ASLAN KRAL

Bölüm 2

YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... 50 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

Giyinikti!

Lanet olsun!

Genç adam, onu burada bulmuş olmaktan memnundu ama bir kere daha kadını çıplak bir şekilde yakalayabileceğini ummuştu. Evinden bu kadar uzakta bir göle neden geldiğini hiç anlamlandıramıyordu. Ormanın bu bölgesi dönüşmüşlere ait alandı. Onun gibi perileri normalde hoş karşılamazlardı. Ancak Sasha'nın ona müsamaha göstermek için çok fazla sebebi vardı.

Dolgun göğüsler, uzun bacaklar, ince bel ve kesinlikle favorisi olan yuvarlak kalp şeklindeki kalçalar...

Bir de onu kendisine çeken kokusu vardı ki en tuhafı da buydu. O yoğun ve canlı nergis kokusunu evinden hissetmişti. Nereden bakılırsa bakılsın bir haftadır rüyalarını süsleyen kadını hissettiği anda burada bitivermişti.

Üzerinde beyaz bir elbise vardı. Sırtı tamamen açık elbise boyundan bağlamalıydı ve ayaklarına kadar uzanıyordu. Bir de Sasha'nın çok gereksiz bulduğu bir şal vardı omuzlarında. Çıplak ayaklarını suya sokmuş gökyüzünü süsleyen aya bakıyordu.

Uzun gümüş rengi saçlarını salmıştı. Aralarında örülmüş tutamlara çeşitli süslemeler takılmıştı. Alnına uzanan bir elmasın süslediği gümüş bir taş vardı başında. El ve ayak bileklerinde de aynı şekilde takılarla süslenmişti. Sanki onu süslemek çok önemliymiş gibi her yerini bezemişlerdi.

Sahsa, başındaki o taç harici her şeyi gereksiz görüyordu doğrusu. Omzunu yanında durduğu ağacın gövdesine yaslamıştı. Gerçi bugün o da giyinikti. En azından bir aslan adam ne kadar giyinik olursa o kadar giyinikti. Üzerine geçirdiği eşofman benzeri kumaş kalçalarına düşüyordu. Çok eski olduğu belliydi. Aslanlar giyinmek konusunda pek güvenilir sayılmazlardı. Özel bir durum olmadıkça çıplaklık onlar için olağan bir şeydi. Ayrıca dönüşürken kıyafetleri yırtılıyordu.

Bir süre daha sessizce kadını izledi. Buradaki varlığından haberdar değil gibi görünüyordu. Ancak Sasha onun varlığının fazla farkındaydı. Sanki bir anda bütün orman onun kokusuyla dolmuş gibiydi. Öne doğru bir adım attı ve kendisini belli etmeye karar verdi.

Lotus, başını indirip ağaçların arasındaki hışırtıya doğru döndü. Neden bilmiyordu ama bir şekilde gelenin o olduğunu görmeden önce anlamıştı. Erkek ağaçların arasından çıktığında genç kadın baştan aşağı onu süzdü ve dudakları istemsiz bir şekilde büküldü.

Aslan halini göreceğini düşünmüştü. Belli ki gücünü sergilemekten hoşlanıyordu. Geçen hafta içinde onun hakkında duyduğu her bir şeyin hakkını verircesine bir özgüvenle yürüyordu ona doğru.

"En azından sözümü dinlemişsin" dedi erkek alaycı bir gülümsemeyle. "Giyiniksin. Keşke sana bu tavsiyeyi vermeseydim"

Lotus kendini bildi bileli arada sırada kendisini rahatlatmak ve sorumluluklarından kaçmak için buraya gelirdi. Bazen yıkanırdı ve bazen de sadece otururdu. Ancak hiçbir zaman kimse onu rahatsız etmemişti. Eğer yanlış bir hamlede bulunursa savaş çıkabilirdi ve annesi onun evden kaçıp ormana geldiğini öğrenirse bir daha sonsuzluk boyunca ev hapsi yaşardı.

Başını eğerek önündeki suya baktı. Onu rahat bıraksa olmaz mıydı? Kimseye bir zararı yoktu ki sadece arada sırada uzaklaşmak istiyordu her şeyden.