Motelin çatısında bir süre sessizce gökyüzünü seyrederken Anıl kayan bir yıldızı işaret ederken "Şunu gördün mü? Ben çocukluğumdan beri kayan yıldız görmemiştim" dedi heyecanla.
"Bende görmemiştim. Dilek tut istersen. Bu belki senin için iyiye işarettir" diyerek tebessüm etti genç tır şoförü.
Derin bir iç çekip gözlerini ona çevirirken "Benim kayan hayatımı gökyüzünde kayan bir yıldız mı düzeltecek yani? İnanmıyorum ben öyle şeylere" dedi üzgün bir şekilde.
"Şimdiye kadar inandıklarının da doğru çıktığı söylenemez hani."
Dirseğiyle ona vurarak "Bu ağır oldu ama" dedi Anıl.
Kaşlarını çatıp ona ciddi bir yüz ifadesiyle bakmaya başladı. Bu söze bozulduğunu düşünen Yağız korkuyla gözlerini ona çevirdi. Yine düşünmeden konuşup onu üzdüğünü düşünürken, gencin önce sert yüz hatları gevşedi ardından tebessüm ederek gülmeye başladı.
"Galiba haklısın. Bundan daha ne kadar kötü olabilir ki? Belki de şansım o yıldız sayesinde döner. Bu hiç belli olmaz" dedikten sonra derin bir iç çekerek "Tamam bir dilek tutuyorum. Şimdiye kadar beni yalnız bırakmadığın gibi bundan sonra da hep yanımda olmanı diliyorum" dedi tüm kalbiyle inanarak.
Şimdiye kadar onun için yaptıklarını düşündükten sonra "Koruman mı olmamı istiyorsun?" diye sordu genç tır şoförü.
"Neden olmasın ki? Senin yanında kendimi oldukça güvende hissediyorum. Kayan bir yıldızın hayatımı değiştireceğine pek inanmasam da, senin değiştirdiğin kesin."
"Madem ki sana göre koruma görevini iyi yapıyorum. İstanbul'a döndüğümüzde gözümü üstünden ayırmam. Hayatına girecek yeni kişiler, Mustafa gibi şerefsiz çıkarsa icabına bakarım. Sen hiç merak etme" dedi gülümseyerek.
"Bana Mustafa deme. Aklıma geldikçe kendimi aşağı atmak istiyorum!"
Yağız korkuyla bakarken "Of ya düşünemedim. Özür dilerim. Koruman olarak sözlerime daha da çok dikkat etmem gerekiyor sanırım. Antep'te yaşadıklarını bir an önce unutup, bundan sonrası için neler yapacağını planlamalısın bence. Sahi sen İstanbul'da ne iş yapıyordun?" diye sordu merakla.
"Babam sayesinde girdiğim bir şirkette çalışıyordum. Ama yola çıkmadan önce evden ayrıldığım gibi şirketten de ayrılmıştım. Yani şu an işsizim. Kalacak yerim bile yok İstanbul da. Şimdi düşününce, Mustafa denen karaktersiz piç benim hayatımı cidden kaydırmış. Aslında bana hiç engel olmaman gerekiyordu. Yaşamak için hiçbir sebebim kalmamış ki benim İstanbul'da."
"Bu defa benimle alakası yok, o piçin adını kendin söyledin ona göre."
Anıl üzgün gözlerle başını sağa sola sallarken "Sanırım kendimi öldürmeden onu aklımdan çıkartmam mümkün olmayacak" dedi.
Yağız "Unutma ben senin korumanım. Ben varken bunu yapmana izin vermem. O yüzden şu intihar fikrinden vazgeç" diyerek gülümsedi.
Onunla birlikte Anıl'da tebessüm etmişti. Bu sırada aniden rüzgar etmeye başlamıştı bulundukları motelin çatısında. Anıl kollarını vücuduna sardı titreyerek. "Hava soğudu mu bana mı öyle geliyor?" derken sesinden üşüdüğü anlaşılıyordu.
"Evet. Bence aşağı insek daha iyi olur."
........
Genç tır şoförü gözlerini yavaş yavaş aralarken, odanın penceresinden içeriye süzülen ışığı farkedince sabah olduğunu anlamıştı. Bugün vücudunun daha az ağrı verdiğini hissetti. Yavaşça yerinden doğrulurken karşı duvardaki yatağa baktı. Fakat Anıl'ın yatağı boştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIRCI //BxB// Final Yaptı
Historia CortaÇocukluğu, tır şoförü olan babasıyla birlikte yollarda geçen Yağız ile aşkı uğruna babasına rest çekerek, sevdiği adam için her şeyden vazgeçen Anıl'ın yolları bir gece vakti kesişir. Çaresiz bir şekilde otostop çeken genci alarak, yola çıktıktan so...