İki genç saklamaya çalıştıkları duyguların verdiği huzursuzlukla göz göze gelmemeye çalışarak toparlanmaya devam ettiler. Odadaki uzun süren sessizliği aniden açılan kapı bozdu sonunda.
Ferhat "Şu arabanın anahtarını verin de çantamı bagaja yerleştireyim" diyerek girdi içeriye.
Genç tır şoförü "O arabayla gidemeyiz" diyerek başını sağa sola salladı.
"Neden gidemeyiz?"
Yağız "Geç kaldığım için babasının adamları Anıl'ı götürmüşlerdi. Bende Mustafa'dan arabasını ödünç almıştım. Hatta hemen geri götürsem daha iyi olur. İyi ki hatırlattın bunu bana" diyerek masanın üzerinden anahtarları aldı.
Aniden onun kolundan tutup durduran Anıl "Gitmesen olmaz mı? Antep'e geri dönmeni istemiyorum" dedi telaşla.
"Neden, ne olabilir ki?"
Genç tedirgin gözlerle "Babamın adamları hâlâ buralarda. Mustafa da malum babamın tarafında. Benim yüzümden sana yeniden zarar vermelerini istemiyorum. Gitmesen daha iyi olur" diyerek baktı.
"Fakat arabasını geri götürmem gerekiyor."
Ferhat "Anıl'ın dediği doğru bence. Babasının adamları her yerde sizi ararken tekrar Antep'e gitmen tehlikeli olabilir. En iyisi ona motelin konumunu atalım gelip arabasını kendi alsın göt lalesi" dedi.
Yağız birkaç saniye gözlerini, Anıl ve Ferhat'ın gitmemesi için yalvarırcasına bakan gözlerinde gezdirdikten sonra "Tamam öyle yapalım o zaman" diyerek sıktı dudaklarını.
Ferhat "İyi o zaman. Ben motelin sahibine bizi ağırladığı için teşekkür edeyim. Sizde toparlanıp aşağıya inersiniz" dedikten sonra odadan ayrıldı.
Anıl'ın başına bir şey gelecek olmasından endişe duyması iyi bir şey miydi? Yoksa önemsiyor muydu? Aklından bunlar geçerken gence tebessüm ederek bakan Yağız, içindeki duyguların ağırlığına daha fazla dayanamayarak "Anıl yola çıkmadan önce bilmeni istediğim şeyler var" diyerek baktı çantasını son kez kontrol eden gence.
"Seni dinliyorum" dedi Anıl.
"Zamanı mı bilemiyorum? Ama artık bazı şeyleri daha fazla içimde tutmak istemiyorum. Seni lokantada onunla bırakıp gittiğim andan itibaren içimde doldurulması imkansız bir boşluk hissetmiştim. Seni bir daha göremeyecek olmak içimi acıtmıştı. Niye böyle hissettiğimi lokantadan ayrıldığımdan beri sürekli düşünüyordum. Galiba cevabını buldum. Senin varlığın, hayatımdaki yıllardır adını koyamadığım o boşluğu dolduruyor sanki. Hayatıma tesadüfen girdiğinden beri içimdeki duyguların açığa çıkmaya başlamasının tek sebebi sensin. Senin özgür ruhun sayesinde ilk defa, yıllardır engellediğim duygularıma bir şans verme cesareti bulmaya başladım kendimde."
Anıl ona bakarken daha da heyecanlanıyordu. Uzattıkça saçma sapan kelimelerle onun aklını daha fazla bulandırmak istemiyordu Yağız. Ama söylemek istediği asıl şeyi söyleyemiyordu bir türlü.
"Çok uzattığımın farkındayım. Demek istediğim. Yani şey! Uzun lafın kısası. Bir süredir sana karşı içimde bir şeyler hissetmeye başladım. Tam nasıl bilmiyorum ama güzel şeyler."
Ona bakarken avuçlarının içi terliyordu. Şimdiye kadar böylesine bir heyecan yaşamamıştı. Tebessüm ederek "Hâlâ uzattığımın farkındayım. Tamam söylüyorum" dedi sonunda.
"Anıl, ben senden hoşlanıyorum."
Yağız'ın bu sözleriyle biraz şaşkınlık, biraz da telaş içinde çantasını tekrar açıp içindekileri çıkarmaya başladı.
![](https://img.wattpad.com/cover/358171009-288-k840254.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TIRCI //BxB// Final Yaptı
Short StoryÇocukluğu, tır şoförü olan babasıyla birlikte yollarda geçen Yağız ile aşkı uğruna babasına rest çekerek, sevdiği adam için her şeyden vazgeçen Anıl'ın yolları bir gece vakti kesişir. Çaresiz bir şekilde otostop çeken genci alarak, yola çıktıktan so...