scene seven: yüzük

923 99 45
                                    

KAYIT: SAHNE AŞK!

kahraman deniz, boş istasyonlar

Bugün Asil'le birlikte olan son çekim günümüzdü.

Ellerimdeki boks eldivenlerine garip garip bakarken önümdeki kum torbasına yavaşça vurdum. Yerinden pek oynatamayışım kenardan beni izleyen Asil'in gülmesine neden olurken ona ters ters baktım. Elbette umurunda olmadı.

"Asil gelip arkadan sana sarılıyor. Dönüp sırtını kum torbasına yaslayınca sana yaklaşıyor ve sen de onu vurmaya başlıyorsun. Anlaşılmayan bir şey?"

Başımı iki yana salladım.

"Asil?"

Başını iki yana sallarken, "Şiddet görmeme izin mi vereceksiniz göz göre göre?" diye sordu Asil. Ferda Hanım ona ters bir bakış attığında, "Ne? Ters ters bakıyor bana," dedi eğlenen bir sesle. "Kesin benden intikam alacak."

Ferda Hanın onun omzuna vurdu. "İntikam alınması gereken bir şey yaptıysan o zaman hak ediyorsundur."

Güldüm. "Doğru. Hak ediyor musun sence de?"

"Bilmem," diyerek omuz silkti. "Bakacağız artık. Sen yine de yüzüme vurmamaya dikkat et. Hayranlarım evini basarlar yoksa yakışıklılığımı mahvettin diye."

Yüzümü buruşturdum. "Ne yakışıklılık aman! Yesinler senin yakışıklılığını!"

"Pardon? Değil miyim?" Sessiz kalıp boş gözlerle ona baktığımda kaşlarını çattı. "Soru sordum, Dera. Değil miyim ben yakışıklı?" Bir kez daha sessiz kaldığımda biraz uzağımızda bizi dinleyip gülmemek için kendini zor tutan kıza döndü. "Ben yakışıklı değil miyim?"

"Öylesin, Asil. Abartma."

Kaşlarımı çattım. Neden ona sormuştu ki? Ve kız neden ona öylesin demişti?

Asil rahat bir nefes alıp verirken, "Kırıldım," dedi bana. Omuz silktim. "Ben senin güzelliğine laf ediyor muyum hiç?"

"Edebilir misin ki?"

"Güzel olduğunu söyleyebilirim," dedi fısıltıyla. Hiç kimse tarafından duyulmadığını sanıyorsa eğer o an yanılıyordu çünkü biraz önce yakışıklı olup olmadığını sorduğu kız bizi duymuş, kıkırdamıştı.

Dün çıkan haberler sonrası bizi sevgili sanıyorlardı ve şu an Asil onlara bu haberin yalan olmadığını düşünmelerine neden oluyordu.

"Başlıyoruz!"

İkimiz de yerimize geçip gelecek olan işareti bekledik. Birkaç saniye sonrasında başladık. Önümdeki kum torbasına durmadan yumruklar savururken saniyeler sonrasında belime sarılan kollarla duraksamış, yüzünü boynuma gömen Asil'le gerginliğin izin verdiği kadarıyla gülümsemiştim.

Dudakları tenime değiyordu.

Kalbim bir kez daha bana bu yüzden ihanet ederken aklımın durduğunu hissettim. O an ne yapmam gerektiğini unutuşumla öylece kalakalırken Ferda Hanım'ın, "Kestik!" dediğini duydum. Asil benden uzaklaşmıştı. "Dera, neyin var senin iki gündür?"

Kalbime sahip çıkamıyorum.

"Üzgünüm," dedim mırıltıyla. Ferda Hanım olumsuzca bir bakış atarken kendimi kötü hissettim. "Baştan alalım, dikkat edeceğim."

Başını salladı.

"Seni rahatsız eden sana sarılışım mı?"

Asil'in sorusuyla dönüp ona baktığımda dudaklarım yalan bir cevabı vermek için aralandı ancak buna izin vermedi. Başımı iki yana sallayabilmiştim sadece.

KAYIT: SAHNE AŞK!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin