimi yapmak için senden izin alacak değilim herhalde! Kendime on dakika ihtiyaç molası verdim."

TIRCI //BxB// Final Yaptı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin