Berra'ya göre güzellik hiç de öyle göreceli bir kavram falan değildi. Herkesin güzel bulduğu insanlar vardı. Örneğin; kuzeni Balım. Aynı zamanda herkesin çirkin olduğu konusunda hemfikir olduğu insanlar da vardı. Örneğin; kendisi.
Hayatı boyunca ze...
İthafları yorumlar arasından seçiyorum, finale epey yaklaştık bu arada 🥹
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
* Sıcak Şarap - Batuhan Kordel
Geçtiğimiz bir hafta hayatımın en güzel günleriydi diyebilirim.
Öncelikle grup, Eray ve benim birlikteliğimizi çok iyi karşılamıştı. Habere en çok sevinen hiç şüphesiz Balım'dı. Çınar ile ilişkisi başladığından beri halihazırda kozasından yeni çıkmış bir kelebek gibi ortalıklarda süzülen kuzenim, Eray'la ilişkimiz konusunda neredeyse kendi ilişkisinden bile daha heyecanlıydı.
Eray'la ilk buluşmamızdan bu yana yaklaşık bin tane "ben demiştim" temalı konuşma yapmıştık ve hepsinde de ikimizin aynı anda aşkı bulmasının ne kadar da "muhteşem, masalsı ve inanılmaz" olduğunu söyleyip durmuştu.
İişte karşınız iflah olmaz bir romantik sevgili bayanlar ve baylar!
Aşk sarhoşu kuzenimin "meyi" Çınar da pek kibar sayılamayacak bir şaşkınlığın ardından bizi tebrik etmişti.
"Siz ikiniz?" derken yüzünde başına az önce sopa yemiş birine yakışacak türden bir ifade vardı. "Ne ara oldu bu?"
"Sen uyurken kanka," diye yanıt vermişti Kaan bizim yerimize, ardından da bize bakıp gözlerini devirmişti. "Biz burada neler yaşadık kaç haftadır, haberin yok."
Bu sözleri hepimizi epey güldürmüştü. Neyse en azından Çınar tebriklerini iletirken epey samimiydi. Sonraki günlerde ise ara sıra Eray'a 'bacanak' diye takılması dışında konuya olan ilgisini hızla yitirmişti.
Öte yandan tam da beklediğim gibi, Kaan ve Hazal grubun içinde Eray ile birlikteliğimizi en coşkuyla karşılayan iki kişi olmuştu.
Muhteşem ilk buluşmamızın ertesi günü üçümüz bir araya gelmiştik ve söz verdiğim üzere aramızda geçenleri -bazı özel detayları ve anneannemin özlü sözleriyle kendimi rezil ettiğim kısımları atlayarak elbette, saygınlığımı korumam gerekiyordu sonuçta- baştan sona anlatmıştım.
Bir önceki gece uyumayıp beni bekleyen Balım'la da gecenin bir vaktine kadar konuştuğumdan benim için biraz ikinci baskı olmuştu ama zaten sürekli anlatmak, o büyülü anları tekrar tekrar yaşamak ve en ufak detaya dair bile yorumlarını duymak istiyordum.
Hayatımda ilk defa birilerinin hayatını izlemek yerine kendi hayatımı yaşıyordum. İlk kez deliler gibi aşık olmuş, hala akıl sır erdiremediğim şekilde aşkıma karşılık bulmuştum ve Balım'ın yanısıra bunları doyasıya anlatabileceğim mükemmel arkadaşlara sahiptim. Hayat daha güzel olabilir miydi?
Verimli bir dedikodu seansının sonunda Kaan lakabının hakkını verircesine şişinmişti: "Ben çoktan anlamıştım, nihayet bugünleri gördük."
Hazal ise başından beri bizi birbirimize çok yakıştırdığını söylemişti.
"Ben ilk ne zaman fark ettim biliyor musun?" demişti laf arasında. "Beni teselli etmek için ayrı ayrı buraya geldiğiniz gün. Birbirinize inanılmaz uyuyorsunuz, Eray'ın sana bakışlarından bahsetmiyorum bile... Hepsinden de öte, siz bir araya gelince aranızdaki hava cızırdıyor sanki."
