7. Bölüm

1.3K 95 30
                                    

Arkasında bıraktığı dinlenme tesisine, aracın aynasından dudaklarını sıkarak baktı. Anıl evinden, sevdiği adama kavuşmak için ve birlikte yaşamaya kaldıkları yerden devam etme hayaliyle ayrılmıştı. Onun için önemli olan tek şey şu an Antep'e gidebilmekti. Bu amacına ulaşmak için kiminle gittiğinin fazla bir önemi yoktu aslında.

Bugün sevdiği ve uğruna her şeyden vazgeçtiği adam, söylediği ağır sözlerle yüreğini yaralamıştı. Ama bunların babasından korktuğu için sarf edilmiş sözler olduğunu çok iyi biliyordu. Özlem dolu ve yaralı yüreğini yine sevdiği adam sarabilirdi.

Kendisini karşısında görünce, yüreğindeki saf aşkın, ona da casaret vereceğine inanıyordu. Göz göze geldiğinde söylediklerinin doğru olmadığını, babanın onlara zarar vermemesi için bu şekilde konuşmak zorunda kaldığını söyleyecekti.

Gözlerine bakarak "Seni çok seviyorum. İyi ki geldin" diyeceğini hayal etti o an. Bu hayali bile içindeki ümitlerin daha da yeşermesine sebep oluyordu. Birbirlerine sımsıkı sarılacaklar ve nihayet özlem dolu günler bir son bulacaktı. Sevdiği uğruna her şeyden vazgeçerek evi terkettiği için hiçbir zaman pişmanlık duymayacaktı.

Camdan dışarı bakarken sevdiği adamla İstanbul'da geçirdiği günler geçmeye başladı aklından. Keşke üniversite hiç bitmeseydi. Keşke hep birlikte olabilseydik diye düşünürken derin bir iç çekti.

Onu, üzgün ve düşünceli gözlerle camdan dışarı bakmasını bir süre göz ucuyla izleyen tır şoförü "Eee anlat bakalım. Hangi sebeple düştün Antep yollarına?" diye sordu.

"Arkadaşımı görmeye gidiyorum."

Tır şoförü kaşlarını çatıp "Üzerindeki kıyafetlerden ve ayakkabılardan zengin bir aileden geldiği belli. Antep'e uçakla gitmek varken ya da en kötü ihtimal otobüsle, niye tırla gidiyorsun merak ettim?" diye sordu.

"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum şu an."

"Yoksa Antep'e, ailenden gizli mi gidiyorsun?" diye sordu bu defa tır şoförü.

Arka arkaya sorduğu sorulardan bunalan Anıl, derin bir iç çekerek sinirle "Evet. Evden kaçtım. Şu an hiç param yok ve otostop yaparak buraya kadar geldim. Başka sorun yoksa artık konuşmak istemiyorum!" dedi.

"Ne vereceksin o zaman bana?"

Anıl şaşkın gözlerini ona çevirerek "Anlamadım?" diye sordu.

"Seni Antep'e beleşe götüreceğimi sanmıyorsun değil mi? Bu iyiliğimin karşılığında bana olan borcunu nasıl ödemeyi düşünüyorsun?"

Adama yutkunarak baktıktan sonra başını sağa sola sallayarak "Şu an üzerimde sana verecek değerli bir şeyim yok" dedi.

Gözüyle pantolonunu işaret ederek "Telefonun da yok mu?" diyerek baktı Anıl'a.

"Telefon olmaz. Arkadaşıma ulaşmak için ona ihtiyacım var" dedi telaşla. Tır şoförü ve Anıl birbirlerine baktılar.

Anıl korkuyla yutkunurken, adam bir an da gülmeye başladı. Anıl ne olduğunu anlamaya çalışırken "Şaka yaptım lan. Zaten Antep yolumun üstü. Bunun için senden bir şey isteyecek değilim heralde. Yolumuz uzun. Sen istersen arkaya geçip uyuyabilirsin biraz. Yoksa bu yol başka türlü bitmez" dedi.

Anıl bir tır şoförüne, bir yola çevirdi gözlerini. Ardından derin bir iç çekerek, uyursa zamanın daha çabuk geçeceğini ve bir an önce Antep'e varabileceklerini düşündü. Başını yukarı aşağı sallarken "Tamam o zaman. Sakıncası yoksa ben arkada biraz uyumaya çalışayım" diyerek baktı adama.

"Ne sakıncası. Kendini evinde gibi hissedebilirsin. Merak etme çarşaflar gayet temiz. Yola çıkmadan önce değiştirmiştim. Senin şu arkadaş, nasıl bir arkadaş. Aynı evde mi yaşıyordunuz? Ara sıra yatakta yaramazlık yapıyor muydunuz? Anlatsana biraz. Bu yol başka türlü geçmez."

TIRCI //BxB// Final Yaptı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin