scene twenty: sahne aşk | final

992 114 97
                                    

FİNAL.

son kez.

KAYIT: SAHNE AŞK!

gökhan türkmen, aşk

Bir ay sonra.

Aşkı tarif et deseler Asil Soykan'ı anlatırdım onlara.

Mutluluğu tarif et deseler Asil Soykan'ı anlatırdım onlara.

Güveni tarif et deseler Asil Soykan'ı anlatırdım onlara.

Korkuyu tarif et deseler Asil Soykan'ı anlatırdım onlara. Korkularımı aşmamı sağlayan, benim her an yanımda olan Asil Soykan'dı çünkü. Asil Soykan. Ünlü müzisyen, aynı zamanda bir oyuncu ve en önemlisi benim sevgilim.

Kalbim onu her zaman hissetmişti fakat bundan sadece birkaç ay öncesinde kalbim ilk kez ona yenik düştüğünde bir deniz kenarında onun elini tutuyordum. Tıpkı şimdi olduğu gibi. Başladığımız gibi bitiyorduk ama bunun bir son olmadığını, aslında bir başlangıçtan ibaret olduğunu biliyorduk.

Kumların üzerinde yan yana oturuyorduk, ikimiz de dizlerimizi kırıp bacaklarımızı kendimize çekmiştik. Başım Asil'in omzundaydı ve onunla kamera önünde olmamıza rağmen, sahte bir anın içerisinde gerçeği yaşayarak günbatımını izliyorduk.

Her şey sahteydi.

Hayır, sil.

Her şey en başından beri gerçekti çünkü Asil'le biz aşıktık. Hem kamera arkasında hem de kamera önünde. Değişen hiçbir şey yoktu. Biz aşıktık, yaşadığımız her an bir gerçekti.

Başımı birden omzundan kaldırmamla Asil kaşlarını kaldırmış, meraklı bakışlarını üzerime çevirmişti. "Ne oldu?" Ayağa kalkıp onun elini tuttuğumda Asil biraz daha meraklı bir ifade takındı suratına. Hiçbir şey demeden sessizce onu çekiştirdiğim sırada gülümsüyordum genişçe. Asil onu kaldırmama izin verdi.

Ayağa kalktığı gibi elini bırakmış, "Yakala beni," diyerek denize doğru koşmaya başlamıştım. Asil arkamdan bana ait olmayan ancak o tanıdık ismi seslendi. Omzumun üzerinden dönüp ona baktığımda aramızda azalan mesafeyi görüp biraz daha hızlandım ve denize girdim. Eylül ayının sonlarındaydık ve hâlâ yaz mevsimi havası olduğundan su güzeldi.

Denize girdiğim anı hatırladım. Boğulmak üzereyken Asil'in beni kurtardığı, ona sıkıca sarıldığım, rezil olduğum için kendimi kötü hissederken bana söylediği o güzel sözü. Seni kurtardığım an düşündüğüm şey saçların ıslakken ve güneş tam da yüzüne vururken çok güzel olduğundu.

Gülümsemem derinleşti.

Birkaç saniye sonra belime dolanan kollar hareketimi kısıtladı. Asil bedenimi döndürüp göz göze gelmemizi sağladığında bir şey dememe fırsat bile tanımayarak dudaklarımızı birleştirdi. Bir kez daha denizde onunla öpüştüm; kameralar bizi çekiyordu ancak biliyordum ki bu öpücük tamamen bizimle alakalıydı, yerinde olduğumuz Gizem ve Berk'e ait değildi.

Bir eli belimdeydi, beni kendisine bastırıp onu her noktamda hissetmemi sağlıyordu. Diğer eliyse boynumla yanağım arasında bir noktada duruyor, öpüşlerini her defasında biraz daha sertleştiriyordu. Saniyeler sonrasında kulaklarıma bir sesin, "Kestik!" diye bağırışı doldu. Ferda Hanım'ın sesiydi.

Film teklifini kabul etmiştik ve Asil'le bir filmin başrolünü paylaşıyorduk. Bir romantik komedi filmi olduğundan pek istememiştim başta ancak filmdeki her anı bizim gerçek bir şekilde yaşayacağımı söylediğinde heyecanlanmış, kabul etmiştim.

KAYIT: SAHNE AŞK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin