24 (2. Kısım)

227 38 34
                                    

"Birisine ihtiyaç duymam zayıf olduğum anlamına gelmez!..  Anladın işte!" bölümü -2-

İlk tepkim, kıkırdayarak ekrana bakmak oldu. İçimin içime sığmadığını ve azıcık da olsa acaba büyü mü yaptım lan düşüncesiyle mutlu hissettiğimi hatırlıyorum.

Ama tabii telefonun sadece iki saniye çaldığını aklıma getirdiğimde mantığımı yeniden kazanmış ve olabilecek en mantıklı açıklamanın tesadüfen gerçekleşmiş olduğu düşüncesine iyice tutunmuştum. Yine de bu iki saniyelik aramanın neden kaynaklandığıyla ilgili kafamı çok yormak istemedim çünkü Yavuz beni aramıştı.

Yavuz beni aramıştı.

Yavuz beni aramıştı.

Yavuz beni aramıştı.

Bunun bu kadar güzel hissettirdiğini daha önce nasıl fark etmemiştim?

Ekran kilidini hızla açtım. Taze bildirime tıkladım ve bir an bile düşünmeden kırmızı renkli Yoyo yazısına dokundum. Telefonu kulağıma götürürken telefon açıldığında ne diyeceğimle ilgili hiçbir şey düşünmemiştim.

Bu yüzden şöyle bir şey oldu:

"Alo?" dedi Yavuz, sesi sakin gibi geldi kulağıma ama sonra sesli bir iç çekti ve hızlı hızlı konuştu: "Allah'ın adını andım sövmeye başlamadan önce beni bi' dinle. Biliyorum, aramamı istemiyorsun, konuşmak istemiyorsun, duymak, görmek bile istemiyorsun ama kimseye cevap vermemişsin. Ne bileyim, mesajlara bakmamışsın bile. Hiç ulaşılmak istemesen interneti kapatırsın, uçak moduna alırsın, ne bileyim işte, telefonu kapatırsın falan. Bir şey oldu sandım da aradım, eğer iyiysen..." Kısa bir an duraksadı. "Yani... sonra diğerleriyle konuşmak istersen tamam, kapatalım. Sadece... Sesini duymak istedim."

Diyecek bir şeyim olmadığından mı bilmem, bir süre hiçbir şey söylemedim.

"Alo?" Sesi tedirgindi. "Cansel? Orada mısın?" Kısa bir an durdu. "Oradaysan burnunu çek."

Kendimi tutamadan gülüverdim ama karşı tarafa giden ses, hızlı ve boğuk bir nefes alıp verme sesiydi muhtemelen.

"Şey mi yapıyoruz?" Sesinden gitmeyen tedirginlikle devam etti. "Hani geçen geceki gibi. Ben konuşuyorum, sen dinliyorsun. Ondan mı yapıyoruz?"

Kulağa güzel geldiği için inkâr etmeden bekledim.

"Tamam." Kısık sesi, arkadan gelen kımıldanma seslerini bastıramadı. Eski ve bozuk olduğunu bildiğim sandalyesi gıcırdadı, çalışma masasının önündeydi. Onu ayağa kalkarken hayal ettim. Hemen yanındaki yatağına geçti ve yavaşça oturdu zihnimde. Yavuz'un sesli nefes alışverişinden başka bir ses duymasam da kafamda tüm hareketleri net ve belirgindi.

"İyi değilsin." dedi Yavuz, soru sormuyordu, öğrenmek istediği bir ihtimal yoktu, sadece bir gerçeği dile getiriyordu. "İyi olsan son günlerdeki gibi davranmazsın. Benimle konuşursun, bana bağırırsın, bana vurduğun bile olur hatta. Ama uzaklaşmazsın yani." Durdu. "Di mi?"

Ne bekliyordu bilmiyordum ama cevap vermedim.

"Ben de öyleyim." Sesi bir anda kısıldı. "Yani iyiyim tabii ama eskisi gibi değilim. Biraz değişik gibiyim... Sanki?"

Kaşlarımı çatarak nereye varacağını bekledim ama hızla konuyu değiştirdi. "Neyse konumuz bu değil. Yeşim'den öğrendiğim kadarıyla Eser, o bir gramlık aklıyla seni bugünkü buluşmaya zorlamış. Amına koyayım, ne bekliyordu ki? Söz mü kesecektik?" Sinirle yükselen sesi hızla kesildi. Bir süre öfkeyle kaskatı kesilmiş bir hâlde düşledim onu. Dudaklarım kımıldandı bu görüntüye. Bu kadar sinirlenecek bir şey yoktu oysaki ama o, kısa bir an sonra sakin ama kalın bir sesle devam etti. "Neyse, sen kafana takma o... malı. Önemli olan, annen, değil mi? Anneni düşünüyorsun." Sessizliğimi olumlu cevap olarak algılayacak ki devam etti. "Yani... onu da boş versene. Sonuçta... anneler biraz şeydir. Babalar da biraz şeydir... Bence herkes biraz şeydir." Kısa ama garip bir sessizlik olduğunda bir anda yükseldi. "N'olmuş! Tarihî anıt şeysinde falan yazsa atasözü diye bellersiniz ama."

Ben hiçbir şey demedim be.

"Neyse." dediğinde sesi daha tekdüzeydi ama sonra durdu ve yeni bir konuya geçiyormuş gibi mırıldandı. "Bana yarım saat verebilir misin? Sonra da sana attığım mesaja bak. Ama dediğimi yap, olur mu?" Telefonu kapatmadan önce ekledi: "Bekleyeceğim."

*

Yine ben geldim sdbfksdbfk kendi kendime konuşuyor gibiyim çünkü tüm odağım bölümü bitirmekte. Bir sonraki bölümün son part olacağını düşünüyorum ve umarım da biraz daha uzun yazarım. Gece yarısına denk getirmeye çalışacağım, en geç gece yarısından sonraya kadar bitireceğim ama. Yazım ve mantık hatalarına daha sonra bakarız hep beraber ^^ gelecek bölüm görüşürüz yineee ^^^^^^

Arılar ve Erkekler | TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin