Bölüm 5

1.9K 278 78
                                    

YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... 50 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

Lotus eve dönüp gizlice odasına girdiğinde bugün olan biten şeylerin hiçbirine hala inanamıyordu. Sanki bir rüyanın içinde gibiydi. Sonrasında Sasha ve onun ailesiyle saatlerce oturmuştu. En azından oturabildiği kadar uzun oturmuştu ve sohbet etmişlerdi. Onlar öyle görünmeseler de çok sıcak ve birbirine bağlı bir aileydi. Kesinlikle Lotus'un sahip olmadığı bir şeydi bu.

Magnus ve Yvette, Sasha'yı kızdırmayı seviyorlardı bu yüzdendir ki onu utandırabilecek bütün anılarını anlatmışlardı. Çocuklukta yaptığı yaramazlıkları dahil olmak üzere.

Genç kadın kendisini olduğu gibi yatağın üzerine bıraktı. Bugün hayatının en güzel günüydü. Sasha ile birlikte bir aileleri olabilecekti. Hayalleri nihayet gerçeğe dönüşüyordu.

Üzerindeki kıyafetleri çıkarıp hızlı bir şekilde bir kenara sakladı. Ardından giymesi gereken uzun sıkı sıkı kapalı yakası olan beyaz geceliğini üzerine geçirdi ve yatağa uzandı. O kadar heyecanlıydı ki uyuyabileceğini sanmıyordu.

Hayallerle dolu bir sürenin sonunda nihayet uyku ağır bastırdı ve kendisini karanlığa bıraktı. Bir an önce yarın olsun istiyordu. Böylece Sasha'yı resmi bir şekilde ailesiyle görüşürken görebilecekti.

Gecenin ilerleyen saatlerinde büyük bir gümbürtünün ardından gelen sarsıntı ve üstüne gelen çığlık sesleriyle uyandı. Kalbi yerinden çıkacak gibi atıyordu ve terlemişti. Hızla yerinden doğruldu ve neler olduğunu anlamaya çalışarak pencereye doğru gitti.

Hayır, bu doğru olamazdı. Ormanın çeşitli yerlerinde yangınlar vardı ve her an bir patlama oluyordu. Neler olduğunu anlamıyordu ama bir sonraki patlama aslanların krallığının olduğu bölgeden gelince ağzından bir çığlık koptu. Hızla pencereleri açtığı anda odasının kapısı açıldı ve annesi içeri daldı.

Korkmuş ve bir o kadar da endişeli görünüyordu. "Lotus" dedi.

Ona doğru döndü. "Neler oluyor?"

"İblisler saldırıyor"

İblisler mi? Lotus, bir an için bütün bedeninin uyuştuğunu hissetti. Onlar çok uzun zamandır hapistiler. Binlerce yıl önce Büyük Meşe Ormanının bütün canlıları onları bir olup hapsetmişlerdi. Başını kaldırıp gökyüzüne baktı ve o çirkin yaratıkların gökyüzünde uçuştuğunu fark etti.

Meredith, ona doğru gitti. Birebir kendisi gibi gümüş rengi saçları vardı. Yüzünde daha önce hiç görmediği üzgün bir ifade vardı. Meredith, onun omuzlarını tuttu ve ona baktı. "Ağabeyine engel olmaya çalıştım ama beni dinlemedi" dedi en sonunda yanaklarından yaşlar aşağı akarken. "Kaç, Lotus. Burada durma. Kaç ve kendini kurtar"

Ne demekti bu? İblisleri ağabeyi mi salmıştı? Ama neden? Neden böyle bir şey yapmıştı ki? Bir an için kendini onun kollarına attı ve annesine sarıldı. Meredith, ellerini onun saçlarının içinden geçirdi ve kulağına doğru eğildi. "Bu hediyeyi mühürlüyorum" diye fısıldadı. "Hiçbir iblis bu muhteşem güzelliğe dokunamasın ve karanlık onu alamasın"

Meredith'in büyüsü Lotus'u sardığı sırada kadının sırtına bir kılıç saplandı. Meredith son gücüyle Lotus'u balkona doğru iterken yere doğru düşmeye başladı. Hemen arkasında beliren yaratıksa hayatında gördüğü en iğrenç şeydi.

Lotus, hızla arkasını dönüp kanatlarını açtı ve aslanlar diyarına doğru uçmaya başladı. Az önce bir şey olmuştu. Annesi ona bir şey yapmıştı. Bütün gücünü Lotus'u bir şekilde lanetlemek için kullanmıştı. Gözleri yanıyordu ve yaşlar yanaklarından aşağı doğru akıyordu. Yine de durmadı. Bütün gücüyle uçmaya devam etti.

ASLAN KRALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin