-27-

2.4K 273 528
                                    

İthafları yorumlardan seçiyorum, keyifli okumalar diliyorumm 💙

İthafları yorumlardan seçiyorum, keyifli okumalar diliyorumm 💙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Until I Found You - Stephen Sanchez & Em Beihold

Olaylar baş döndürücü bir hızla ilerliyordu veya farkında olmadan bildiğimiz ve sevdiğimiz dünyayı geride bırakıp saatlerin dakikalar içinde tüketilebildiği bir boyuta geçmiştim. Bunun başka bir açıklaması olamazdı; zira Eray'ın beni karmaşık duygular ve bir dolu soru işaretiyle bizim sokakta bırakıp gitmesi ve şu an arasında neredeyse dört saat olmasına rağmen sanki göz açıp kapama süresinde vakit gelip çatmıştı.

Kapının zili çalındığında Balım saçımın son aşamalarıyla uğraştığımdan Eray'ı kapıda karşılayamamıştım. Bu nedenle teyzemin Eray'ı içeri davet edişini, kısa sohbetlerini ve ardından eniştemin sohbete dahil oluşunu yeraltındaki odamızdan dinlemek durumunda kalmıştım. Kapıya uzak olduğumuzdan ve yukarıdakiler de bencil bir biçimde alçak sesle konuştuğundan ne konuştuklarını duyamıyordum.

"Sence nasıl gidiyordur?" dedim endişeyle.

"Gayet iyi gittiğinden eminim," dedi Balım saçımdan iri bir tutam daha alıp maşaya sararken. "Duymadın mı baya sıcak konuştular, güldüler. Galiba şimdi de annem onu babamla mutfağa aldı."

"Ciddi misin?" dedim hayretle. "Benim kulağıma gelen tek şey, evijimicin hsıpgekb igşn. Haahakfu u çok tlaın."

"Off Berra," dedi Balım gülerken. Ancak hemen ardından ciddiyetle ekledi: "Çok konuştuğun için dikkatim dağılıyor, uzuyor işimiz bak."

"Tamam tamam," dedikten sonra sessizliğe gömüldüm. Ancak bu defa da ayaklarım huzursuzca kıpırdanmaya başlamıştı. Elimde değildi, çok gergindim. Gergin olduğumu düşündüğümde ise daha çok geriliyordum ve bu da mesaneme karışık sinyaller gönderiyordu. "Balım çok sıkıştım ben."

"Yine mi?" dedi bezgince. "Daha demin gitmedin mi tuvalete?"

"Gergin olduğumda böyle oluyor biliyorsun."

Balım'ın beni azarlamasını falan bekliyordum ancak neyse ki anlayışlı davrandı. "Tamam, bitti zaten. Ben yukarı çıkıyorum, duruma bir bakayım. Sen de işini halledip gelirsin."

Böylece saçlarımı son kez düzeltip beni de bolca spreyle boğduktan sonra yukarı çıktı. Ben de ikimizin kullanımı için ayrılan alt kat tuvaletinin yolunu tuttum.

Ellerimi yıkarken suyun birazdını da yüzüme çarpmamak için kendimi zor tutuyordum. Bunun yerine derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım. İyimser Berra da bana destek olmak istercesine usulca 'her şey yolunda' dedi. Aynadaki aksim de bana aynı sözleri sessizce söylüyordu.

Yüksek ısıyla itaate zorlanan saçlarım nihayet kabarıklığından kurtulmuş ve iri dalgalar halinde omuzlarımdan aşağı dökülüyordu. Makyajım gayet ölçülüydü, yoğun ısrarlarım sonucu Balım'ı fondöten sürmemeye ikna etmiştim. Bu, al yanaklarımı saklayamadığım veya kuzenimin deyişiyle "dağlar kızı Heidi" gibi göründüğüm anlamına geliyordu ancak çok da umursamadım. En azından bir maske takıyormuş gibi hissetmiyordum ve bunu itiraf etmek beni öldürse de, Eray'ın da fondötenden en az benim kadar hoşlanmadığını biliyordum.

Güzel RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin