-8-

21K 1.3K 413
                                    


*Can't Remember to Forget You - Shakira (Voleybol maçı başladığında çalan şarkı)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Can't Remember to Forget You - Shakira (Voleybol maçı başladığında çalan şarkı)

Şezlongların ve kumda oynayan çocukların yanından geçip iki beyaz direğin ortasına sıkıca gerilmiş voleybol filesine doğru ilerledik. Daha doğrusu Kaan ilerledi, ben ise onun adımlarına yetişebilmek için koşar adım ilerledim. Bacakları o kadar uzundu ki onun bir adımı benim üç adımıma eş değerdi.

"Bizimkilerin oyunu bitmiş," diye açıkladı sahanın denize yakın kenarında durduğumuzda. "Birazdan burada olurlar."

Nefes alışverişim biraz daha sakin bir ritme kavuştuğunda, "Bu işi epey ciddiye alıyorsunuz." diye mırıldandım ama o beni duymuştu.

"Hangi işi?"

"Voleybol turnuvasını. Çok fazla antrenman yapıyorsunuz."

Önceden de söylediğim gibi, plaj voleybolu buradaki en önemli olaydır. Herkes oyunla ve sonuçlarla ilgilidir. Site yönetiminin başındaki Yavuz amca bile... Rekabet sağlamdır, seyirciler coşkuludur. Turnuvanın gerçekleştiği bir buçuk ay festival havasında geçer. Bizim takım yıllardır son maçta kupayı kaptırıyor. Yine de her sene katılıyor, her sene umutlanıyor ve her sene hayal kırıklığına uğruyorduk. Bir sonraki sene de aynı şeyler...

Kendi adıma konuşmam gerekirse neden bu kadar önemsendiğini hiçbir zaman anlamamışımdır.

"Kazanmak istiyorsak yapmamız lazım ki istiyoruz." dedi tişörtünü çıkarıp mükemmel bronzluktaki tenini, geniş omuzlarını ve ince belini ortaya sererken. "Gerçekten istiyoruz. Hatta bazılarımız o kadar istiyor ki kaçırdıkları her topun ardından yeri yumruklayarak veya bağırıp çağırarak takım arkadaşlarını korkutuyor."

Bunu o kadar yüksek sesle söylemişti ki yakınlardaki birkaç kişi dönüp bize baktı. Ben utanarak bakışlarımı kaçırdım ancak Kaan hiçbirini umursadı. Cümlenin hitap ettiği kişinin dikkatini çekmeyi başarmıştı.

"Belki de takım arkadaşlarından biri onu sürekli çileden çıkarıyordur." dedi Hazal yanımıza ulaştığında. Bakışları beni bulduğunda yüzü ondan beklemediğim kadar sıcak ve samimi bir gülümsemeyle aydınlandı. "N'aber Berra?"

"İyiyim Hazal, sen nasılsın?"

"Süper." dedi neşeyle.

Öyle de görünüyordu. Uzun ve gür saçları başının arkasında sıkıca toplanmıştı. Uzun boyunu ve düzgün fiziğini ortaya çıkaran beyaz bir şort ve askılı mor tişört giymişti. Ve yüzünde kocaman, güzel bir gülümseme vardı. Her zamanki sert kız tavrından oldukça farklıydı. Farklı ve hoş.

"Güzel," diye karşılık verdim ben de gülümseyerek.

"Belki de," diye araya girdi Kaan, pis pis sırıtıyordu. "Takım arkadaşlarından biri çileden çıktığında çok komik göründüğünü düşünüyordur. Bu arada anlamama ihtimaline karşı belirteyim, o biri benim."

Güzel RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin