ASLAN KRAL

Bölüm 19

YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNİZE GÖRE GELİYOR... 50 YORUMUN ALTINA BÖLÜM GELMEYECEKTİR... BOL KEYİFLER...

Çığlıklar, bağırışlar ve zincirlerin çıkardığı sesler bütün madeni kaplamıştı. Bir an için iblisler şaşırmışlardı belli ki ancak sonra hemen toparlandılar ve tekrar düzeni kurmaya çalışmak için kırbaçlar şaklamaya başladı. Ancak artık çok geçti.

Üç aslan da madenin içine girmişlerdi bir kere ve Sasha'nın öfkeden gözü dönmüştü. Artık onu tutabilecek kimse yoktu. Hızla öne doğru atıldı ve dişleri yakaladığı ilk iblisin boğazına geçti. Kanlarının tadı acı ve iğrençti ancak canını verişini hissetmek içindeki aslanı biraz da olsa rahatlatmıştı.

Her şey çok hızlı bir şekilde yok olmuştu. Mağaradakiler bu ani saldırı karşısında tamamen hazırlıksız yakalanmışlardı. Sasha önüne geleni paramparça ederken Jace ve Rhys esirleri serbest bırakmışlardı.

Her özgür kalan Kral'ın saldırılarına katılmışlardı ve kimse kaçınmamıştı. Mağaradan çıkıldığında üç aslanın arkasında esirler vardı ve ayaklarının altında da kandan ve iblis parçalarından bir göl...

Her birini yer altına götürmek mantıklı değildi. Ancak maden baskınından hemen sonra çok hızlı hareket etmeleri gerekiyordu. Rhys ve Jace daha önce hiç bu kadar büyük bir gurubu kurtarmamışlardı. Sasha, yeterince uzaklaştıklarında artık daha da rahatlamış hissediyordu.

O minik savaş onu oldukça rahatlatmıştı doğrusu. İçindeki vahşi yaratığı biraz olsun rahatlamıştı hatta dahası yıkılan gururunu da biraz olsun dindirmeyi başarmıştı.

"İkiye ayrılın" dedi sakince. "Jace yarısını sen al. Rhys diğer yarısını da sen." Arkalarındaki kalabalığa döndü. "Eğer aranızda ormandan ayrılmak isteyen varsa beyaz aslanı takip etsin" dedi sert bir sesle. "Eğer kalıp bizimle ve diğerleriyle savaşmak, evinizi geri almak istiyorsanız Jace size önderlik edecek."

Kalabalıktan mırıldanmalar yükseldi ve grup ikiye ayrılmaya başladı. Üstelik memnuniyet verici bir şekilde Jace'in arkasındakiler çoğunluktaydı. Birkaç çocuk ve kadını Rhys özellikle isyancı gurubundan çıkarmış ve ormanın dışına doğru sürüklüyordu.

Sasha, derin bir nefes alıp verdi. Ardından Jace'e döndü. "Senden bir isteğim var" dedi sakince. "Biraz daha dışarıda kalacağım."

"Bu iyi bir fikir değil, Sasha" dedi Jace. "Hele de böyle bir baskından sonra"

Evet, muhtemelen öyleydi ama şu an ihtiyacı olan buydu. "Lotus'u bana gönder" dedi. "Periye de ki eğer gerçekten kraliçem olmak istiyorsa o zaman bana en başında evet dediği yere gelmesi gerekiyor"

Bunun ne demek olduğu hakkında en ufak bir fikri bile yoktu. Genç adam yine de başını salladı ve onun arkasını dönüp uzaklaşmasına izin verdi. Zaten engel olabileceği hiçbir şeyi yoktu.

Jace, onları getirdiğinde Lotus ve Maxima endişeli bir şekilde giriş kapısında bekliyorlardı. Lotus, endişeli bir şekilde Sasha'yı görmeye çalıştı ama kalabalığın içinde yoktu. Maxima ise çoktan yaralılara el atmıştı bile.

"O nerede?"

"Sana bir mesaj iletmemi istedi" dedi sakince. "Eğer gerçekten kraliçesi olmak istiyorsan o zaman ilk defa evet dediğin yerde seni bekliyormuş" dedi Jace ardından da yanında geçip gitti.