Bölüm 20

1.2K 185 73
                                    


YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... 50 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...


Jace, başını yana eğip kendisine doğru yaklaşan kadına baktı. Onunla en son konuşmasından bu yana günler geçmişti. Bariz bir şekilde kendisinden kaçınıyor gibiydi ve şimdi kendi ayaklarıyla yanına geliyordu. "Kaçınmana izin veriyorum ama sen kendin geliyorsun" dedi elindeki çöp sertçe yere atarak. "Yardımcı olabileceğim bir şey mi var?"

Maxima, onun bu durumdan hoşlanmamış olduğunu açık ve net bir şekilde görebiliyordu. Evet, ondan kaçtığı gerçekti. Ancak bunun tek nedeni düşünmesi gerektiği içindi.

Neyse ki Jace biraz sabit biriydi. Her zaman burada durup çadır köyünü izlemek gibi bir alışkanlığı vardı. Mümkün mertebe yalnız kalmayı tercih ediyordu. Herhalde bu düşünmek için kendince bir yoldu ya da her şeyden kaçmak için.

Ellerini önünde birleştirip hemen karşısında durdu. "İlk tanıştığımız zaman sana ne dediğimi hatırlıyor musun?"

Evet, tabi ki hatırlıyordu. Onu madenlerden çıkardıktan hemen sonrasıydı. Jace, başını öne eğdi ve yerden bir çöp daha aldı. "Bana güvenmemen en önemlisi" diye mırıldandı ezberden. "Bir cadı her zaman kendisi için hareket eder"

Etkileyiciydi gerçekten de hatırlıyor olması. Genç kadın, bunun karşısında gülümsemeden edemedi. Jace, muhtemelen hiçbir şey unutmuyordu zaten. Belli etmiyor olsa bile iyi bir komutandı ve bunun içinde her zaman güçlü bir hafızaya sahip olmak gerekirdi.

Gizlediği ellerinin arasından minik bir tüp çıkardı ve ona doğru uzattı. "Bu senin benden istediğin şey" dedi en sonunda.

Yapacağını düşünmemişti doğrusu. Genç adam şaşırmış bir şekilde bir an için hem ona hem de elindeki şişeye baktı. Ardından ayağa kalktı ve ona doğru uzandı. Ancak Maxima şişeyi geri doğru çekti.

Bu bir oyun muydu emin değildi. Ancak Maxima, oyun oynamayı severdi ve Jace oyunlardan nefret ediyordu. Geri doğru çekildi. Belki de bu yüzden içindeki aslan ondan hoşlanmıyordu. Kişiliğinde çok ciddi sorunlar vardı. Elbette Max'de kendisinin farkındaydı.

İlk geldiği zamanlarda Jace'in onu parçalamaktan bir adım ötede olduğu zamanlar olmuştu. Bir şekilde kendisini geri tutmak konusunda hep başarılı olmuştu. Rhys için pek öyle olmamıştı. Bir keresinde o kadar sinirlenmişti ki dönüşüp ona saldırmıştı. Sonrasında da cadıların pek de hafife alınmaması gerektiğini gayet açık ve net öğrenmişlerdi.

Geri doğru bir adım attı. "Bir isteğin var değil mi?" diye sordu sırıtmaktan kendisini alamıyordu. Sinirleri bozulduğu için gergin bir gülümsemeydi bu. "Asla karşılıksız bir şey yapmazsın"

Siyah saçları biraz karışmıştı. Genç kadın saçlarını elinin altında topladı ve döndürüp bir kalem yardımıyla onları toparladı. "Kalbimi kırıyorsun, Jace" dedi. "Bu kadar yaralıyı tedavi ederken kimseden bir şey talep ettiğimi hatırlamıyorum."

"Senin derdin diğerleriyle değil, benimle"

Aslında ondan gerçekten hoşlanıyordu. Maxima kendisine engel olamıyordu. Onunla uğraşmak her zaman en büyük zevklerinden biriydi. Elbette ki içindeki aslan asla Maxima'ya yanaşamazdı ancak Jace'e her zaman güvenebileceğini biliyordu.

O gerçekten de onurlu bir adamdı. Aslanların hepsi öyleydi. Güvenilir ve onurlulardı. Ancak ondan isteyeceği şeyi gerçekten yerine getirebilecek tek kişi Jace'di. Hatta belki bunu neden istediğini bile anlayabilirdi.

ASLAN KRALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin