FİNAL

2K 218 67
                                        

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... BİRAZ GECİKTİM KUSURA BAKMAYIN... SONUNDA FİNALE DOĞRU GELDİK AMA HER SON YENİ BİR BAŞLANGIÇTIR UNUTMAYIN... HIZLI BİR ŞEKİLDE YENİ HİKAYEYE GEÇECEĞİZ... DAHA DOĞRUSU DEVAMA... :))) SİZ YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ UNUTMAYIN... BOL KEYİFLER...


"Sona geldik gibi duruyor, dostum"

Jace'de aynı şekilde düşünüyordu. Bu kalabalık iblis topluluğuyla daha fazla savaşabilecek güçleri kalmamıştı. Rhys, baygın bir şekilde yerde yatıyordu. Öldü mü yoksa yaşıyor mu kimse bilmiyordu. Maxima ise...

Jace, kalbini sızlatan acıyı yok saymaya çalıştı. Sanki göğsünün içinden ona ağır geliyormuş gibi hissettiriyordu. Sözünü yerine getirmiş ve tereddüt etmemişti. Ancak hissettiği acı bedenindeki yaralardan daha da kötüydü.

Sasha, bir tek Lotus'un burada olmamasından yana mutluydu. Muhtemelen kocasının böyle rezil yaratıklar tarafından öldürüldüğünü görmeye dayanamazdı. O öyle düşünmüyor olsa bile güçlü bir kadındı. Sasha ölse bile yaşamaya ve savaşmaya devam edebilirdi. Ne yazık ki bunu deneyimlemeden öğrenemeyecek gibi duruyordu.

Üstelik bu gerçeği yaşamasına az kalmıştı. Jace'in neden Maxima'ya bu kadar takıldığından emin olamamıştı. Onu öldürmek için acele etmişti. Cadı onlara destek olabilirdi. Ancak belli ki bu onların arasında önemliydi. Maxima, Jace onu öldürürken karşı koymamıştı bile.

Jace'de bu sefer çıkar bir yol bulamıyordu. Göz ucuyla Rhys'e baktı. Beklediğinden biraz hızlı onun yanın gidecek gibi görünüyordu ve hatta Maxima'nın yanına da.

Her iki aslanda yalnızca yanlarında götürebilecekleri kadar iblisi götürmeye çalışıyorlardı. Bir ışık huzmesi gölün içinden yayılmaya başladı ve her iki aslanı da içine aldı. Bu ormanda o kadar uzun zamandır ışık yoktu ki kimse ne olup bittiğini anlayamamıştı ama düşük rütbeli olan iblisler ışığın karşısında ateşin içindeki çıralar gibi bir an da yanıp küle dönüştü.

Sasha, bu güçlü ışığın altındayken gözlerini açamıyordu ama kalbi korkuyla yerinden çıkacak gibi atıyordu. Lotus oradaydı. Onu savaşın başladığı o anda göle saklamıştı. İyi olup olmadığını bile bilmiyordu.

Işık yavaş yavaş sönmeye başladı. Huzme zayıfladı zayıfladı ve en sonunda karanlığın içinde kayboldu ama tamamen değil. Bütün ormanı kaplayan ışık az önce yanında gökyüzünü kapatan bulutları da süpürmüştü. Ay ve yıldızlar gökyüzünde oldukça net bir şekilde görülebiliyordu.

İki aslan da neler olup bittiğini anlamaya çalışarak bir an için öylece durdu. Beyaz tüyleri sanki hiç siyah kana bulanmamış gibi Rhys son derece sağlıklı bir şekilde yanlarında belirdi. Sasha ve Jace'in de bütün yaraları yok olmuştu. Ayın gücü her birini kutsuyor gibi güç veriyordu.

Lucius'un öfke dolu çığlığı aslanların nerede olduklarını fark etmelerini sağladı. Az önce bir ordu dolusu iblis ışığın gücüyle yanıp kül olmuşlardı. Lucius ise birkaç yanık dışında oldukça iyi görünüyordu ve o yanıklar da yavaş yavaş iyileşmeye başlamışlardı.

"Beni yenemezsiniz!" diye bağırdı iblis öfkeyle. "Demarco'yu yenemezsiniz! Biz en güçlü ırkız!"

Onun öfke ve nefretten aldığı güçle fırlattığı güç bir duvara çarptı. Maxima hemen aslanların önünde durdu ve onlara kalkan oldu. Jace, başını kaldırıp ona baktı. Ancak Lucius bu anı umursamayacak kadar öfkeliydi. Karanlıktan büyük bir güç gruba doğru geldi. Maxima'nın kalkanını aşıp yanlarından geçip giden karanlık bir fırtına gibiydi aynı.

ASLAN KRALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin