"Ne demek yine Anıl kaçtı?"
Adam mahçup bir şekilde başını önüne eğerken "Biz de anlamadık. Anıl bey otomobildeydi. Yine o tırcı çıktı ortaya ona temiz bir dayak atıp geri döndüğümüzde Anıl bey ortadan kayboldu birden bire. Her yeri aradık ama maalesef hiçbir yerde bulamadık."
"Şimdi de bu tırcı çıktı piyasaya. Nerde it, uğursuz var, Anıl mıknatıs gibi onları çekiyor kendine. Ne yapacağım ben bu çocukla? diyerek yüzünü ellerinin arasına aldı çaresiz bir şekilde.
"Osman bey, eminim Anıl beyin ortadan kaybolmasının o tırcıyla alakası var. Onu bulursak Anıl beyi de buluruz."
Gözlerini adama çevirerek "Onu işten attırdım. Artık şoförlüğünü yapacağı tır ya da çalıştığı bir şirketi yok. Koskoca memlekette onu nasıl bulacağımız konusunda bir fikrin olan var mı peki?" diye sordu sinirle.
"Şey var. Kullandığı otomobil Mustafa'nındı. Hani geçen ay Anıl beyi bırakması için aldığınız otomobil. Belki sadece tırcı değil, Mustafa'nın da parmağı vardır Anıl beyin ortadan kaybolmasında.
Diğer adam sözünü keserek merakla "O şerefsiz niye Anıl beyi kaçırması için tırcıya yardım etsin ki?" diyerek baktı arkadaşına.
Anıl'ın babası başını sağa sola sallayarak "Niye olacak ki? İt herif yine benden para koparma peşinde olmalı. O piç, oğlumu, onun gibilerden korumak için bütün servetimi harcayacağımı gayet biliyor. Bu yüzden her şey beklenir ondan. Önce gidip şu şerefsizi bulalım o zaman" diyerek kapıya yöneldi öfkeli bir şekilde.
Osman ve adamları otomobile binip Mustafa'nın restoranına gitmek için yola çıktılar. Anıl'ın babası yol boyunca oğlunu arayarak ona ulaşmaya çalıştı. Fakat oğlu aramalara yanıt vermiyordu. "Lan ben bütün işi gücü bırakıp, seni bu itlerden korumaya çalışıyorum. Sen telefonunu açıp, benimle konuşmaya bile tenezzül etmiyorsun. Bu itlere verdiğin değeri niye birkez olsun bana vermiyorsun ki? Aklını başına alman için daha ne olması gerekiyor?" dedi sinirle koltuğa vurarak.
Uzun bir yolculuktan sonra otomobilden inip restorana girdiler. Ama Mustafa orada değildi. Görevliye Mustafa'nın nerede olduğunu sordular.
"Patron bugün hiç gelmedi. Biraz rahatsız olduğunu ve evde dinleneceğini söyledi."
Babasının adamlarından biri "Bize Mustafa'nın evinin adresini verir misin? Patronunla mutlaka görüşmemiz gerekiyor" dedi sabırsız gözlere görevliye bakarken. Mustafa'nın yaşadığı evin adresini öğrendikten sonra tekrar otomobile binip yola çıktılar.
Onu bir daha asla görmek istemeyen adam, oğlunu bulabilmek için bir kez daha onun yüzünü görmek zorunda kalacaktı. İstemeyerekte olsa evine geldikten sonra "Bas şu şerefsizin ziline bakalım" dedi yanındaki adamlardan birine.
Bir süre sonra kapı açılınca, yüzü gözü şişmiş bir şekilde ve kaburgasını tutarak zar zor ayakta duran Mustafa kapıyı açtı.
"Osman bey! Ne işiniz var Antep'te?"
Onu bu halde görünce oldukça şaşıran adam "Sen beni boşver. Senin bu halin ne asıl? Kim yaptı sana bunu?" diye sordu.
"Oğlunun buraya gelirken peşine taktığı tırcı bozuntusu geldi. Adamlarınızın Anıl'ı götürdüğünü söylemediğim için bana saldırdı. Şu halime bakın. Onun İstanbul'a dönmesi için ben elimden geleni yaptım. Bunun için de bana ekstra bir güzellik yaparsınız artık."
Osman "Seni habeş maymununa çeviren tırcı, Anıl'ı bulduğuna göre belli ki dayak yiyince bülbül gibi ötmüşsün" dedi sinirle kaşlarını çatarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIRCI //BxB// Final Yaptı
Kısa HikayeÇocukluğu, tır şoförü olan babasıyla birlikte yollarda geçen Yağız ile aşkı uğruna babasına rest çekerek, sevdiği adam için her şeyden vazgeçen Anıl'ın yolları bir gece vakti kesişir. Çaresiz bir şekilde otostop çeken genci alarak, yola çıktıktan so...