scene four: sahte anılar

1.2K 120 30
                                    

KAYIT: SAHNE AŞK!

ikiye on kala, bütün istanbul biliyo

"Dera!"

Pera'nın bağırışıyla irkildiğimde parmaklarımın arasındaki telefon anında yerle buluşmuştu. Yüzümü buruşturdum. Eğilip yerden telefonu alırken başımın üzerinde dikilen kardeşime ters bakışlar atıyordum.

"Ya izin ver bir gün yaşasın hiç olmazsa!"

Telefon ekranında herhangi bir çizik olup olmadığını kontrol ettim. Telefonumu tamirciye verdiğimde durumunun kötü olduğunu, boşuna çalıştırmak için masraf yapmamamı söylemişti.

Pera ben ona söylemeden bana yeni bir telefon almıştı.

"Senin sakarlığının suçlusu ben değilim, tatlım." Kahverengi saçlarını örüyor olduğundan elleri saçlarındaydı. "Çekimin yok mu senin? Neden evdesin?"

Çekim.

Asil Soykan ile.

"Akşam," diye mırıldandım. "Çıkacağım birkaç saate."

Dün denize girmek zorunda kalmıştım sahneden dolayı. Klip boyunca çiftin mutlu oldukları yerlerdeki yalnızlıklarını ve üzüntülerini izleyecektik. İlk başta mutlu oldukları sahne çekilmişti, daha sonraysa ayrılığın acısını çeken Asil, sevgilisinin, yani benim denizin derinliklerine doğru ilerleyerek ondan gidişimi izliyordu.

Bir hayaldim o an onun için.

"Asil'le konuştum, güzel geçti dedi."

"Bunu ben de söyledim," diye homurdandım onun saçma neşesini garipseyerek. "Bana doğruyu söylesene sen. Benim bu klipte oynamamı kim istedi?"

Kaşlarını çattı. "Ferda Hanım?"

"Asil Soykan olmasın?"

Afalladı. Kahverengi gözleri büyüdü, ardından kendisini geri çekerek yüzümü dikkatle inceledi. "Ne alaka Asil? Onu nereden çıkardın?"

Ona kimi kandırıyorsun dercesine bakarken dudaklarımın arasından birkaç kelime zar zor döküldü.

"Sen ikna etmeye çalıştın onu değil mi? Sen dedin Dera oynasın diye." Belki o beş saniye içerisinde Pera rujla dolgun gösterdiği dudaklarının arasından evet diye bir onay kelimesi dökmedi ama anbean değişen bakışlarından her şeyi anlamıştım. "Pera..."

"Of! Ben söyledim tamam. Asil birini bulamayınca bana teklif etti, ben de çekimlerden dolayı meşgul olduğumu söyleyip seni önerdim. Zaten aynıyız."

Göz devirdim. "Görüntümüz aynı olabilir ama oyunculuğumuz değil. Sen iyi bir oyuncusun, ben değilim. Oyuncu bile değilim aslında."

Birçok kez Pera'nın yerine oynadığım sahneler olmuştu; bunlar çok fazla oyunculuk yeteneği gerektirmeyen sahnelerdi yoksa hiçbir şekilde onun başarısının üzerine gölge düşürmek istemezdim. Kötü bir oyunculuk sergileyişim onu olduğu noktadan düşürmek demekti.

"Bebeğim, senin de yeteneğin var. Buna ben dahil etrafımızdaki çoğu kişi şahit. Hem sadece bir klip çekimi, öyle çok oyunculuk gerektirecek bir şey değil. Bu kadar dert etmene gerek yok."

"Birincisi oyuncu olmak istemiyorum."

Artık bunu kaçıncı kez söylediğimi bilmiyordum. Pera inatla bana oyuncu olmam gerektiğini, bu konuda çok yetenekli olduğumu ve ait olduğum yerin oyunculuk olduğunu söylüyordu.

KAYIT: SAHNE AŞK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin