Sevda Şarkısı

37 3 0
                                    

Gözlerimi araladığımda hava hala karanlıktı. Duyumsadığım koku ile huzurlu bir nefes doldurdum ciğerlerime. Yüzümden tebessüm eksik olmazken onun belimdeki eli daha sıkı sardı beni. Boynuma kondurduğu ufak öpücük ile gıdıklanırken hafifçe kıkırdadım. Boğuk erkeksi sesi ile kulakların bayram ederken yüzümü ona doğru döndüm.

"Hüma sabit  dur huylanıyorum." Dedi dudakları iki yana kıvrılmışken

Sen git koskoca komutan ol, es gürle yık ortalığı sonra sevdiğin iki kıpırdayınca huylanıyorum de, yok öyle yağma beyefendi dedim sırıtırken.

O anda yüzüme kondurduğu öpücüklerle nefesim boğazımda kaldı.
"Beni huylandıran neymiş şimdi anladın mı hanımefendi" dedi halime gülerken.

Şey hava çok mu sıcaktı ne? Evet evet sıcak canım dedi iç ses. Çayan'ın eli usulca yanağımı okşarken ben de onun yüzünü incelemekle meşguldüm. Kaşlarının çatılması ile parmağımı kaşlarının ortasına koydum.

Allah aşkına ne geldi aklına ki kaşları çatıyorsun? Dedim tebessüm ederken

Aldığımız eşyalar yerleşti mi acaba diye düşünüyordum, Emin olamadım dedi yaptığım hareket ile gülümserken.

Hava yavaş yavaş aydınlanırken kokusunu derin derin ciğerlerime doldurdum. Parmakları şefkatle saçlarımla dolanırken kapının alacaklı gibi çalınmasıyla deli gibi yataktan kalktım. Oftu gerçekten oftu. Sürekli güzel anların bozulmasından sıkılmıştım .

"Kızım hadi geç kalıyoruz, kapıyı niye kilitlersiniz anlamıyorum ki" dedi annem garip bir tınıyla

Çayan çabuk git annem görecek şimdi seni dedim bir yandan ceketin ayakkabılarını verirken o ise olabildiğince rahat bir tavırla güzelim yarım saat sonra geri buraya geleceğim zaten, hem nereden gideyim dedi kısık bir sesle

Onun saçlarını düzeltirken konuşmaya başladım; gece nereden geldiysen oradan Çayan, sanki kapıdan gelmiş gibi konuşuyorsun dedim hafifçe tedirgin bir gülüşle.

Yazık değil mi bana? dedi hafifçe kıkırdarken. kapının tekrar çalınmasıyla Çayan Bir anda pencereden balkona geçti ve gözden kayboldu. Acele ile kapıyı açarken annem sağ olsun nutuk moduna girmişti.

Bu kapı niçin kilitli acaba Hüma hanım. Düğünü olan benim sanki, şu yüzünün gözünün haline bak dedi eşyaları yatağımın üzerine bırakırken.

Aynadan kendi yansımama bakarken bir tövbe çekime ihtiyacı hissettim. Tipim fena halde kaymıştı. Saçlarım karışmış, yüzüm şişmişti. Bilekliğimin izi yüzümde kalmıştı ve gerçekten çok çirkin duruyordum. İç sesim, Çayan senin bu halinde görüp hala evlenmek istiyorsa Tebrikler Hüma sana cidden aşık olmuş dedi

E tabii bana olmayacakta kime olacak canım dedim ama sanırım bunu dışarıdan söylemiştim çünkü annemin bana tip tip bakmasının başka bir açıklaması olamazdı. Annem halime gülerek odanın dışına çıktı. Hızlıca duş alıp, yatağımın üzerindeki takımı giyinerek aynanın önünde kendimi şöyle bir inceledim.
Kilo vermiştim, rengim biraz soluk duruyordu ama kızlar toparlardı beni .
Mutfağa annemin yanına ilerlerken, babamın kolunu omzuma dolayıp beni göğsüne çekmesiyle gülümsedim.

"Saçlar niye ıslak güzel kızım, hadi gel kurutalım."  Dedi beni yatak odasına doğru yönlendirirken. Birkaç Saniye sonra elinde tarak ve saç kurutma makinesi ile gelmişti. Babam yatağın üzerine otururken ben halının üzerine oturarak sırtımı yatağa yasladım.
Babam narince saçlarımı kuruturken aynadan yansımamıza baktım. Belki de hayattaki en büyük şanslarımdan biriydi ailem.  Babam eline dökülen saçlarımı benden gizlemek istercesine hızlıca kenara koydu. Aynada göz göze gelince buruk bir tebessüm ile baktım yüzüne.
O ise hiç bozuntuya vermeden eline aldığı vanilya yağını saçlarıma yedirerek saçlarımı okşadı.

Sevda Uğruna Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin