scene nine: hisler

987 97 60
                                    

KAYIT: SAHNE AŞK!

emir can iğrek, bıçaklandım

Asil yine beni almaya gelmişti.

İlk olarak yemek yiyecek, daha sonra çekime gidecektik.

Evden çıkmadan önce, "Yavrularımın evlendiğini izliyormuşum gibi hissediyorum," diyen Pera'yla on beş dakika boyunca uğraşmıştım çünkü asla susmuyor, durmadan bir ima yapıyordu. Saçımın nasıl durduğunu sormamı bile Asil'e bağlamıştı.

Ona aşık olmadığımı söylememe rağmen uzatıyordu.

Evden zar zor çıkmayı başardığımda Asil'in arabası evin önünde duruyordu. Adımlarımı hızlandırdım ve ona doğru yürüdüm. Üzerimde beyaz, omuz kısmımı açıkta bırakacak bir bluz vardı, altınaysa kot pantolon giymiştim.

Bu sefer Asil'le uyumluyduk. Beyaz bir gömleğin altına kot pantolon giymişti. Ayakkabılarımız da beyazdı. Onu incelediğim o birkaç saniyede arabaya binmeyi akıl etsem de kapıyı kapatmadan öylece durmuştum.

"Ne oldu?" diye sordu ona dikkatli baktığımı fark ederken. Başımı iki yana sallayıp kapıyı kapattım. Asil geciktiğimiz için beklemeden arabayı çalıştırdı ve yola düştük.

Asil de bugün bir farklılık vardı.

"Saçını mı kestirdin?"

Kaşlarını kaldırdı. "Hayır?"

"Bakım falan mı yaptın?"

"Ona da hayır? Dün seninle yaptığımızdı sadece." Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Bence sen benimle ilgilenmelisin bu konuda. Bakıma ihtiyacım var."

"Bakıma ihtiyacın varsa gideceğin çok güzel yerler biliyorum."

"Sana ihtiyacım var," dedi kısık sesle. Duraksadım. "Yani senin yaptığın bakıma. Şu dün yüzüme sürdüğün maskeden bir kez daha yüzüme sürebilirsin bence. Ellerin sihirli, yüzüm parlıyordu."

Kaşlarımı kaldırıp ona alaycı gözlerle baktım. "Yüzünün maskeden dolayı parladığına emin miyiz?"

Aklım ve kalbim bir savaşın içerisine girmişti. Aklımın baskın geldiği noktalarda yüzüm kireç kesiyor, sadece somurtuyordum. Ancak ne zaman ki kalbim aklımı susturacak kadar şiddetli atıyor, o zaman göğüs kafesimde açan çiçeklerin ışıltısı gözlerime kadar yansıyor, dudaklarıma gülümsemeler çiziliyordu.

Ona aşık değildim ama ona kendimi kaptırmadan duramıyordum.

"Sen etkisindendir," diye yanıtladı sorumu.

Kalbim susturmak istedim, ona karşı direnip dudaklarımı gülümsememek için birbirine bastırdım, göz kapaklarımı usulca gözlerimin üzerine indirdim. Kalbe karşı gelen her adımın kalbi daha çok hızlandırdığını biliyor muydunuz? Belki de ben yanılıyorumdur, emin değilim.

Tek bildiğim kalbimin Asil Soykan'ın yanında sakinleşemediğiydi.

"Pera beni akşam yemeğine çağırdı."

Pera'nın bunu yaptığından haberim bile yoktu. Umursamadım, Asil ilk kez gelmiyordu sonuçta evimize. O eve her geldiğinde odama kapanıp durduğumu hatırladığımda dün akşam bana dediklerini de hatırlamıştım.

Derin bir nefes aldım. "Güzel."

"Yemekleri de sen yapacakmışsın." Evde yemekleri genelde ben yapardım ama son zamanlarda evde bulunmadığımdan bu iş Pera'ya kalmıştı. O da hep sipariş ediyordu.

KAYIT: SAHNE AŞK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin