scene fourteen: öpücük

926 90 53
                                    

KAYIT: SAHNE AŞK

yaşlı amca, giderdi hoşuma

Kalbim, Asil'le klip çekimine başladığımız o zamandan beri bir an bile yavaşlayamamıştı. Hep onun yüzünden hızlı atmıştı. Ondan öncesinde ona karşı bir tepki vermişse bile bu noktaya gelmediğine emindim.

Kalbimi hızlandırıyordu.

Sahte anılar biriktirmiştik ilk önce ama aslına bakarsak hepsi gerçekti. Deniz kenarında sahte anılar gerçekleşirken ikimiz de yere düşmüştük, o an gerçekti. Ya da denize girdiğimde beni kurtarması ve kucaklaması da gerçekti.

Film izlediğim sahne sahteydi ama sonra bir film izleyerek gerçeğe dönüştürmüştük. Kucağına oturmuş yüzüne maske sürdüğüm an sahteydi ama film izledikten sonra ya da fotoğrafı almak istediğim zaman kucağında oturuyor olmalarım gerçekti.

Koltuğa uzanıp başımı onun göğsüne yasladığım an sahteydi ama şimdi yatağımda aynı pozisyondayken kalbinin sesini dinleyişim gerçekti. Asil saçlarımla oynuyordu, bense başımı göğsüne koymuş, bizim hakkımızda yazılanları okuyordum.

Yine magazine düşmüştük ama bu kez fotoğraf paylaşan ben değildim, Asil benim telefonumdan çektiği fotoğrafı kendisine atmasının ardından hikayesinde paylaşmıştı.

Komik bir fotoğraftı, kötü denilemezdi.

Asil'e göreyse mükemmel bir fotoğraftı çünkü ben vardım.

"Pera nerede?"

"Çekimi varmış," dedim mırıltıyla. "Heh, şuna bak. Çok tatlı değil mi?" Gösterdiğim kedi videosunu izleyen Asil'in tepkisi değişmedi. "Ne oldu? Ay! Hatırladım, tamam. Kusura bakma."

Asil'in kedi fobisi vardı. Küçükken üzerine kedi atladığında korkmuştu, bu yüzden travma kalmıştı onda.

"Sorun değil."

"Köpek sever misin?"

Bir mırıltıyla beni onaylamasının ardından, "Çocukken köpeğimiz vardı," dedi. "Sonra ablam nedense ondan korkmaya başladı. Babam da başka birine verdi. Tam alışamamıştım, bu yüzden çok üzücü olmamıştı."

"Benim de vardı. Bir gün annem onu yürüyüşe çıkardığında kayboldu. Ben çok alışmıştım ama ona, çok ağladım bu yüzden." Bazen annemin bilerek onu kaybettiğini düşünüyordum ama yanılıyor olduğuma emindim. Bu kadar kalpsiz olamazdı bana karşı, beni seviyordu.

Asil saçlarımı okşamaya devam ederken, "Bir gün istersen bir köpek sahipleniriz," dedi. Başımı yavaşça kaldırıp onun yüzüne baktığımda şaşkındım. "Bizim olur."

Biz.

"Gerçekten mi?"

"Kedi olmasın da." Kıkırdadım. "Sarı bir kediye sahibim, yeter o bana bir tek."

Sarı bir kedi?

"Kediye benzer halim mi var benim?" Kedileri severdim, bu yüzden sözleri hoşuma gitmişti ama yine de onunla uğraşmak istemiştim.

Gülümsedi. "En az o gösterdiğin kedi kadar tatlısın."

"Senin tatlılık seviyesi..." Hızlı bir arama yaptım telefonda, hemen ardından bulduğum şeyi ona gösterdim. Ona gösterdiğim kedi fotoğrafıydı ama biraz farklı.

Palyaço kedi.

"Çok güldürüyorsun beni, ondan," diye ekledim.

Asil kedi fotoğrafına dümdüz bakışlarla bakmasının ardından, "Palyaço olduğuma mı yanayım yoksa kedi olduğuma mı?" diye mırıldandı.

KAYIT: SAHNE AŞK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin